ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hayvan gibi kullanılırken tedavülden kalkan ürün
-
(bkz: cemaat)
nitelikli kahve
-
ülkelere göre nitelikli kahve satan yada kavuran cafe ve/veya kavurucuların bazıları (genelde en bilinenleri)
kuzey amerika:
--> intelligentsia - http://www.intelligentsiacoffee.com/
--> the coffee klatch - http://www.klatchroasting.com/
--> ritual roasters - http://ritualroasters.com/
--> ecco cafe - http://www.eccocaffe.com/
--> caffe fresco - http://www.caffefresco.us/
--> gimme! coffee - http://www.gimmecoffee.com/
--> counter culture coffee - http://www.counterculturecoffee.com/
--> barefoot roasters - http://www.barefootcoffeeroasters.com/
--> paradise roasters - http://www.paradiseroasters.com/
--> sweet maria's - http://www.sweetmarias.com/
--> metropolis - http://www.metropoliscoffee.com/
--> zoka coffee & tea - http://www.zokacoffee.com/
--> vivace cafe - http://www.espressovivace.com/
--> mocha joes - http://www.mochajoes.com/
--> pt's coffee - http://www.ptscoffee.com/
--> barrington coffee roasters - http://www.barringtoncoffee.com/
--> blue bottle coffee roasters - http://www.bluebottlecoffee.net/
--> terroir coffee - http://www.terroircoffee.com/
--> stumptown roasters - http://www.stumptowncoffee.com/
--> atomic cafe - http://www.shopatomicafe.com/
--> veltons coffee - http://www.veltonscoffee.com/
--> verve coffee roasters - http://www.vervecoffeeroasters.com/
--> victrola coffee - http://www.victrolacoffee.com/
--> doubleshot coffee comp. - http://www.doubleshotcoffee.com/
kanada:
--> 49 parallel coffee roasters - http://www.49thparallelroasters.com/
ingiltere:
--> hasbean coffee - http://www.hasbean.co.uk/
--> squaremile coffee - http://www.squaremilecoffee.com/
danimarka:
--> the coffee collective - http://www.coffeecollective.dk/
norveç:
--> tim wendelboe - http://www.timwendelboe.no/
--> kaffe brenneriet - http://www.kaffebrenneriet.com/
--> temperato - http://www.temperato.no/
dipçik not: bunlardan birkaçı türkiye'ye de perakende olarak kavrulmuş ve/veya çiğ çekirdek kahve gönderimi yapmaktadır.
hayata dair gülümseten detaylar
-
hayatimda bazi ritueller var. mesela her sabah kahvemi alip gazetemi okudugum bank da bunlardan biri. biraz amerikanvari evet, ama olsun.
son iki aydir, tahminimce 60 yaslarinda, dislerinin yarisini kaybetmis, agir adimlarla yuruyen, inceden beli egilmis, basindan sapkasi hic eksik olmayan, sevimli bir amca geliyor her sabah yanima. alman disiplini iste, her sabah 7:40-45'te yanimda oluyor. tanimiyorum. iki aydir hic konusmadik; ama her sabah yanima gelip oturuyor. yaptigi tek sey, oturduktan on saniye sonra basini hafifce gazeteme cevirip goz ucuyla tarihe bakiyor olusu. kisik bir sesle dienstag(sali) diyor ve gidiyor. samstag(cumartesi) diyor ve gidiyor. haftanin yedi gunu boyle. gune bakmaya geliyor. ben de arkasindan gulumsuyorum sadece.
ne olduysa dun oldu. saat 7:55 olmustu. hala gelmemisti. iki aydir ilk defa boyle bir sey oluyordu. ne okudugum gazeteye odaklanabiliyordum, ne de kahveden tat alabiliyordum. gozum sadece o'nu ariyordu. niye gelmemisti? endise ediyordum. basina bir sey mi gelmisti? gun boyunca aklimdan cikmadi. "montag" demesi gerekiyordu o gun. o kadar kafama takmistim ki, ruyama bile girdi gece.
bugun sabah oldu. ben yine gazetemi ve kahvemi alip banka oturdum. sadece gelmesini bekledim, adini bile bilmedigim o adamin. kahve iciyordum; ama gazete okumuyordum. saat tam 7:43'te belirdi kendisi. uzun zamandir boyle mutlu oldugumu hatirlamiyorum. oyle bi heyecanla actim ki gazeteyi. bu defa o basini cevirmeye zahmet etmesin diye epey sag tarafa dogru okuyordum. oturdu, on saniye gecti, yine basini cevirdi, bakti, "dienstag" dedi ve kalkip gitti.
bu defa tedbirliydim. arkasindan fotografini cektim. olur ya bir gun gercekten hic gelmez. anisi kalsin bende.
http://i.imgur.com/k3q5dyo.jpg
- http://i.hizliresim.com/oeyeqx.jpg
bir daha boyle yapma amca.
gelmeyeceksen bile haber ver.
hakkari'de mannequin challenge yapan türk askeri
-
baskın ve pusuya karşı savunma eğitimini cs go'dan alan ekşiciler tarafından eleştirilen askerdir.
debe farkındalık editi: (bkz: #64863628)
rakı içenlere tepki gösteren sarıklılar
-
tebliğlerini(?) yaptıktan sonra en fazla birkaç sözlü münakaşa yaşayıp evine döneceklerdir
fakat
bir cuma namazı çıkışı cami önünde "allah yok, din yalan, yüzyıllardır kandırılıyorsunuz." diye tebliğ(?) yapmak isteyen birinin akıbeti ne olur? en fazla birkaç sözlü münakaşa yaşayıp evine mi döner yoksa kafası vücudundan mı ayrılır?
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
+ hayattaki en buyuk hedefiniz?
- "kıza bak manken gibi, bi de yanındaki ayıya bak" cümlesindeki ayı olmak
yaran facebook durum güncellemeleri
-
akp izmir mitingine katilacaklar icin :
-saat kulesini görün
-kemeralti'ni mutlaka ziyaret edin
-kumru yemeden dönmeyin
-pasaport'ta cay icin
kemal sunal'ın abartılmış bir aktör olması
-
sanırım ciddi bir eleştiri vakti. şudur komik olan:
- kemal sunal, devrinde değinilemeyen birçok konuya değinmiş, birçok tabuyu yıkmıştır. tabi sadece kendi değil; bu işi adile naşit, şener şen, ilyas salman, münir özkul gibi oyuncularla yapmıştır.
- kemal sunal, dönemin kara mizah anlayışının bir yansımasıdır. biraz bilgi sahibi iseniz, anlarsınız ki o dönemde laf atılamayan her yere ufak ufak göndermeler yapmıştır. o saf ve dünyalar güzeli gülüşünün* altında hep bir hınzır yan vardır. bunu, kemal sunal'ı seven herkes çok iyi bilir. zaten bunun için izlerler.
- kemal sunal mükemmel aktördür, çünkü kardeşim 4 yaşındaydı gülüyordu, ben 7 yaşındaydım gülüyordum, annem 40 yaşında gülüyor, babaannem 70 yaşında, o da gülüyor.
- kemal sunal abartılmış ve abartılmalıdır. çünkü o ve onun gibilerin sayısı çok çok azdı ve şimdi bile çok çok azdır.
- kemal sunal'a laf atmaya çalışan bu kadar dangalak varken, evet kemal sunal abartılmayı sonuna kadar hak etmektedir.
evet, kemal sunal sinemamızın baş tacıdır. ayrıca bu entry, sinemasını beğenmeyen aşağılık kompleksli suser'lara selam eder. troll bile olsa, yazar yazardır.
kanserli eşinin fotoğraflarını çeken adam
-
kişi amerkalı fotoğrafçı angelo merendino'dur. göğüs kanserine yakalanan eşi jennifer'ın kanser sürecinde fotoğraflarını çekmiştir.
aslında hikayenin temeli bir erkeğin bir kadına duyduğu büyük bir aşk'a dayanıyor bence.
--- spoiler ---
blogda bunu yayımlayan kişinin belirttiği gibi son üç fotoğraf beni hakikaten perişan etti
--- spoiler ---
ilgili link : http://www.viralnova.com/wifes-cancer/ (link ölü)
yeni link : http://mywifesfightwithbreastcancer.com/…ltggd_hdow
not: bu konuyla ilgili bir başlık açılmadı galiba. sözlükte aradım ama bulamadım. başka bir başlıkla açıldıysa şimdiden özürlerimi sunarım...
edit: link koymayı unutmuşum..
edit: imla
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
- olumsuz yönleriniz?
- altıma sıçarım...
hıçkırık geçirme yöntemleri
-
normalde aklımızın ucundan geçmeyen; ama bir kere başlayıp da geçmek bilmeyince internette fellik fellik aradığımız çözümlerdir ki; ben de işlediğine birebir tanıklık ettiğim iki yöntemi anlatayım. mantıklarını sorgulamadan uygulayalım:
1. hıçkırık sahibi, iki parmağı iki kulak deliğini hava almaz şekilde kapatırken ikinci bir kişi dolu bir bardak suyu kendisine hızlı bir şekilde içirir. son yudumu aldığında hıçkırık geçmiştir.
2. iki elinizin işaret, orta ve yüzük parmaklarını kapatmış olduğunuz gözlerinizin üzerine, göz boşluğuna denk gelecek ve parmak uçlarında göz yuvarlaklarını hissedecek ve acıtmayacak kadar sert şekilde bastırarak 1-2 dakika bekleyin. (tam 2,5 saat süren bir hıçkırığı, internet araştırmalarından eriştiğimiz bu metodla geçirdik)
baban ne iş yapıyor diye soran ilkokul öğretmeni
-
inşaat işçisi bir babanın kızıyım. orta okula kadar bu sorudan ölesiye utanırdım. sıra bana gelmesin isterdim. okuduğum sınıf ağırlıklı olarak zengin çocuklarının okuduğu bir sınıftı. okulun ilk günü herkeste yeni ayakkabılar, yeni önlükler, yeni çoraplar. bende babamın patronunun oğlunun ayakkabıları olurdu. kuzenlerimden kalan önlük ve altı yırtık çoraplarla gelirdim. öğretmen bunu bilir, görür inatla sorardı o soruyu.
liseye başladığım gün bana bir öz güven geldi. babamın işi ile gurur duymaya başladım. övüne övüne kalkıp benim babam inşaat işçisi demeye başladım. büyük gurur duyuyordum. hatta bir defasında kendisi inşaat işçisi ve benim rol modelim olur dedim. tüm sınıf güldü. inşaatçı mı olacaksın diye dalga geçtiler. bende hayır inşaatçı olmayacağım çalışkan olacağım onun gibi dedim. nitekim de o günden sonra babam gibi çalışkan oldum. iyi ki inşaatçı bir babanın kızıyım.