ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
baba olmak
-
doğru kelimeleri bulamıyorum.. belki çok yanlış bi şekilde ifade edicem ama "ibnelik" gibi bir şey baba olmak. 22 saattir babayım ve ilk kez bir erkeğe aşık oldum. oğlum benim ya..
evlilik
-
market ya da ormanda yürüyüş dışında dışarı çıkmadığım, eşim dışında hiç kimseyle fiziki olarak görüşmediğim karantina sürem 1 ayı geçti.
neredeyse her gün ne kadar şanslı olduğumu düşünüyorum bu aralar. evlenirken “hayatı beraber geçirmek istediğin insan”ı seçtiğini düşünüyorsun ama birebir yaşayıp görmek çok değişik bir duygu.
mutlu olunca “kesin bir bokluk olacak” diye düşünen bir insan olduğum için, şimdiye kadar hep içimde evlendik ama belki birkaç yıl sonra aslında doğru insan olmadığızı anlarız belki gibi bir korku vardı. “ya hata yaptıysam” korkusu. şu bir ayı geçirdikten sonra, anladım ki çok doğru bir karar vermişim.
başka hiç kimse olmadan, 1+1 ufacık evde mutlu mutlu yaşayabildiğim bir insanı bulmuş olmak inanılmaz.
o kadar insan içinden nasıl oldu da böyle harika bir insanla ikimiz de bekarken tanıştık, ikimiz de birbirimizi çekici bulduk, zaman geçti iyice bağlandım, o da bana bağlandı ve mutlu olduk. nasıl bu ufak ihtimal gerçekleşti? aklım almıyor.
ilerde daha ufak bir yere taşınsak şehir hayatını özler miyiz, beraber sıkılır mıyız tantana olmadan diye düşünüyordum arada. çok daha mutluymuşuz meğer.
mutlu evde büyümediğimden herhalde bana öyle olağanüstü ve inanılmaz geliyor ki... neyse hayat bu ama şimdilik pek güzel.
bir atatürk mitini daha yıkan tarihi belge
-
itilaf devletlerine karşı bölgede baş gösteren isyanları bastırması için gönderilen yüce atatürk isyanların başına geçerek anadolu'yu ingilizlere, fransızlara peşkeş çeken satılmış padişahı tahtından indirerek egemenliği bütün yurttaşlara eşit olarak dağıtmıştır.
eşeğe laf anlatmaya çalıştığım için tüm sözlük halkından ayrıca özür dilerim.
umberto d nickli arkadaşın mesajıyla gelen ekleme:
8. sınıf t.c. inkılap tarihi ders kitabı, çiğdem ataş, top yayıncılık, 2017, 42. sayfa
bari burada okuyun da öğrenin cahil çomar troller.
bir kol saatinin 1 milyon tl olma sebebi
-
adı üstünde kol saati
anadolu çomarı diye insanı aşağılayan beyaz türk
survivor all-star
-
konseyde oylar açıklanırken ahmet çıktıkça takımdaki herkesin şaşırarak gözünü belerte belerte ahmet dursuna baktığı yarışma.
amk sanki biz yazdık ahmet oylarını da koyduk kutunun içine.
23 kasım 2021 merkez bankası açıklaması
-
yani mb diyor ki daha cok artacak bosuna 3 kurus kar edicem diye dolar al sat yapmayin tepeden bozarsiniz :)
telefon alarmını hiç ertelemeden kalkan adam
-
bunun bir de henüz çalmadan kalkan modeli var. uyanır ve alarmı bekler sıkılarak.
laiklerin gülen'den nefret etmelerinin ana sebebi
-
(bkz: laikçizm ne dingil)
başlığı açan yurtsevenfive isimli aktroll, ilk açtığında laikler değil laikçiler diye açmıştı.
rus roman karakterlerine dönüşüyor olmamız
-
başlık "türk vatandaşlarının büyük çoğunluğunun rus roman karakterine dönüşmesi" olacaktı fakat karakter sınırı engel oldu.
dışarıdan kendimize bakınca gogol'un "palto" kitabındaki akakiyeviç gibi palto almak için para biriktirir olduk.
bugün sizi soğuktan düzgün şekilde koruyacak en dandik ceket 1500-2000tl
bu ceket fiyatı gerçek insanlar ve kendini insan gibi hissedenler için. kendine her şeyi reva gören cahil zihniyet için 100tl ye de var.
bu başlık kendine değer ve önem veren gerçek insanlar adına açıldığı için trollerin doluşmasına gerek yok. geçip şu fiyata da mont var demeyin.
doğalgaz zamları yüzünden her sabah raskolnikov gibi titreyerek uyanmamıza da az kaldı. raskolnikov ile bir diğer özelliğimiz ise iki kesiminde beş kuruş parasının olmaması.
tolstoy'un “insan ne ile yaşar” kitabındaki bir bölümde 2 dönüm fazla arazi alacağım diye gün boyu yürüyüp yorgunluktan ölen şark kurnazı köylüye ne demeli? siz bu karakterde kimi görüyorsunuz?
yüzlerce roman karakteri sığabilir bu başlığa benim aklıma bu üçü geldi.
umarım sofie'nin dünyasındaki gibi bir kaç sene sonra gerçekten bir kitap içinde yaşadığımı öğrenmem.
edit:imla
17 şubat 2015 istanbul kar yağışı
-
otobüse binerken mecidiyeköy'de bir numara yok. bir güzel uyudum. sonra gözümü bi açtım, karşıdan karlı dağlar geçiyor. bir daha açtım başımda bir çocuk: “kalk abi.” diyor “kars’a geldik(!)” *