hesabın var mı? giriş yap

  • ankaragucu taraftari bjk macindan sonra sahaya girip futbolculara saldirdiginda adami adliyeden alip zafer pozu veren avukatlar, o herife sahip cikan kulup , bjk'li oyuncuya ceza veren tff...

    iste bunlar bugunku olayin sorumlulari.

  • bu iki adam en son görüştüğünde akp iktidar, erdoğan başbakan olmuştu. bu sefer erdoğan peygamberliğini ilan edecek diye çok korkuyorum.

  • aklıma karnıyarık ve cacık ikilisini getiren başlık. allah belanızı vermesin! el diyarda nereden bulacağım şimdi bunu?

    edit: bu entriyi neden 16 defa favladınız şimdi? tekrardan allah belanızı vermesin!

    edit2: favori 64 olmuş amk. beni düşürdüğünüz şu hale bakın. en işe yaramaz entrim en üst sıralarda duruyor. yine allah belanızı vermesin!

    edit3: size ateşler salmayı düşünüyorum.

    edit4: ohaaa ama artık ya!

    edit5: ben caydım sizden. ne haliniz varsa görün!

    yıllar sonra edit: internetten tarif videolarını izleyerek yaptım. defalarca yaptım. hatta usta oldum diyebilirim artık. ha yoğurt, cacık olayına gelince. iki sokak aşığıda oturan bir türk abladan yoğurt mayası aldım. yoğurdu da kendim yapıyorum cacığı da. oh miss...

    2024: yetmedi mi hâlâ?

  • türkçe kaynaklarda ebonitten üretiliyor diye geçiyor, sanırım biri yazmış herkes ondan kopyalamış. yanlış bilgi yayıldıkça yayılmış.

    ebonit doğal lastiğin vulkanizasyon işlemi ile, %30-40 arası kükürt ilave edilerek çok sertleştirilmesi sonucu oluşturuluyor. bilindiği üzere oldukça kırılgan bir yapıya sahip. dinamik aralıkları en iyi şartlarda 40db, fakat çalındıkça 30db hatta daha altına doğru iniyor.

    türkiye'de ebonitten olan bu en ilkel versiyonun kullanılmaya devam edilmiş olduğunu düşünmüyorum çünkü icat edildikten sonra neredeyse 5 yıl içinde bu tür terkedilmiş. dünya çapında yaygınlaşacak, hele de türkiye'ye gelecek zamanı bulması, sonra türkiye'de patlama yapması mantık dışı.

    ebonit plak 5 yıl içinde terkedilip gomalak ve damtaşı/kireçtaşı kullanılan daha iyi yönteme geçilmiş. 1/3 oranda gomalak, 2/3 oranda taş kullanılıp kırılmaması için keten lifler ile güçlendiriliyormuş. daha sonra kırılmayan, bükülebilen farklı taş plaklar da yapılmış gomalak yerine selüloz kullanılan bu plaklar çok daha kötü oldukları için yaygınlaşmamışlar.

    1895 gibi başlayan gomalaklı taş plaklar abd/ingilterede 1950'lere kadar, diğer ülkelerde 1960'lara kadar kullanılmışlar. 60 yıldan fazla üretimde olan, dünyadaki en yaygın taş plak cinsi bunlar. dolayısıyla türkiye'de bilinen taş plaklar da kesin bir biçimde bunlar.

    gittigidiyor'a girin üç tane taş plak markası gözünüze çarpar. zonophone, odeon ve columbia. osmanlı'da 1900'lerin başında alman plak şirketleri vasıtasıyla taş plak kayıdı yapılmaya başlanmış. zonophone, odeon ve daha sonraları columbia* marka taş plaklar piyasaya girmiş. bunlar o sırada dünyanın en büyük plak üreticilerinden. dünyaya ne üretiyorlarsa, bize de onu üretiyorlar.

    şurada güzel bir kaynak var taş plakların ülkemizdeki tarihi ile ilgili.

    http://www.turkishmusicportal.org/…ecording-history

    teknik bilgi vermeye girmiştim aslında.

    - taş plakların frekans tepkisi 30hz ile 14khz arasındadır.
    - hf* equalization'u 630 mikro saniye yani 250hz'dir o yüzden dinlerken hışır hışır ses çıkar. yani 250hz üstü frekansları düzgün veremiyor, istenmeyen gürültü ekleniyor.(standart kasetlerde 120 mikro saniye/1326hz'dir. hıss sesi yine bu değerin fazla olmasından dolayı çıkar.)
    - snr değeri yeni üretilen en kaliteli taş plaklarda 45db snr değerine çıkabiliyormuş, yani 7bit. eskiden üretilenler ise haliyle daha kalitesiz ve 30-35db arası, genelde 30'a yakın. dinledikçe bu değerlerin daha da düştüğünü unutmayın. 35db'yi muhtemelen zamanının kaliteli gıcır gıcır plağında ilk dinlemede alıyordunuz.

    kıyıda köşede bulduğunuz 2.el eski taş plaklar ise muhtemelen 25db civarı bir snr'a sahip. çünkü dinledikçe kötüleşiyor plak, olayı bu. ne kadar iyi saklarsanız saklayın, her dinlemede bir tık azalır kalitesi.

  • 10 yıl önceydi. çalışanlar bilir, yeni işe başlayan mühendis maaşları 1500 tl (1000 dolar) civarındaydı. iphone’lar 2000 tl civarıydı. iyi bir araba 35-45 bin arasına alınırken , iyi evler 250-300 bin civarındaydı. halkın ağırlıklı kısmı asgari almıyordu, mavi yaka çalışan maaşları sektöre bağlı değişmekle birlikte genelde 750-800 tl net ücretten başlıyordu. bu da 500 dolar yapar.

    özetle durum daha iyiydi, genel olarak iphone, ev, araba herkes için alınabilir fiyatlardaydı. 10 yılda ekonomik olarak inanılmaz fakirleştik. alım gücündeki düşüş berbat boyutta.

    gelen mesajlar üzerine edit : konut fiyatları lokasyon ve büyüklüğe göre değişir. iphone içinde vergili türkiye fiyatını yaklaşık olarak yazdım. bu noktada önemli olan kısa sürede ekonomik olarak nereye gittiğimiz.

  • kızartma işlemi bitince önceden 200c ye ısıtılmış fırında 10 dakika daha pişirin, sonra mangal üzerinde asma yaprağı içinde közleyin, küllerini rüzgarda savurun, tadına doyamıyacaksınız

  • (bkz: tutuklanarak cezaevine gönderildi)

    protesto edecek herhangi bir şeye yer açmadan, suçlu bulunmuş ve tutuklanmış öğretmen.

    bak şimdi gerizekalı:

    1) olay hakkında yayın yasağı getirilmiş mi?

    hayır.

    2) eğitim-sen olayın üstünü örtmeye çalışmış mı?

    hayır.

    3) bazı(!) medya kurumları bu olayı uzunca bir süre görmezden gelmiş mi?

    hayır.

    4) bakanlar vs çıkıp "eğitim-sen'i karalamaya" çalışıyorlar diye olayı saklamaya ve kurumu korumaya çalışmış mı?

    hayır.

    5) yasal olarak dernek ve vakıflar ilköğretim için yurt açamazken; böyle bir durum var da eğitim-sen için, hükümet tarafından, görmezden geliniyor mu?

    hayır.

    6) "'çocuk istismarını engelleme komisyonu"nun kurulması; birilerini korumak adına, belli bir parti tarafından engellenmiş mi?

    hayır.

    tekrar edelim: (bkz: tutuklanarak cezaevine gönderildi)

    bu insanlar güya müslüman diye oy veriyor malum partiye: ahlaksızlık ve akılsızlık dinleri olmuş.

    edit: jelibonlar yitiren adam uyardı; 5. maddenin anlamı hatalıydı, düzeltildi.

  • vaktiyle bir amca vardı tanıdığım. o kadar cimriydi ki, anlatamam.
    -mercedes, audi alacak parası vardı. parçası ucuz diye tofaş şahin almıştı ama binmezdi o arabaya, benzini gidecek diye. her tarafa yürüyerek giderdi.
    -üzerindeki tişörtler 10 yıllıktı, rengi solmuştu ama yinede giyerdi.
    -12 yıldır kullandığı ayakkabıları vardı.
    -ölene kadar dışarıda yemedi pahalı diye.
    -karısına bir kez olsun dışarıda lokantada akşam yemeği ısmarlamadı, çok pahalı diye.
    -ramazanda yoksullar için yapılan iftar yemeğine katılırdı. evde yemek bitmesin diye.
    -yazın sıcaktan ölürdü antalya'da klimayı açmazdı. elektrik gidecek diye.

    sonra her fani gibi bu dünyadan göçtü. öldüğünde bıraktığı miras 20 trilyon'du, eski parayla. şimdinin parasıyla 20.000.000 tl'si. ne mi oldu? o kadar parası 2 damadıyla bir gelinine kaldı. damatlarıyla gelinin altında son model bmw, mercedes, audi var. damatları öğlen yemeğini bodrum'da akşam yemeğini paris'te yiyorlar. gelini 2500 liralık çanta alıyor. damatları 1000 tl'lik takım elbise giyiyorlar. o parayla günlerini gün ediyorlar. krallar gibi yaşıyorlar.

    birkaç ay önce damadını gördüm dışarıda altında 200.000 liralık bmw'siyle. o cimri amca geldi aklıma, parçası ucuz diye tofaş şahin almıştı ama binmezdi benzin parası gidecek diye.

    o cimri amca ömrünün sonuna kadar varlık içinde yokluk çekti. şimdi ise eloğlu zevk-u sefa yapıyor.
    demem o ki gençler hayatınızı yaşayın şu kısa dünyada.