hesabın var mı? giriş yap

  • yok abi, bu bi ergen tribi falan değil. 30 yaşına geldim neredeyse, daha fazla yaşamayı sevdiğim bir vakit yok geceden. içmeye/takılmaya çıktığım gece de öyle, mal gibi evde oturup ertesi gün iş yokmuşcasına film izlediğim öyle mal gibi takıldığım gece de öyle. daha az insan var sanki dünyada. sanki sevmediklerimiz kayboluyor bir süre. dünya daha biz gibilere kalıyor. mutluyum lan, sokayım biyolojik saate.

  • ilay (4 yaşında)...

    ilay: anne çişim geldi.
    romica: git yap kendi kendine, aaa büyüdün artık.
    ilay: ya yaparım da, tuvalette nikroplar var! sen yaptırt o yüzden.
    romica: tamam ben yaptırırım ama onun adı nikrop değil, mikrop.
    ilay: ben de öyle dedim, tuvalette nikroplar var.
    romica: tuvalette mikroplar var, miiiiiiiii, tekrar et miiiii...
    ilay: miiiiiiiiii...
    romica: mikrop
    ilay: mikrop
    romica: afferin, gel elini yıkayalım, neden tuvalletten sonra elimizi yıkarız?
    ilay: pis olmasın diye.
    romica: evet, neden pis olur peki?
    ilay: çünkü tuvalette * nik...
    romica: çünkü tuvalette ne var?
    ilay: off, bok var!!!
    romica:!!%*?!!

  • filmi izledikten sonra bu olayı haberleştiren gazetenin internet sitesini inceledim adamlar harika bir gazetecilik yapmış hayran kalmamak elde değil.*

    bu olayı bizim gazeteler haberleştirseydi eminim haberin ilk sayfası şöyle olurdu;
    tinder avcısı kim ?
    tinder nedir?
    tinder nasıl kullanılır ?
    tinder anlamı ne ?
    tinder imsak saatleri

  • frene basacağım zaman eğilip elimle basıyorum. sonuçta insanın elinin ayarı daha hassas dolayısıyla daha yumuşak bir frenleme oluyor.

  • (bkz: 10 aralık 2016 beşiktaş patlaması) sırasında gazi olan, arkadaşlarının ölümüne tanık olmuş polisin tweetleridir. kendisi şuan hastanede ve durumu iyiymiş. ayrıca bu gazi olan polis memurumuz, daha sonra bu yazdıklarını "kızgınlık ile yazdığını, pişman olduğunu" belirten başka tweetler atarak hesabını kapatmış. tamamen yorum yapmadan, sadece bilgilendirme amaçlı olarak aşağıda yazdığı entryler var. ayrıca link olarak yazdıklarını yayınlıyorum aşağıda.

    tweetler şu şekilde;

    istanbul kadrosunda bizi bombalı aracın geçtiği yolun etrafına toplayacak kadar yüksek rütbeli bir hain var

    hiçbir zaman o stadda oraya toplanmadık , öyle bir tedbir çevik kuvvet için yok

    biri müdürlerimizi dahi sattı , kimsen seni de bulacağız

    içerden bu teröristlere bilgi veren var net , açıklayacağım

    valla biliyolardı birileri adım kadar eminim , rakip taraftar gitti yarım saat o aracı bekledik sanki... hastaneden yazıyorum

    gazimizin twitter adresi

    edit: http://hizliresim.com/moppn6
    http://hizliresim.com/kgb1v7
    http://hizliresim.com/ad3ykr
    http://hizliresim.com/o03ybo

    edit2: sevgili modlar, başlık yanlış yazılmış. düzeltirseniz sevinirim.

  • akit yazarı ali karahasanoğlu, adeta okuyanın aklıyla dalga geçerek bugünkü yazısında "benzin, motorlu taşıtlar vergisi, köprü, otoyol, emlak vergisi, pasaport harcına yapılan zamların, dar gelirli vatandaşın değil, bir avuç zenginin sorunu olduğunu" yazdı.

    mtv ve araç muayenesi zamları için;
    "yine araba sevdası.
    yine fakir fukaranın hayatı ile ilgisiz bir konu..
    asgari ücret ile geçinen insanların arabaları yok ki, bu gelen zamla ilgili de direkt bir dertleri olsun.."

    devamında pasaport bedeline gelen zam için;
    "affedersiniz beyler. hangi dar gelirli vatandaş, ne için yurtdışına çıkıyor ki, pasaport bedeline gelen zam sebebi ile hayatı etkilensin?"

    sigara ve içki zamları için;
    ürün mü diyelim, yoksa zehir mi?
    “sigara ve içkiye % 47 zam gelmiş!
    bence az gelmiş..
    hatta zammı da boşverin, hepten yasaklayın bile derim.
    vatandaşın sorunu, ekmek, süt, yumurta, et, ısınma derim..
    ama bunların hiçbir zaman dertleri, “vatandaş”ın derdi olmadı ki..
    onlar hep, bir avuç zenginin derdini, vatandaşın derdi gibi gösterdiler, göstermeye devam ediyorlar."

    okurken kendinizi aptal yerine koyulmayı iliklerinize kadar hissedebileceğiniz rahatsız edici bir yazı olmuş.
    aynı zamanda birisi buna neden ülkenin çoğunluğunu dar gelirli kesimin oluşturduğunu ve bu insanların neden yıllardır canla başla çalışıp en alt segmentte olan bir arabayı bile alamadığını, bırakın yurtdışını, bu insanların neden kendi ülkesinde bile doğru dürüst bir tatile çıkamadığını, neden temel ihtiyaçlarını karşılamakta dahi zorluk çektiğini sorabilir mi?

    insanların çaresizliği kanıksamasını sağlamak yerine bu ülkede bu yoksulluğun neden bu denli varolduğunu sorgulamak gibi onurlu çabalar içerisine girseniz keşke.