ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
alice in hell
-
1989 yılında roadrunner records'dan çıkmış; annihilator'un debut albümü... albümdeki tüm elektro, ritm, klasik ve bass gitarları jeff waters çalmıştır; ayrıca bu şahıs* albümün produktörlüğünü de yapmıştır... sonradan gruba alınan elemanlar çalınan enstrumanlara ufak eklemeler yapmışlar... crystal ann gibi mükemmel bir akustikle açılan albümün tamamı aynı kaliteye sahiptir... alison hell parçasında da klasik müzik eğitimi almış bir bayan eşlik ediyordu sanırım parçaya... sonradan jeff water bu albümdeki kadroyu toplayarak criteria for a black widow albümünü yaptı ama ortaya çıkan sonuç bu albümle kıyaslanamaz tabii ki...
yerin çektiğini kim görmüş belki gök itiyor
-
uzay-zaman elmayı yere düşürmüyor güzel kardeşim. elmayı yere düşüren çekim kuvveti aynı zamanda uzay-zamanı bükebiliyor da.
bu çekim kuvveti ne kadar güçlü ise, o kadar etki ediyor uzay-zaman dediğimiz boyutlara. ınterstellar filminin finalindeki anlatım da buradan çıkıyor.
polise sövüp evi soyulunca 155'i arayan birey
-
tutanak yüzündendir. "kağıt işlerini, tutanak işlerini, devlet dairesi işlerini halletsinler bari, bi boka yaramıyorlar zaten" diye düşünüyordur.
haklı da.
edit : başlığı açanın kaçması
muğla'ya göçüp pişman olan beyazyakalı
-
kardeşim! köye göçelim derken kast ettiğimiz yerler; merkezden uzaktaki ufak ilçeleri kast ediyoruz. sen kalkmışsın gerçekten köye gitmişsin, bir de rutubet var diyorsun :)
yani mesela şile'yi köy kabul edip oraya göçüyoruz. sen mevzuyu çok yanlış anlamışsın.
not: beykoz'a göç eden arkadaşım var :)
deniz gezmiş
-
evet. ben deniz'den 4 yaş büyüğüm. akrabamız olur.
edit : yaşlılıktan olacak ; bir mesajı cevaplarken nasıl oldu bilmiyorum entry olarak çıktı.
vincent van gogh
-
eski kulagi kesiklerdendir.
kısa boylu kızların yatakta daha aktif olması
-
çok doğru bir tespit. hem uzun boylu hem de kısa boylu kızların yatakta ne kadar aktif olduğunu bizzat görmüş bir kişi olarak onaylıyorum. öğrencilik döneminde iki ev arkadaşımla birlikte süper yeteneksiz olduğumuz için eve gelen kızlar bir arada yatardı, sabah onları uyandırmaya gittiğimde uzun boylu olanlar yattıkları gibi kalkarlar, kısa boylu olanlar dönmüş, dolanmış, üstünü açmış, bütün gece rahat durmamış olduğu belli bir şekilde uyanırlardı.
ünlü replikleri pudra şekeri ile değiştirmek
-
bu maskenin altında bir pudra şekeri var hakim bey ve pudra şekerine hukuk işlemez.
pöh'ün tekbirli yemin töreni
-
öncelikle bizi bir arada tutan şey göğsümüzdeki iman falan değil, laikliktir. göğüsteki iman insanları bir arada tutsaydı ırak, suriye, afganistan gibi ülkeler paramparça olmazdı. milyonlarca insan can havliyle türkiye'ye sığınmazdı.
böyle bir yemin icat ederken türkiye cumhuriyeti vatandaşı olup müslüman olmayan insanların rencide olacağı hiç mi düşünülmedi? müslüman olmayan insanlar bu ülkede askerlik yapmıyor mu? vergi vermiyor mu? bu yeminle devletin kolluk güçlerinin bütün inançlara eşit mesafede olacağının garantisini nasıl vereceksiniz? diğer inanç grupları ve inanmayanlar için de ayrı yemin törenleri düzenlemeyi düşünüyor musunuz? o zaman yılın 365 günü yemin töreni düzenlemeniz gerekmez mi? laiklik ilkesinin amacı bütün bu sakıncaları gidermek değil mi?
tabii 16 yıldır laikliğe aykırı eylemlerin odağı olmaktan ceza almış bir parti tarafından yönetilince, yukardaki soruların da fazla bir anlamı kalmıyor.
valiyi umursamayan dönercinin kapatılması
-
insan gibi "hayırlı işler" diyen sade vatandaşı da siklemeyen esnafın, bu sefer terse gelmesi hadisesidir.
bir uzaylıya dünyanın yerini tarif etmek
-
uzayda kaybolan bir astronotun büyük çilesi. uzaylının seninle iletişim kurabilen, isterse seni dünyaya geri gönderebilecek teknolojiye sahip türüne denk gelmişsin ama güneş diyorsun bakıyor, samanyolu diyorsun bakıyor. senden daha açıklayıcı bir tarif bekliyor seni geri gönderebilmek için. sen de ona bakıyorsun, kamera gözlere zumluyor...
1928'de çekilmiş edebiyatçılar fotoğrafı
-
söz konusu fotoğraf alay köşkünde çekilmiştir. alay köşk, 1926 yılında uygun bir mekan aramakta olan güzel sanatlar birliği'ne mustafa kemal'in emriyle tahsis edilmiştir. birliğin 1928 yılında kurulan edebiyat şubesi'nin ilk kongresi burada yapılmıştır ve o tarihte hayatta olan yazar ve şairlerin çoğunu bir arada gösteren fotoğraf bu köşkün bahçesinde çekilmiştir. 18 temmuz 1928 tarihinde gerçekleştirdiği kongreden önce köşkün bahçesinde çektirdiği toplu fotoğraf. bu fotoğraf 26 temmuz 1928 tarihli servet-i fünun dergisinden alınmıştır. (sonradan resimli uyanış dergisi adını almıştır)
fotoğraf
@slp arkadaşımız isimleri tek tek fotoğrafa eklemiş.
isimlerin eklenmiş hali
renklendirilmiş hali
1.sıra (soldan sağa): ziya osman saba, cevdet kudret solok, sabri esat siyavuşgil, kenan hulusi koray, yaşar nabi nayır.
2.sıra: peyami safa, orhan seyfi orhon, mehmed rauf, celal esat arvesen, şaziye berin kurt, hüseyin siret özsever, hüseyin rahmi gürpınar, halid ziya uşakligil, necip âsım yazıksız, suad derviş baraner, mahmud sadık, hüseyin suad yalçın, izzet melih devrim.
3.sıra:bilinmiyor, kâmuran şerif (saru), faik ali ozansoy, salih zeki (aktay), selami izzet (sedes), yusuf ziya ortaç, hüseyin rıfat (ışıl), burhan cahid (morkaya), ibrahim necmi (dilmen), edhem izzet (benice), reşat nuri (darago), halil nihad (boztepe).
4.sıra: necip fazıl kısakürek, ali haydar emir(alpagot), necmeddin halil onan, nizameddin nazif (tepedelenlioğlu), ahmet hidayet (reel), halid fahri ozansoy, florinalı nazım (özgünay), ibrahim alaaddin (gövsa), vedad nedim (tör), hıfzı tevfik (gönensay), bilinmiyor, celaleddin (göktulga), vâlâ nurettin (va-nu).
bir süre önce yükleyecektim ama sözlükte var mıdır yok mudur bilemedim. epey kurcaladım açıkçası şaşırdım da.
düzeltme: link güncellendi.
ekleme: yeni link eklendi. (bkz: 1928'de çekilmiş edebiyatçılar fotoğrafı/@slp) dahil edildi. kendisine teşekkür ederim.
ekleme 2: @spatchcock tarafından renklendirilmiş hali dahil edildi.
haliç'te rumların skandal haç çıkarma töreni
-
başlığı açan adamın adı heraklitos, rumları eleştiriyor amk!
tanım: dini bir merasim.
megafonla adam azarlayan trafik polisi
-
altı ay kadar önce, mecidiyeköy'deki kat otoparkının oradaki peronlardan otobüse bindik. otobüs hareket etti ve cadde ile sokağın köşesindeki ışıklarda kırmızı ışığa yakalanınca durdu. otobüsün sağında da ekip otosu var. otobüsü ışıklarda gören bâzı vatandaşlar kapının önüne birikip şöföre kapıyı açtırmaya çalışıyorlar. şöförler de polis varken açmazlar pek kapıları. kapı açılmayınca yolcu adayları ümitsiz bir şekilde sağa sola dağıldı. daha sonra orta yaş üzeri bir teyze elinde alışveriş torbaları ile kapının önüne geldi. megafondan gelen sesler sırası ile:
- pıhh pffkııhhhhk, açabilirsin !
- ffkııhhhhk, otobüs, açabilirsin !
- kkkkkhk, otobüs kapıyı açabilirsin !
- iyetete, aç kapıyı iyetetee !
- iyeteeteea, bayanı bekletme !