hesabın var mı? giriş yap

  • çok değil bundan 1.5 sene önce rusya'nın ankara büyükelçisi aleksey yerhov s-400'ler hakkında ne demiş beraber bakalım.

    'türkiye'nin bizden satın almak istediği ürünü biz sattık. bu sistemlerin sahibi türkiye'dir. tamamen ülkenin kararına bağlı bir durum. duruma basit bir örnekle bakalım: ben bir aracın distribütörüyüm siz de benden araç almak istediniz. satış yaptık. sizden parayı aldım, aracı verdim. araç sizin. ister plaja gidin, ister patates taşıyın, isterseniz üstüne makineli tüfek monte edin savaşa katılın,onu garajda saklamak sizin doğal hakkınız.'

    kaynak

    bu açıklama ışığında ukrayna isterse sihaların üzerine makineli tüfek takıp taraya taraya bile gidebilir, isterse de marş şarkı yazar ve bundan türkiye'nin sorumlu tutulması gibi saçma bir mantık olamaz.

    (bkz: senin adamın gol diyo)

  • netflix'in top trend yeni suç belgeselinin kahramanı: mitomani jennifer pan!

    jennifer pan, 1979'da vietnam'dan kanada'ya taşınan göçmen hann pan ve bich pan çiftinin en büyük kızıydı. hann ve bich pan çiftinin 86’da jennifer ve 89’da felix isimli 2 çocuğu olmuş. hann alet ve kalıp ustası olarak çalışırken, bich araba parçaları yapmaktaymış. ikili, 2004 yılında asya nüfusunun yoğun olduğu markham'da büyük bir ev, 2 lüks araç satın almışlar ve genelde kendi hallerinde sessiz, sakin bir aile tablosuna sahiplermiş.

    ebeveynlerin jennifer’dan son derece büyük beklentileri varmış, kızlarının kimseye muhtaç olmadan güzel bir hayat sürmesini istemişler, bu nedenle jennifer, dört yaşındayken piyano ve artistik paten dersleri almaya başlamış, bu paten konusunda oldukça yetenekliymiş fakat dizinde yaşadığı bir sakatlık yüzünden bırakmak zorunda kalmış. aile kızlarının gelişimi konusunda çok katıymış. dışarıda gezmesine, arkadaşlarıyla takılmasına ve erkek arkadaş yapmasına izin vermemişler çünkü bu etkinliklerin onu akademik başarıdan uzaklaştıracağını düşünüyorlarmış.

    diğer taraftan, jennifer iyi notlar alacağı yönündeki büyük beklentilere rağmen, müzik dışındaki notları ortalamanın üzerini geçememiş ve ailesinin bu beklentilerini yerine getirmek için sahte karneler ve diploma hazırlamış, akademik başarılarını uydurmuş ve hiç gitmediği bir üniversiteye gidiyormuş gibi yaparak yalan söylemiş. bu süre boyunca, zamanını hem bir restoranda çalışarak hem de piyano dersleri vererek geçirmiş ve liseden beri yakın gördüğü daniel wong ile takılmaya başlamış. wong madde kullanımı ve ticaretiyle uğraşan bir sabıkalıymış dolayısıyla aile son derece doğal olarak kızlarının wong ile görüşmesini istememişler, fakat kanadalı kızların efendi erkek yerine pi.. şaka şaka… jennifer’da ailesine bu ilişkiyi bitirdiğini söyleyerek gizli gizli telefonlaşmaya devam etmiş ama bir gün wong sürekli bir şeyleri gizli saklı yaşamaktan bıkarak ilişkiyi bitirmiş ve başka bir kadınla takılmaya başlamış. jennifer ise bu andan itibaren wong’un yeni kız arkadaşına karşı asılsız suçlamalarda bulunmuş.

    jennifer pan, kasım 2010'da annesinin vurularak öldürüldüğü, babasının ağır şekilde yaralandığı bir saldırı da 3 saldırganın eve zorla girdiğini, kendisi üst katta trabzanlara bağladığını ve hayatı için yalvardığını söylemiş. polis olayı araştırmaya başladığında, kamera kayıtları vesilesiyle 3 kişinin ön kapıdan girdiğini görmüş ama kapıda bir zorlama belirtisi yokmuş. jennifer’ın 911’i oldukça kolay bir şekilde araması da ilginçmiş, bu katiller ayrıca evdeki hiçbir değerli eşyayı almamış, jennifer’ı neden canlı bıraktıkları da anlaşılamamış. nitekim bu tutarsızlıklar polisin şüphelenmesine neden olmuş. baba hann yoğun bakımda uyandığında, kızının 3 suçluyla birlikte hareket ettiğini söylemiş ve polis hemen jennifer’ın telefonunu incelemeye almış. jennifer’ın anne ve babasını öldürmesi için aralarında erkek arkadaşı daniel'in de bulunduğu üç kişiyle anlaşmasına ilişkin kanıtlar tespit edilmiş. ikili bu işten 500.000 dolar miras kalacağını hesaplamışlar ve 10.000 dolar karşılığında homeboy lakaplı lenford roy crawford ve david mylvaganam isimli 2 kişiyi tutmuşlar.

    2014 yılında, yapılan sorgulamalar neticesinde jennifer pan birinci derece cinayet, cinayete teşebbüs ve cinayet işlemeye yönelik komplo kurmaktan, ortakları wong, mylvaganam ve crawford ile birlikte 25 yıl boyunca şartlı tahliye olmaksızın müebbet hapis cezasına çarptırıldı. dava, ebeveyn baskısının, yanlış partner seçiminin ve insanların maddi kazanç için ne kadar ileri gidebileceğinin üzücü hikayesi olarak arşivlerde yerini almıştır.

    kaynak 1

  • tekrar yazıyorum avrupanın tarım ve hayvancılıkta iddiası olmayan bir ülkesinde dana kıymanın kilosu 12 lira. inanmayan olursa fişiyle faturasıyla koyarım. aynı ülkenin alım gücü türkiyenin üç katı, gsmh ile düzeltilmiş ortalama maaş türkiyenin iki katı, benzinin litresi 3 lira, bira 50 kuruş.

    türkiyede kriz yok.
    türkiyede kriz bir yaşam biçimi.

    ayılın isyan edin diye yazıyorum şunu ama hiç ümidim yok. hayvanın yemini ithal ediyorsun, hayvanı ithal ediyorsun, hayvancıdan markete kadar araya 5 tane aracı sokuyorsun, hayvancılıkta en ilkel üretim tekniğini kullanıyorsun, hayvancılık politikan yok, buna rağmen bir kabulleniş içindesin canım kardeşim.

    eti bugün kilosu 25 liradan satıyoruz deseler camı çerçeveyi indirir 50 kilo stok yaparsın ama bu amk yerinde neden bu kadar pahalı lan bu et demiyorsun. medeni ülkeler için lüks değil lan o kıyma dediğin nane. doğru düzgün yönetilse, birilerini zengin etmek için şerefsiz fırsatçılara imkan verilmese rahat rahat yersin içersin.

    kabahat hayvancıda değil onun iliğini kemiğini emen tüccarlarda, o tüccara göz yuman devlet aklında. bir uyansan höt desen her şey değişecek canına yandığım. kurtul artık şu biz dünyanın zirvesindeyiz, herkes bize hayran, herkes bize düşman kafasından. seni kıskandığını sandığın adam her hafta kilo kilo ete ekmek banıyor sen kurbandan kurbana kavurma hayali kuruyorsun.

    isyan et arkadaşım.

    edit:
    kanıt diye yırtınan bir kitle var üşenmedim bugün markette fotograf çektim. buyrun.

    fiyat çek korunası cinsindendir.
    tl karşılığı kilosu 10.5 tl ediyor.

  • iniş sırasında pilot "sayın yolcularımız iniş takımları açılmıyor pamuk eller cebe ehe mehe" desin, hostes kızlarımız da para toplasın.

  • federasyonun milli takıma almak istemediği apaçık ortada. ancak larkin o kadar harika bir sezon geçiriyor ki kimse kalkıp doğrudan almak istemiyoruz demiyor. topu birbirlerine atıp duruyorlar. peki neden almak istemiyorlar?
    1) larkin'in milli takım için yeterli olmadığını düşünüyolar
    - mümkün değil
    2) larkin pozisyonunda ihtiyaç olmadığını düşünüyorlar
    - yine mümkün değil, wilbekin larkin karşılaştırması yapanı taşa çevirir allah, ayrıca bire birde sayı bulabilen oyuncu demek modern basketbol demek yani elinde beş tane olsa altıncıyı istersin.
    3) sarıca, karşıyaka ile şampiyonluk hedeflerken efesin türk kontenjanında rahatlamasını istemiyor veya buna benzer bir sebep
    - çok ihtimal vermiyorum. efes bu kadro ve oyun kalitesiyle ligte herkesten net bir şekilde üstün. larkin'in türk kontenjanına geçmesine ihtiyaçları yok.
    4) larkin seneye nba'e giderse milli takımı ciddiye almamaya başlar diye düşünüyor olabilirler.
    - ihtimal dahilinde. belli ki wilkebinin tbl dışına çıkması hoşlarına gitmemiş, bir ikincisini yaşamak istemiyorlar.
    5) devşirme hakkını uzun pozisyonunda oynayan bir oyuncuda yana kullanmak istiyorlar
    - kim o? ömer faruk'un milli takıma gelip gelmeyeceği belli olmadığı da hesaba katılırsa milli takımda uzun problemi çektiğimiz ve çekeceğimiz aşikar ama larkini almayıp almayı bekledikleri/planladıkları oyuncu kim?
    6) larkin'in kaseti var.
    - en olası senaryo bu.

  • en baş birinci ilk aşırı önemli editi: genelleme yapıyorsunuz insanlara haksızlık ediyorsunuz hepsi böyle değilci kimseler özellikle okusun. içlerindeki işini iyi yapan kurallara uyan düzgün insanlar baş tacı, bizim eleştirimiz dalavere ve küçük hesap peşinde koşanlara. hatta bu karaktersizler sadece türkiyeden mi çıkıyor sanıyorsunuz her milletten göçmen her milletten insan artıkları çıkıyor. umarım hak ettiğinizi bulursunuz

    benim türkiyedeki hesaplarımı görseler daha üzerine para bağlarlar.

    destekediğim anlaşma bütün dalavereci gurbetçilerin ümüğüne çökerler inş

    bazı "dürrükler" saçmasapan savunulara girmiş. şimdi biz konuşuyoruz da bilmediğimizden veya yılda 2 hafta gurbetçi gördüğümüzden değil ben kendim şahsen bizzat yurt dışında yaşıyorum

    bu düşük seviyeli küçük varoş burjuva özentisi riyakar topluluğu savunanları da anlamış değilim. çifte vatandaşlık yasaklandığında vatandaşlıktan çıkmak için konsoloslukta olan kuyrugu görseniz anlarsınız cennet vatan olarak nereyi gördüklerini. şimdi de malları başkasına geçirsek beyan etmesek yok nasıl kurtulsak diye uğraşıyorlar. üç kuruşa çalıştırdıkları göçmenler üzerinden aldıkları paraları, devlete yalan beyanlarla aldıkları sosyal yardımları türkiye'de klasör dolusu tapuya çevirdiler.

    bunlaaar kardeşlerim toplu konuttan ev çıksın geçim yardımı gelsin çocuk parası artsın diye kagğıt üzerinde boşanırlar. hem adama hem kadına ucuz ev verir devlet birinde yaşar birini kiralar bu şerefsizler.

    kiraladığınız evin ikametgahını başkasına satar bu şerefsizler

    erken emekli olmak için deli taklidini yıllarca sürdürür bu şerefsizler

    vergi vermez, çalışanı resmi göstermez, vermesi gereken ücretin 5te birine günde 12 saat çalıştırır bu şerefsizler

    hak hukuk etik zerre önemli değildir onlar için 1 euro için yapmayacakları şey yoktur ama zinhar domuz yemezler

    umarım ab bunların alayını ters yatırır düz sever. senelerce keriz yerine kondular şimdi sistem falan kalmadı bu babadan oğula nesiller yüzünden

  • saçma olmayan evlerdir. ankara kışın çok soğuk ve eskiden herkes sobayla ısındığı için o şekilde dizayn edilmiştir o evler.

  • karin tokluguna kolelik yapacagina ac serbest gezmeyi tercih eder. isveren yani gotveren de o 1100 tl yi gotune sokabilir sahsi fikrim.

  • öncelikle (bkz: entelektüel)

    türkiye'de en yüksek 4. tiraja sahip olan gazetenin yapmaması gereken bir hatayı içeren haber.

    haberin içeriğine gelirsek, türkiye'deki mevcut iktidarın ve onun tabanının bakış açısına yönelik yapılmış popülist bir açıklama. aydınları ötekileştirerek halk çocuğu imajı çizmeye devam edin bakalım. "ne yapsak da bu halkın kültür seviyesini bir nebze yükseltsek" demek yerine "ne yapsak da cehaleti yüceltip aydınları kibirli göstersek" demeye devam edin. bu taktik son 14 yıldır çok tuttu, nasiplenmeyen kalmasın.

    debedit : (bkz: cansel buse kınalı)

  • 3 doz oldum aşı, aşı çıkmadan önce çok ağır covid geçirdim, öleceğimi düşündüm evde karantinadayken,10 kilometre,yi 46 dakikada koşuyorum, yaş 43, yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum.görsel