hesabın var mı? giriş yap

  • mekan sahibinin sürekli gidip gelip "hoşgeldiniz efendim, nasılsınız efendim, yemekleri nasıl buldunuz efendim ,vıdı vıdı efendim , bıdı bıdı efendim" gibi sizi darlamasıdır. hesap öderkenki kalp krizi yüzünden vicdan yapıyorlar herhalde.
    edit: imla

  • * üstüne iki satır sabahattin ali tümcesi paylaşmadan geçemez.
    * video veya fotoğraf çekmeden spor yapamaz.
    * yediğini içtiğini, before-after'ını paylaşmadan; başımıza endokrin profesörü kesilmeden diyet yapamaz.
    * sofra/tabak fotoğrafı çekmeden yemeğe başlayamaz.
    * mağaza kabinlerinde giysi deneme fotoğrafları çekmeden bir şeycik alamaz.
    * arkadaşlarıyla dil çıkarmalı, zafer işareti yapmalı, birbiri üstüne yıkılmalı, ağlamalı gülmeli fotoğraflar çektirmeden sosyalleşemez, tatil yapamaz, yurtta veya öğrenci/bekar evinde kalamaz.
    * albümü yeni çıkmış popçu gibi çeşit çeşit pozlar vermeden mezun olamaz.
    * monaco prensine gelin gidiyormuş havasında pozlar yayınlamadan evlenemez.
    * başında doğum fotoğrafçısı olmadan doğuramaz.
    * şikayet ediyormuş maskesi altında övünmeden çalışamaz, istanbul'da yaşayamaz, trafiğe takılamaz.
    * hastaneden birkaç kare yayınlamadan refakatçi veya hasta olamaz.

    özet geçmek gerekirse "hiçbir zaman 'kendi halinde' olamaz".

  • izmir depreminde umke ekibi olarak denizli'den izmire geldik. deprem alanına gideceğiz ama ekip aceleyle çıktığı için yemek yiyemedik. yol üzerinde köfteci yusuf yazan yere girdik. şefim, bize en hızlı ne oluyorsa getiriver dedik. üzerimizde umke forması olduğu için yardım ekibinden olduğumuzu anladılar. bize getirdikleri köfteyi hızlıca yedik. hesabı istedik.
    sizler iyi ki buradasınız. bunlar, müesseseden diyerek tüm ısrarlarımıza rağmen para talep etmediler. ne yalan söyleyeyim, duygulandım. böylesine ince, temiz düşünen vatansever firmalara şahit oldukça duygulanıyorum.

    köfteleri lezzetli, yanında getirdikleri salata, meze, meşrubatı bitirmekte zorlandık. daha önce hiç gitmemiştim ama bundan sonra sürekli uğrayacağım.

  • genelkurmay açıklamasına göre bizim ordumuzdur.

    bkz: el siki görmeyen kendi sikini cezayir tüfeği sanarmış.

    not: kusura bakmayın, bu lafı kullanmanın zamanını kolladım yıllar yılı. artık zamânı gelmişti...

  • adamların kafasının ancak bu kadar çalıştığının kanıtı olan düşünce. sanki mantik bilimi açısından 3. halin imkansızlığı söz konusu. yıllardır ar ge yapıp, üretimde teknolojik yatırım yapmak yerine ulkenin itibari diye diye dunyanin parasını müsrif gibi harcayıp, ülkeyi betondan grinin 50 tonuna çevirdiklerinden içine düşülen durum.

  • beşir - behlül'ü serada gördüm
    adnan - kiminle gördün beşir, kiminle?
    beşir - behlül ile.........bihter.

    adnan yardırarak koşar, yalıya girer, yatak odasına çıkar, kapıya dayanır, kırar ve içeri dalar.

    (30 saniye sessizlik, adnan'ın soluk alıp vermesi, behlül'ün ağlak gözlerle adnan'a bakması)

    adnan - koşun beşir sayıklamaya başladı, saçma sapan konuşuyor bir el atın da hastaneye kaldıralım....bu arada beyaz çok yakışmış bihterim....e hadi ama

  • ekrem imamoglu karsisinda ozgur ozel'i guclendirmek cabasidir. imamoglu'ndan o kadar korkuyor ki ona rakip yaratmaya calisiyor.

    sabah gazetesi'nin ozgur ozel'i manset yapmasi, kendisi hakkinda olumlu konusmalar vs devam edecektir muhtemelen. “bizim kaale aldigimiz rakip budur” imaji cizilecektir.

  • sevgili dostum, yürüyüş yapmaktan hoşlanan insanlar büyük keyif yaşarlar ama bunun yanında çok başka faydalar da edinirler. mesele nelerdir bunlar kısaca bakalım

    fiziksel sağlık için yararları: düzenli yürüyüş, kalp ve dolaşım sistemi sağlığını iyileştirir. kan dolaşımını artırarak kalp-damar hastalıkları riskini azaltır ve kan basıncını düzenler. ayrıca kilo kontrolüne yardımcı olur, yağ yakımını artırır ve kasları güçlendirir. yani sağlığına faydalı, bedava ve her zaman yapabileceğin ve yararları bilimsel kanıtlanmış bir spor arıyorsan işte sana yürüyüş. pahalı ekipmanlara veya lüks spor salonu üyeliklerine de ihtiyacın yok.

    zihinsel sağlık ve stres azaltma: her gün düzenli yürüyüş yapmak, stresi azaltmanın yanı sıra zihinsel sağlığını da iyileştirir. yürüyüş sırasında vücut endorfin denen bir hormon salgılar ve hormon ruh halini ve modunu yükseltir ve stresi azaltır. aynı zamanda bu yürüyüşü doğada yapabilirsen çevre faktörleri sayesinde zihnin ekstra sakinleşir ve dinginlik oranın yükselir. bu sebeple iş hayatında öğlen tatillerinde veya iş çıkışı eve dönerken şöyle bir yarım saat yürüyebilsen stres topu haline dönmez ve stresten aşınmazsın. bil ki stres bedeninin ve zihninin en büyük düşmanıdır ama ilacı da basittir. yürüyüş dostum.

    kemik ve eklem sağlığı: düzenli yürüyüş, kemik yoğunluğunu artırır ve özellikle osteoporoz riskini azaltır. ayrıca eklem sağlığını korur, esnekliği artırır ve eklem ağrılarını azaltır. özellikle diz ve kalça gibi büyük eklemleri güçlendirir. şöyle bir etrafına bakarsan çoğu insanın oram buram ağrıyor dediklerine şahit olursun. sebebi hareketsizliktir eğer sadece düzenli yürüyüşü becersen kemiklerinle ve eklemlerine alakalı bir çok sorunu daha başlamadan çözersin.

    bağışıklık sistemini güçlendirme: şimdi bak yürüyüşün en büyük faydalarından birisi de bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. düzenli egzersiz, vücudunu enfeksiyonlara karşı daha dirençli hale getirir ve hastalıklara yakalanma riskini azaltır. ayrıca metabolizmayı hızlandırır ve vücudu toksinlerden arındırır. yani başın gripten nezleden ve alerjiden kurtulmuyorsa bağışıklık sistemin hapı yutuyor demektir. bu bağışıklık sistemi senin en büyük dostundur ona yardımcı olmak için en büyük destek spordur ve en basiti de yürüyüştür. hastalanmamak için kavanoz kavanoz vitamin yutacağına azıcık yürü dostum.

    uykuyu düzenleme: uykusuzluk meselesi en yaygın problemlerden bir tanesi. insanlar stres veya başka sebeplerden doğru dürüst uyuyamıyor ve uyumak için tonla ilaç içiyorlar. bunu yapmak yerine basitçe yürüyüş yapmak, uyku kaliteni artırır ve uyku düzenini düzenler. düzenli egzersiz yapanlar, hareketsiz patateslere göre genellikle daha derin ve dinlendirici bir uyku çekerler. bu da gün içinde daha enerjik olmanızı sağlar ve genel olarak sağlığınızı iyileştirir. yani iyi bir uykunun sırrı "hemensızbitol" hapları değil şöyle cıvıl cıvıl bir otuz dakika yürümektir.

    evet dostum sen de bir yürüyüş sevenler klübü üyesi değilsen üye olmak için gördüğün gibi bolca sebebin var. hemen şimdi bu yazıyı okuduktan sonra her gün minimum yarım saat yürüyeceğim diyerek kendine söz ver. telefonundaki adımsayarla kendini ölç. hocam ben yürürken sıkılırım boşa zaman harcamak gibi geliyor diyorsan onun da çözümü var. kanalımda seni geliştirecek onlarca video var ortalama uzunlukları 40 dakika. tak kulağına kulaklık ve hem yürü hem beni dinle. video bitince zaten 40 dakika yürümüş olacaksın. hocam seni ne dinleyeceğim güzel müzik açar dinlerim diyorsan o da güzel sen yeter ki yürü.

    işte kanal burada
    https://www.youtube.com/aydinserdarkuru

    hadi bakalım doğru yürüyüşe
    not: hocam kendisi yürüyor mu acaba derse kanıtı ınstagram profilimde. her gün mutlaka bir yürüyüş storyisi atarım. bir bak istersen.

    sevgiler

  • aidat toplar. vermezsen mahkemeye verir. meslek dışı devamlı siyaset yapar.

    asla meslek hakkını savunmaz, istihdam projesi sunmaz, kadın mühendislerin haklarını savunmaz, işsize derman olmaz, asgari ücret veren işverene ses çıkarmaz, serbest çalışan mühendisin sorunlarına eğilmez, türkiye'de ki mühendislik eğitiminin yetersiz olmasını eleştirmez, mühendislik öğrencilerine destek olmaz, dünyadaki gelişmeleri takip etmez, ülkenin kalkınması için kurumlarla görüşmez.

    sadece yıllık tescil ücreti ve aidat toplar. siyaset yapar.

  • o zamanlar 19 yaşındayım. zeytinli rock festivali var gündemimde. çok güzel sanatçılar geliyor. kesin gitmek lazım. kesin değil de gitmek lazım işte. zaten yapacak bişey de yok, boş geziyorum. ama etrafımda da kimse yok eşlik edecek. var da öyle kafa dengi değil. dedim ki hadi olum erik iş başa düştü. gittim tek başıma. annem, "oğlum bak şu parayı da al çorabının içine sakla, iç içe geçir çorapları kimse bulamaz bişey olsa bile"

    ulen kadın hissetti mi noldu bilmiyorum 3.günün sabahında uyandıktan sonra duş almaya gittim bi 5 dk sürdü sürmedi, döndüm kiiii benim çadıra giren hırsız allah yarattı demeden telefon, tişört, cüzdan, terlik çalmış gitmiş. zaten ne ara zılgıtlar çektim, ateş yakıp üzerinde hopladım hatırlamıyorum.

    arda kalan bikaç parça eşya ve birkaç çorap ,)

    o çoraptaki parayla eve döndüm bir şekilde.

    telefonu kendi simkartıma ayarlamıştım ilk aldığımda. telefona başka bir simkart takılırsa benim numaraya mesaj geliyordu. hemen gittim bi tane kendi numarama ait simkart çıkarttım. yedek mi oluyomuş neymiş. bi baktım numaralar geliyo. avea mıydı neydi aradım işte ismini verdiler. facebooktan bi arattırırsın ki 3 gün boyunca beraber takıldığım eleman çalmış. hayır bir de piç benle beraber hırsız aradı ahahah. hepsini verdiğim adrese göndermek zorunda kaldı. bi de mahkemeye verdim iti.