hesabın var mı? giriş yap

  • türkün starbucks ile imtihanı

    - bana bi tane maçarotti..
    + efendim ?
    - bi tane makivetti..
    + nasıl ?
    - nescafe var mı ?
    + yok maalesef..
    - hassssssss, o zaman bi tane makamotti..
    + ne ?
    - ver bişi işte amk

  • #53434529

    öncelikle yazarımıza acil şifalar dileyip başlayalım.
    malum dünyada tıbbın en ileri olduğu ülke abd. alm est nickli yazar arkadaşımız paratiroid ca denen bir kanser türüyle mücadele etmekte. maalesef bu hastalıkla ilgili tedavi ve cerrahi imkanları ülkemizde sınırlı.

    bu hastalığın tedavisi mutlaka abd'de bir merkezde en iyi şekilde yapılıyordur.

    öncelikle bu merkez varsa nerede olduğu öğrenilip gereken masraflar sözlükçe toplanabilir ve bu kardeşimize destek olunabilir.

    sözlük bunu isterse yapabilir.

    edit: öncelikle desteklerini bildiren herkese teşekkürler.
    türkiye'de bu konu ile ilgili en iyi kimse ve nereye referr edecekse ona ulaşmamız gerekiyor anlaşılan. bir arkadaşımız bu konuda bir entry girmiş. yarın ben de detaylı bir araştırma yapacağım.

  • baslarda icinde bulundugum kotu durumu duzeltme amacıyla basladigim sonrasin da ise zevkle yaptigim, acaba bu hafta hangi rolde olacagim heycanini tasdigim bir nevi hobim haline gelen oyun *.

    baslamadan once psikodrama grubu diyince aklima "meraba ben bir alkoligim", "hadi italo'ya sarilalim, onu sevelim" vb repliklerin havada ucustugu bir ortam gibi gelse de, ilk gunde gordum ki cok daha farkli bir terapi yontemi. ilk baslarda sanirim ben anlamiyorum, role girmek ne demek, double'i ne demek, protogonist de ne, cagrisim, geri bildirim nasil oluyor gibi sorular kafami cok kurcalasa da olayi gozlemledikce ve sonra ilk protogonist calisma yapilinca anlasiliyor ki kendi kendinize belki 10-20 yilda farkina varacaginiz belki de hic farkina varamayacaginiz bir durumu sizin gormenizi ve harekete gecmenizi o kadar kolay sagliyor ki.

    calismalarda bir baskasinin annesi,babasi, sevgilisi, icindeki guven duygusu, korkusu, hırsı, kaygisi vs. rollerine girebilirsiniz, ya da baska bir calismada ölüm olursunuz ya da tanri. kendini calismanizda direnclerinizle, korkularinizla,ofkenizle fark etmediginiz bir suru seyle yuz yuze gelirsiniz,sasirirsiniz, kabul etmek istemezsiniz, ofkelenirsiniz, korkarsınız, anlarsınız, bagislarsınız. belki calisma cok agir olur, dagilirsiniz ama sonra durumu anladikca toparlanirsiniz, daha guclenmis daha rahatlamis olarak calismayi bitirirsiniz. sonra da fark ettiklerinizi,anladiklarinizi hayata gecirmeye calisirsiniz...

  • savaş uçakları barış zamanında mecbur kalmadıkça radarlarını açmazlar. bunun sebebi şudur: radar açıldığı anda elektromanyetik yayın yapar. bu yayının kendisi, temel özellikleri, radarın kapasitesi ve performansı hakkında bilgiler sunar.

    eğer elektronik istihbarat* sistemleriniz ile bu yayını tespit edip kaydeder ve bunlardan bir kütüphane oluşturursanız, söz konusu radarı kör etmek ya da yanıltmak için teknik, taktik ve sistemler geliştirebilirsiniz.

    5 ekim günü 5 dakika 40 saniye, 6 ekim günü ise 4 dakika 30 saniye radar kilidinin muhafaza edilmesi demek, türk f-16'larının üzerine bu sürelerde söz gelimi el fenerinin tutulmuş olması demektir. bu süre içinde de muhtemelen bölgedeki türk ve nato elint sistemleri gözlerini kulaklarını açmış olmalılar.

    eğer bu kilitleri atan suriye mig-29'ları ise bu, suriye pilotunun şapşallığını gösterir. dahası ruslar da suriyeliler'e güvenip daha büyük maceralara atılmamaları gerektiğini anlamış olmalılar. zira böyle bir zamanda böyle bir acemilik yapan kuvvetten bir cacık olmaz.

    eğer bu kilidi atan rus su-30'u ise, ki bu uçak şu anda rus hava kuvvetlerinin en yeni ve en modern jetidir, bölgedeki rus pilotların gerçekten gerizekalı olduğunu gösterir. bir şey yapmamıza gerek yok, kendi kendilerine takılsınlar.

    4 dakika, 5 dakika, bunlar hava muharebesi için olağanüstü uzun süreler. su-30'daki aesa radar için bile bu sürelerde f-16 gibi görece küçük bir hedefte kilit tutmak çok zordur. burada esas alkışı hakeden, bu kadar uzun süre üstünde kilidi muhafaza ettirtmeyi başarmış, son derece sinir bozucu bu süreçte soğukkanlı biçimde yem rolünü başarıyla oynamış türk pilotlarıdır.

    bu "taciz"lerden mesajı alması gerekenler almıştır muhtemelen...

    debe editi: (bkz: şehit selahaddin esin ilkokulu yardım kampanyası)

  • cihan reisin üzerinden atıp rte'nin önemli yerlerini ezdiğini daha yeni fark ettiğim video. kafalara "lan yoksa? acaba?" şeklinde sorular getirip cb'nin şuan ki ruh hali, devamlı iktidar olmak istemesi, maskulen ve huysuz tavırları beni garip garip düşündürmüyor değil.

  • çevremde bir çok üniversite öğrencisinin burs aradığını gördükten sonra yazma gereği duydum. bir çoğumuz universiteyi zorluklarla okuduk. ben hem çalıştım hem okudum. zorlandim elbette. besinci sene zar zor bitirdim okulu.
    kyk alanlar geri ödemesinin ne kadar zor olduğunu bilir. binbir güçlükle ödedim.
    çalışılan pozisyon ve maaşları başlığına bakınca sözlük yazarlarının ister bireysel ister bir iki yazar ortak bunu yapabileceklerini düşündüm.
    eğer içinizde bunu yapmayı isteyen yazarlar varsa burdan iletişim kurarak bir öğrencinin günlerini rahat geçirmesini sağlayabilir.
    hadi sözlük.

    edit :part time iş bulma ve para dışında ihtiyaçlarını karşılama teklifleri geldi. elbette her türlü teklifi öğrencilerle değerlendirmek gerek. bu şekilde yardım edecek yazarları da başlığa bekliyoruz.

    edit editi: part time iş ve işçi arayan arkadaşlar bunu başlığa yazarsaniz daha çok işe yarar teklifiyle geldiler. iş vermek isteyenler varsa başlığa bekliyoruz.

    yeni edit : entryi debe olsun diyenler var. arkadaşlar kendi kendime yapamıyorum hak verirsiniz.