hesabın var mı? giriş yap

  • burda odaklanmamız gereken yangını kimin yaptığı değil bence. ben hayatımda bu kadar aciz bir devlet görmedim arkadaş. 1 tane yangın helikopteri göndermekten bile acizler. su zaten dibindeki denizde. 4 tur yapsa o yangını 1 saatte söndürürsün. allaha emanet ülke yönetiyorlar. bakın yangın uçağını falan geçtim, 45 tane helikopter varmış ya, nerede o helikopterler? gö*ünüze mi soktunuz?

    edit:
    bir yazar diyor ki: "teröristler insanların devlete olan güvenleri azalsın, korksun ve endişelensin diye üstlenebilecekleri her şeyi üstlenmeye çalışırlar. salak olmayın." (bkz: #126393549)

    evet, devlete olan güvenimiz tavandı, bu yangınlar sayesinde yerle yeksen oldu... ya sabır.

  • pkk'lı itler bunlar.
    bunlar yıllardır odtü ve boğaziçi'nin en düşük puanlı, en dandik sözel bölümlerinde okuyup teröristlik yaparlar.
    üniversite sınavında kötü puan alıp o dandik sözel bölümlere girerler, sonra da terörist eylem yaparken "biz odtü'lüyüz, boğaziçi'liyiz, biz ülkenin zeki, okumuş, aydın kesimiyiz." falan derler. bu şekilde okulun adını kullanıp algı yaratmaya çalışırlar.
    o üniversitelerin geçekten zeki ve başarılı öğrencilerin okuduğu yüksek puanlı mühendislik bölümlerinde bunları hiç göremezsiniz. hatta, bu köpekler devamlı olay çıkarırlar ve iyi bölümlerde okuyan çocukları da rahatsız edip onların da eğitimlerine zarar verirler.
    bunlar beyinsiz hain köpeklerdir.
    bunlar uygun ortamı bulunca okulu işgal eder, yakıp yıkar, milletin eğitim hakkını gasp eder.

    edit: bu entri için " pkk'ya karşı diye debe'ye girmiş." diyenler var. zoruna gitmiş bazı tiplerin. ekşi sözlük'te hep pkk güzellemesi yapanların, türk düşmanlarının, türkiye düşmanlarının entrileri mi debe'ye girsin?
    tanıyın kardeşim bunları.
    uyanık olun.
    güçsüz oldukları için mecburen barış sevdalısı, sevgi kelebeği ayağı yapan bu lavuklar ellerine güç geçse bizi asıp keserler.

  • lisedeyken sen yeterince çalışmıyosun diye beni dışlayan, boğaziçi istediği halde adana'da okuyan ve 2 yıldır hala düğün fotosu paylaşan arkadaşın koçişli herhangi bir postunun altına boğaziçi diploması fotosu ve ahahahahha yazmak. yapamıyorum.

  • build-up'ı çok iyi olduğu için hayvan gibi komik replikler barındıran dizi. bu yönüyle sadece catch-phraselerle, ya da sadece durum komedisiyle güldüren dizilerden ayrışıyor.

    misal en çok güldüğüm repliklerden birinin gelişimi şöyleydi; holt'a şaka yapmak üzere toplantı odasına gelen jake'in kürsüye mürekkep sürmekle başlayıp tepkiler neticesinde şakayı hafiflete hafiflete sonunda holt'un briefingi vereceği kürsüyü sadece yarım inç (yaklaşık 1 cm) yana kaydırabilmesi ve küsmüş bir çocuk edasıyla holt fark etmeyecek bile diye gidip yerine oturması. ancak içeri giren holt'un kürsüsünün 1 santim kadar oynadığını fark edip kahkahalara boğulması ve ağzından dökülen how did you pull this off sözleri.

    yetmezmiş gibi cold open sonrası kevin ile telefonda olması ve yes kevin they moved it a full half inch demesi ve izleyici olarak tekrar yarılman.

    bu örnek gibi 10'larca zekice espriyi, kaliteyi hiç düşürmeden her bölüm ortalığa saçarcasına yapmayı başardıkları için aktif olarak devam eden tüm diziler içerisinde en komiğinin brooklyn nine-nine olduğunu düşünüyorum.

  • geçen sene arabamı satacağım zaman "ulan ilana 1200 kişi bakmış bir kişi bile aramaz mı" demiştim. o aramayan ibneleri buldum. herkese selam.

  • kariyeri oldukça dolu olan ve balyoz soruşturmaları döneminden beri türkiye hakkında bir şeyler söyleyen, yazıp çizen bu batılı uzmanı ve tespitlerini bir kalemde karalayanları anlamakta zorluk çekiyorum.

    ekonomik olarak gelişen ama demokrasi olarak yerlerde sürünen ülkeler yok mu dünyada. var işte, malezya. adam doğru benzetme yapıyor ama ekliyor. türkiye'nin özel durumu sebebiyle ekonomi de bu kadar iyi gitmeyebilir. o zaman tüneln çıkışı afganistan'a diyor.

    söylediklerinin en acı yanı, 1923 yılından sonra kurucu kadroların hedefe koyduğu batılılaşma, batı camiasında kalma, avrupa değerlerine sahip çıkma idealleri; cumhuriyet tarihinde ilk kez bu derece güçlü bir şekilde terk ediliyor.

    gerçekten hala bu adamın tespitlerinin bugün yaşadıklarımızın doğru karşılığı "olabileceğini" gören yok mu? ben mi paranoyak oldum?

    debe editi : (bkz: öğretmen kumru konak'a yardım kampanyası)

  • 3 yıldır koy öğretmenliği yapan biri olarak sizi rüyanızdan uyandırmak durumundayım.

    bi kere koy hayatı sanıldığı gibi cazibeli değildir. o inekler, keçiler, tavuklar facebook çiftçilik oyunlarına benzemiyor. bi gün bakma bakayım başına neler geliyor. bakmak derken ineklerin mesela sabah 6 da yemlerini verip ahirlarini temizlemek gerekiyor. bi verme bakayım o yemi nasıl böğüre böğüre köyu inletirler. bi süre sonra da ahırdan çıkmak için birbirlerini ezeceklerdir.

    gelelim kecilere. keçi özgür hayvan öyle yemini vereyim geceyim dinlemez. davarcilik denen bişey duydunuz mu siz ? heh işte o davarcilar kar kış demeden sabah ezanıyla keci sürulerini dağlara sürerler düşe kalka. sabah dondurucu soğuk öğlen kavurucu sıcakla boğuşan bu insancıklar güneş yanigindan kapkaradir zaten.

    tavuk desen sürekli hastalıktan bir bir giden, yumurtlamamak icin inat etti mi asla donmeyen, inanilmaz nazlı bir hayvan. hadi yumurtladi diyelim. yumurtaları şehire indiriceksin, satmaya calisicaksin, millet burun kıvıra kıvıra pazarlık edecek.

    bunlar sadece hayvancılık. tarım da tamamen aynı şekilde. ekip biçip gözün gibi baktığı onca üründen en az kar eden kişi her zaman ciftcidir. 5 liraya aldığın domatesten onun eline 50 kuruş zor geçer.

    sağlıga gelirsek. evet her yerde sağlık ocağı var. ama herşey sağlık ocağı ile hallolur mu ? hayır. geçen sene velilerimden biri hastaneye yetişemeyip çalı dibinde doğum yaptı. çocugun göbeğini taşla kesti eve geri getirdi. evet 2017 de oldu bu olay.

    eğitim? inanın elimizden geleni yapıyoruz öğretmenler olarak. çocuklarım bı yana dünya bi yana. gel gör ki çevre faktörü açısından asla merkezle yarışamiyor çocuklar ve bir çoğu merkezde olsa çok iyi yerlere gelecekler belki ama ailelerinin ne okutacak gücü ne zihniyetı var.

    ıste gozlemledigim koy yasami genel hatlariyla bu sekilde. tersi ornekler, muhtesem koyler elbet var ama malesef istisnalar kaideyi bozmuyor.

  • niye cümle içinde duraklattığını buldum. ilk bakışta "nokta mı lan o?" deyip bir duruyorsun seni afallatıyor öyle duraklatıyor. sonra "haa kuyruğu varmış" deyip devam ediyorsun.

  • hangi ilçe olursa olsun huzurun, refahın, barışın ve insan kalitesinin anlaşılmasında en önemli rolü kediler oynar. kediler bir ilçede inaan gördüğünde korkmuyorsa o ilçenin insanları iyi insanlardır. o ilçe yaşanılabilir bir ilçedir. şayet insan gördüğünde bir kedi, kendini kaybedip mahalle değiştiriyorsa oradan uzak durmak gerekir. kendi yaşadığınız il ve ilçeyle bu durumu karşılaştırıp da kendi gözlerinizle görebilirsiniz sonucu.