ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yarasalar için sokağa kan koyuyoruz
-
aramaya inanmış bir insan olarak daha önce yapıldığına dair bir iz bulamadığım kampanyadır. yapılmışsa affola.
bugüne kadar hep söyledik. sokak hayvanları aç kalmasın dedik. sokağa süt koyduk, su koyduk. ama sevgili dostlar, minik güzel yarasaları unutmuşuz. hadi birlik olalım. bu açlığa bir son verelim. bu gece ilk ünite kanı en günahsız olanımız veriyor.
audi fabrikasındaki hat işçisi
-
allah kimseyi audi belgeseli seyredip 31 çekecek duruma düşürmesin dediğim başlık.
gitar çalacaklara tavsiyeler
-
çalın. iyi çalamayacaksanız da, virtüoz olamayacaksanız da, küçük yaşta başlamadıysanız da, günün birinde adınız gitarla birlikte anılmayacaksa da çalın. çalmak istiyorsanız, çalın.
"gitar ayağa düştü hacı." diyenlere takılmayın. neymiş, vay efendim, herkes gitar çalmaya heves ediyormuş. bir toplum düşünün ki her bir ferdi bir enstrümanla az buçuk uğraşmış, bir enstrümandan üç beş ses çıkarmasını biliyor. ne büyük felaket, değil mi?
güzeldir kardeşim. al gitarını, istersen iki tıngırdat bırak. istersen uğraş, çalış, öğren çalmasını. kimseye borcun yok, virtüoz falan olmak zorunda değilsin. çal gitsin.
lost
-
- sana adanın gizemini anlatayım mı?
- anlat.
- anlat demekle olmaz. sana adanın gizemini anlatayım mı?
- e anlat ulan.
- ehehe anlat ulan demekle olmaz. sana adanın gizemini anlatayım mı?
- anlat laaaan.
- anlat laaaan demekle olmaz. sana adanın gizemini anlatayım mı?
...
karşı camda kesişilen kızın saksı çıkması
-
karşı apartmandan yarım saattir kesişilen rastalı kızın bildiğin aşk merdiveni çiçeği gömülmüş saksı çıkması. gecenin arsızlığına verip fazla pişmanlık duymamak gerekiyor.
çayı şekersiz içenlerin ısrarla övgü beklemesi
-
şu hayatta cevabını en çok merak ettiğim şeylerden biri de bu. diğeri de kitapların önsözünün birileri tarafından okunup okunmadığı. ben, kitabın sahibinin de, editörün de, yayıncının da okumadığını düşünüyorum.
peki neden övgü bekliyor çayı şekersiz içenler. ne yapmamızı istiyorlar. madalya mı takalım, ayağa kalkıp alkışlayalım mı, torpil mi patlatalım, kızkaçıran mı yakalım, çatapat mı gömelim ne yapalım istiyorlar. böyle bir vakur duruşlar, poz kesmeler, takdir beklemeler falan. gerçekten çok sinir bozucu. hayır 2 tane küp şeker harcamadık diye memleket mi kalkındı. peki benim şeker pancarı üreten köylüm ne yapacak, nasıl geçimini sağlayacak. üç beş tane entel mutlu olacak diye köylümüzü yedirmeyiz arkadaş. şekerli çay içmiyorsanız gidin dağda yaşayın.
üstün dökmen
-
ne güzel söyledi ya:
“pandemi döneminde herkes mutasyon diyor. mutasyon denilince aklınıza ilk ne geliyor? tabiki evrim geliyor. ama biyoloji derslerinde evrim anlatmak yasak”
gerçekten eğitim sistemindeki tüm durumu özetleyen bir konuşma.
iç anadolu yobazı
-
iç anadolu yobazı bu ülkedeki gericiliğin esas kaynağıdır, bu yobazların zihni tarafından ele geçirilmiş şehirlerde hayat akmaz, durur, yıllarca hep aynı şekilde durur. binalar değişir, yollar değişir, cep telefonları değişir ama onlar değişmez ve hayatlarını değiştirmez, üç dört kuşak sonra bile aynı bireyleri üretir ve yobazlıkları sanki genlerindedir, nesilden nesile bozulmadan aktarılır.
ben bir iç anadoluluyum ve rahatlıkla söyleyebilirim bu ülkenin karanlığını iç anadolu yobazı üretir.
ingilizlerin hem dayıya hem amcaya uncle demesi
-
filmlerde karışıklık yaratan durum.
lan ota boka elli ayrı kelime bulmuşsunuz, şunu ayırmamışsınız hulan.
artık çirkin kız görmenin pek zor olması
-
(bkz: al abi snickers ye)
rte'nin bara gitmesi
-
adam tayyibe bugun cuma oldugu icin kalabalik oluyor demis.
halk kahramani yemin ediyorum.