ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
alexander sörloth
-
trabzonlular beni arasa ben de açmam amk adam çok haklı.
sen kredi kartınla al ben sana her ay öderim
-
bir kere düştüm buna.
iş arkadaşımdı. telefon almıştı kendine. 1 ay ödedi. sonra başka yere geçti. 2. ay ödemedi. 3. ay ödemedi. 4. ay aradım. direkt lafa girdim. biraz sıkışığım, para gelecek 1 aya. hepsini öderim dedi. 2 ay geçti, ses yok. tekrar aradım, açmadı. geri de dönmedi. mesaj attım. aga 24 saat içinde tamamını ödemezsen, ben kendi bildiğim yoldan çözerim dedim. tabii ki geri dönmedi. günah benden gitti.
o zamanlar mavi bilgisayar vardı. oradan almıştık telefonu. gittim. hırsızlık vakası var. faturamı kaybettim, fatura nüshası lazım dedim. kredi kartıma ait alışverişten faturamı verdiler. karakola gittim. önce durumun aslını anlattım. polis güldü. telefonu ya da parasını verirse şikayetten vaz geçer misin dedi. tabii ki dedim. tamam, hallederim şimdi dedi. numarasını istedi. aradı hemen yanımda, parayı getir yoksa başın yanar, benden demesi dedi.
adam şehrin öbür ucundan 15 dakikada geldi karakola. güzel güzel paramı verdi. saydım, ilk taksit dahil hepsini vermiş. geri verdim fazlasını. adi bir kağıda satış protokolü de yaptık oracıkta. imzalar atıldı. sonra arkasına bakmadan gitti.
aklınızda bulunsun. ola ki böyle bi bok yiyeceksiniz, faturayı kendi adınıza kestirin. ne olur ne olmaz.
saati 200 tl olan psikolog
-
o paraya rus psikoloğa gitsen tek seansta derdini çözer. düşmeyin böyle tuzaklara...
sertleşme sorunu yaşayanlara tavsiyeler
-
bir zamanlar ciddi sertleşme problemleri yaşamış ve günümüzde bunları tamamen çözmüş biri olarak iki tavsiyem var:
1- sigarayı bırakın
2- birkaç kez cialis kullanın.
sonra yatıp kalkıp bana dua edeceksiniz.
90'lı yıllardaki zenginlik belirtileri
gaziantep'te iki erkeğin öpüşmesi
-
nasıl bir halksak ibnelik bile yakışmıyor.
barış manço
-
vefat etmeden önceki son röportajı sanki buruk bir veda gibi:
"şu an albüm yapmamı gerektirecek bir neden görmüyorum. türkiye'nin içinde bulunduğu ortam benim bir daha albüm yapmamı gerektirmiyor. türk halkı var olduğu bugüne kadar, dört bin yıllık bir tarihten bahsediyoruz, tarihinin en kavgalı, en uzlaşmaz, en gürültülü patırtılı dönemini yaşıyor. ben bu karmaşa içinde bir daha albüm yapmayı düşünmüyorum.
ben insanlara hayatım boyunca doğrulukları anlattım. geldiğimiz konum dolayısıyla bu doğrulukları anlatmanın pek fazla işe yaramadığını görüyorum. bir üzüntü var tabii ki. bir hüzün var itiraf edeyim ki. ama yapmam da lazım. bunu bırakıyorum. bundan sonra bu işi de bırakıyorum...
hayranlarım bir tepki gösterirseler ben duyarım onları. çok sanmıyorum. sonuçta güzel bir albüm çıkartıyorum işte. zaman zaman televizyon programları yapmaya devam edebilirim. konser de veririm belki. yani onlar başka şeyler. ama türkiye'nin içinde bulunduğu şu günler, bu kadar uzlaşmaz, bu kadar kavgacı, bu kadar çözümsüzlüğü arayan bir yaşam felsefesini benimsemiş bir ortamda benim şarkılarıma insanların ihtiyaçları yok. kişisel düşüncem..
o zaman daha huzurlu bir ortamda yani ben de daha huzurlu ortam istiyorum o zaman. evet buna hakkım var. bunca sene konuşmuş, ettiği laflar dinlenmemiş bir insan olarak huzurlu, kavga edilmeyen bir ortam istiyorum yani...."
o günden bugüne iyiye giden bir şey olmadı barış abi.. daha uzlaşmaz daha kavgacı daha gürültülü olduk. en son bıraktığın gibi bu dünya. kimi tatlı peşinde kimininse tuzu yok. ve daha da kötüsü, içi boş insanlar bu dünyada çok fazla yer kaplıyor artık.
low fantasy
-
rasyonel dünyanın içerisinde geçen fantezi filmlere verilen isim. bir nevi gerçekçi fantastik filmler.
tabii olaylar şu anda içinde bulunduğumuz dünyaya ister istemez bağlı olduğu için, low fantasy filmlerin içerisinde, irrasyonalite çoğu zaman anormallik olarak algılanır. fakat bu demek değildir ki bu filmler mantık çerçevesine girmez. aksine fantezi filmlerde irrasyonel ögeler öyle ya da böyle yer alacaktır.
ama kimse çıkıp da the lord of the rings izlerken, ayağı kıllı hobbit'i o dünyanın içinde anormal bir varlık olarak görmez. low fantasy filmlerde ise, gerçek dünyada bir hayalet ortaya çıktığında hissedeceğimiz şeylerin benzerini sinemada karşımızda görürüz. şu anda rasyonel dünyanın içinde fantastik bir isteğiniz kabul görse, bu olay low fantasy sayılabilir. gerçek dünyada vampir görsek "noluyor lan" deyip kaçacağımız tür işte budur.
bu türe, star wars gibi gerçek dünyaya ve rasyonaliteye minimum ihtiyacı olan high fantasy filmlerinin bir alt türevi olduğu için sanırım low fantasy demekle yetinilmiş. ben olsam "realist fantasy" demeyi tercih ederdim. bu noktada büyülü gerçekçiliğin benim demek istediğime yakın olduğunu görüyorum.
(bkz: magical realism)
son 10 yıllık dönemden bazı low fantasy filmlerini sayarsak demek istediklerimizi daha iyi anlatabiliriz:
>> lat den ratte komma in (2008): aslında low fantasy deyince benim aklıma gelen ilk film bu. genelde bir vampir filmi olarak kabul görür. fakat vampir filmlerinin çoğu da aslında birer low fantasy filmi sayılabileceği için en geniş anlamıyla evet bu filmi bu türün içine sokabiliriz. filmdeki duygu yoğunluğu ve atmosferden olsa gerek benim için tür, bu filmle özdeşleşti.
>> thelma (2017): low fantasy türüne çok güzel uyan bir film, ilk örneğime de benziyor, bir joachim trier filmi.
>> the shape of water (2017): gerçek dünyada yakalanan bir yaratık, ona uygulanan testler, işkenceler. çok muhtemeldir ki şu anda ortaya çıksa böyle bir yaratık, başına geleceklerin çoğu filmde gösterilmiş.
>> ted (2012): kimsede çıkıp demiyor ki peluş ayı konuşuyor, mümkün değil. işte low fantasy dinamikleri, gerçek dünyadaki akıl dışılığın kabullenilişi.
>> testrol és lélekrol (2017): bu macar filmi de masalsı ögeleri iş yerlerine taşımış. türe nefis bir örnek.
>> ruby sparks (2012): yazdığım gerçek olsun, böyle bir sevgilim olsun.
>> the curious case of benjamin button (2008): bu tersine yaşlanma da son örneğimiz olsun. zaten çoğu kişi izlemiştir, daha fazla anlatmaya gerek yok diye düşünüyorum.
başka film türleri için:
iran yeni dalgası
commedia all'italiana
13 mayıs 2015 süleyman demirel'in vefat etmesi
-
allahim siradaki icin konuyu biliyorsun amin
sevgilinin karşı cins kankası ile tatile gitmesi
-
güven nedir sorusunu bana sorduran olay.
böyle bir enty girmiş biriyim sikseler göndermem.
(bkz: #50362852)
neyse
arkadaşım buna izin verdi adamın fırsatı yoktu kız ise ağlıyor tatil tatil diye.
neyse kız teklif sundu kankimle gideyim o zaman başımda erkek olsun. iyi dedi oda perşembe sabahı arabayla yola çıktılar 800km. haftaya pazar dönecekler.
adam hoşgörülü bir insan sevgilisine güveni tam izin verdi ama bana o kadar ters geldi ki bırak göndermeyi teklif bile etse baya arıza çıkartırdım sanırım.
bana godoşluk gibi geldi ama hangi dereceden godoş bilemedim.
tamam hoşgörülü olmak lazım ama bu biraz fazla. denize gidecekler dağa bayıra çıkacaklar otel ayarlamışlar ama macera olsun diye ilk 3 gün arabada sabahlayacaklarmış plan böyle. direk otele gitmek yok ilk 3 gün karavan tipi gezi yapacaklar 800 km yol 3 günde gidilecek. ibne 20km ortalama ile gider.
ulan şimdi bunlar denize gidince birbirlerine güneş kremi sürmeyecekler mi lan ??????
masonluk derecelerinin kalıbını kullanırsak
örnek
4.derece: gavat üstadı
7.derece: gavat ve hakim
9. derece: dokuzlar'ın seçilmiş gavatı
13. derece: solomon krallığının gavatı
14.derece: yüce üstad kutsal kubbe gavat seçilmişi
19.derece: büyük pontif yüce gavat
20.derece: düzenli locaların büyük saygıdeğer gavatı
23.derece: gavat sandığı başkanı
26.derece: iskoçyalı gavat
27.derece: gavat tapınağının hakim amiri
30.derece: beyaz siyah gavat şövalyesi
32.derece: kutsal sır yüce gavat.
şiir
alagavat çocuktum, ufacıktım,
top oynadım,acıktım.
buldum yerde bir erik,
kaptı bir alagavat.
erik kaçtı kankasına,
gavat bindi bir ak doğana.
gavat, yolu şaşırdı,
kaf dağından aşırdı.
evet.
tatilden döndüler ama kız oldukça mutsuzdu bizim salak yoktur birşeyi diyordu dün ortalık karışmış sabah haberim oldu.
neyse salak sıkıştırıyor kızı dün kız hıçkıra hıçkıra ağlıyor ama birşey söyleyemiyor. kağıt kalem istiyor ve yazıyor.
-bana dokunmasına izin verdim.
herşeyin özeti olmuş zaten bu cümle.
ne demek lan izin verdim vay amk.
hoşlandığı erkeğe açılan türk kızı olmaması
-
buna inanıyorsanız size kötü bir haberim var hacı:
muhtemelen siz çirkinsiniz, hiçbir kız size karşı öyle yoğun duygular hissedip açılacak kadar etkilenmiyor.
nereden mi biliyorum? :(
kim takarsa taksın düğündeki altınlar geline ait
kariyer.net'teki fantastik yazılımcı ilanı
-
(bkz: little little in the middle)