ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sınav iyi geçti deyip 40 alan öğrenci
-
oglumdur. hatta 40 degil 15 almis. umut dolu, aydinlik gelecek hayalleri vardir. bardagin dolu tarafini goruyordur. tabi babasi ogrendiginde ne olacagini rabbisi bilir.
karınızla bir gece için bir milyon dolar veririm
-
- karinizla bir gece icin bir milyon dolar veririm
- ya o diil de bende bi baldız var ilik gibi şerefsizim
- ee?
- eesi ikisini beraber bir buçuğa bırakırım sana
- bambaşkaymışsın yabancı
- tamam ya birdörtyüz ver ayağın alışsın
pour over
-
bu yöntemin sağladığı esnekliğe bayılıyorum. kahve çekirdeğinin kavrulma derecesine ve aromasal yoğunluk beklentisine göre çekirdekleri öğütüp, kaynaması yeni durmuş suyu yine bu beklentilere göre bir hızda gezdire gezdire dökerek tam istediğin kahveyi elde edebiliyorsun.
trilyonlun espresso makinelerinde bile yok bu kabiliyet. sarma tütün gibi tamamen anlık ihtiyaca yönelik. nasıl kahve lazımsa öyle kahve içiyorsun. kaliteli çekirdek kahve, beyazlatılmamış kağıt filtre, bir değirmen, herhangi bir seramik dripper ve suyu ısıtacak herhangi bir mutfak aleti. ha bir de seramik kupa.
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
babam tüm işleri batırmış çekmiş gitmiş. annem işsiz, abim askerde. ben ortaokula gidiyorum kardeşim ilkokula gidiyor.
mevsim yaz okullar tatil hava cehennem sıcağı. eve gelen icraların haddi hesabı yok sonunda evden çıktık bir tanıdığın yanına yerleştik geçici süre için. rahatsız etmeyelim diye sabahın köründe çıkıyoruz evden akşama kadar deli gibi dolanıp duruyoruz. karnımız aç cebimizde 5 kuruş yok. akşam eve dönünce önüme konan yemeği yemekten utanıyorum. sürekli midem ağrıyor.
bir gün bi baktım annem abimin yeni sayılabilecek gömleklerini ütülüyor. neden ütülüyorsun abim yok ki dedim, gelince hazır olsun diye dedi. dünya saçması geldiyse de bir şey demedim. aradan birkaç gün geçti bir sabah bir baktım annem elinde abimin gömlekleriyle dışarı çıkıyor, bir işim var siz bekleyin yarım saate dönerim dedi çıktı. 1 saat sonra elleri boş geldi. hadi ayakkabılarınızı giyin çıkıyoruz dedi.
hatırlayan vardır mutlaka eskiden mudurnu chicken vardı tavuk döneri meşhur. oraya gittik. annem bize tavuk suyuna çorba söyledi. kendine söylemedi. iştahla 2 kaşık aldım canım nasıl çekiyor ama midemin ağrısından içemiyorum. biraz bekliyorum geçer diye yok. su içiyorum yine bekliyorum. geçmiyor. içemedim. ve o gün o çorbayı içemediğim için 2 gün ağladığımı hatırlıyorum.
velhasıl üstünden yıllar geçti, çok şükür herşeyi toparladık hepimiz okuduk meslek sahibi olduk. annem abimin gömleklerini satıp aldığı için midir, aylarca çektiğim mide ağrısından mı bilinmez ama hala tavuk suyuna çorba içemem.
game of thrones
-
--- spoiler ---
jon: "abilerim ablalarım beni bir saniye dinlemenizi istiyorum. şu elimde görmüş olduğunuz dragonglass dünyanın en iyi kılıcıdır. dünyanın bütün meşhurları bununla ak gezen öldürüyor. ingiltere kralı, rahmetli başkan kenedy, taçsız kral pele, beckenbauer, kaleci maier, nadya komanaçi, biricik bardo, fenerbahçeli cemil..."
--- spoiler ---
futbolcunun adını söylemeden anlatmak
-
sağ ayağına 500 sayfa kitap yazılır, son satırına solaktı diye eklenir.
bir kadının hazırlanıp evden çıkma süresi
-
beş dakikadır. bu beş dakika bir erkeğin "beş dakkaya eve geliyorum"daki süresine tekabül etmektedir.
sevgilisinin kahvesine gülücük çizeni döven adam
-
barista: buyrun efendim :)
kız: oha sikseydin bari !!1!1
erkek: senin ano baco dızo
acemi asker komutan diyalogları
-
- seni kim gönderdi buraya evladım?
- idris bey efendim
- idris bey denmez oğlum, idris yüzbaşım diyeceksin, bana da efendim deme
- peki abi
hallstatt
-
oberösterreich bölgesi içinde harika bir köy dünya gözüyle görmek lazım.ortasında mükemmel bir göl bulunmakta ve tepelerinde avrupanın en eski tuz madenleri var
buraya gidebilmek için turlar düzenleniyor birine katılıp pek fazla bir bedel ödemeden görebilirsiniz.
mimarisi doğası ile eşsiz bir güzellik,ilgimi çeken bu japon abilerin burayıda keşfetmiş olduklarıydı.
yaman adamlar bu japonlar.