hesabın var mı? giriş yap

  • kim yapacak, oradaki köylüler yapmıştır. sebebi? sebep yok. köylü milletinde böyle bir kıskançlık var. bazen şehirden veya başka bir yerden gelip araziyi ekip biçenler oluyor. bu kişiler genelde bilinçli geldiğinden elde ettikleri ürünler de iyi oluyor. köylüler de kıskanıyor. arsa sahibi köyde yaşamadığından rahat bir şekilde ya tarlaya hayvanları daldırıyorlar, ya da böyle bir gece vakti tüm ağaçları kesiyorlar. bilenler bilir. sadece benim gördüğüm onlarca kişi var böyle. sonunda ya arsa sahibi ile köylü kavga eder ya da arsa sahibi araziyi terk eder. hafife almayın. en kötü haberlerde görürsünüz üç beş parça toprak için birbirini vuran köylüleri.

    bazı köylerde etrafı sağlam çitlerle veya duvarla çevrili, güvenlikli arsalar görürsünüz. sebebi köylü girip mahvetmesin diyedir. ben anlam veremiyorum bu duruma. hiç düşünmez ki o kişiler belki yüz binlerce lira ile o çiftliği kuruyor, köyü güzelleştiriyor falan... belki ilerleyen yaşları için kendine yaşam alanı oluşturuyor. umrunda olmaz, bir geçe girer, talan eder, çıkar. hiç öyle aldanmayın köylü güzellemelerine. köylü cahildir, paragözdür, kıskançtır, empati duymaz, acımasızdır... en namuslu kişi benim der ama başkasının karısına kızına bakarak öyle bir iç geçirir ki, elinden bir şey gelmeyince de kadınlı erkekli namus dedikodusu yayarlar. köylü gördüğünüz zaman selam bile vermeyin.

    (bkz: köylüleri niçin öldürmeliyiz)

    edit: üç dört sayfalık başlıkta bile köylünün kötülüğüne aynı şekilde uğramış yazar arkadaşların örnekleri var: (#145148969) (#145148060) (#145148107) (#145150512) (#145151304) (#145172945) (#145175106) (#145162705) (#145165313) (#145172918)

    edit 2: şehirde yok mu, diyenler olmuş. var. bu köylüler bir şekilde şehre yerleşince onların çocukları aynı köy geleneğini şehirde de devam ettiriyor.

  • oha! yurdu acanin, actiranin, denetlemeyenin; cocugunu o yurda gonderenin, cemaate bu kadar prim verenin; ilceye hizmet ve okul goturmeyen hukumetin, ortbas eden basinin, binayi yapan muteahhidin, ihmalkar davranan yurt yonetiminin... hic sucu yok; ama cocuklari ben yaktim cunku cihangir'de oturan bir ateistim.

    ne guzel lan, adamlar mutlulugun ve sonsuz masumiyetin formulunu bulmus. hep magdur ol, hep baskasini sucla... ne ala memleket.

    olay mahalline sonradan gelen defans oyu'nun ricası üzerine edit:
    yangından kurtulan öğrenciler için bir yardım kampanyası başlatılmış. bundan sonra daha iyi şartlarda eğitim görebilmeleri ve yaşadıkları travmadan az da olsa kurtulabilmeleri amacıyla; elinizin erdiğince, yardımlarınızı bekliyoruz.
    (bkz: #64412380)

  • alip almamakta kararsiz kalmisken, barometre ozelligini duyar duymaz almaya karar verdigim telefon. yanimizda barometreyle dolasmaktan gina gelmisti artik. cunku biz gittigimiz her yerde basinc olcen ruh hastalariyiz.

  • bayram süresince kapıma gelip bayram harçlığı isteyen çocukları tabii tuttuğum sınav.
    ezbere okuyamayanlara harçlık vermedim. ezbere okuyabilenlere de vermedim.

    ama ezbere okuyanlar ne kazandı? sevap kazandı. ben ne vermedim? para vermedim.

    iki taraf da kazançlı çıktı yani. ben kazandım, çocuk kazandı, türkiye kazandı.

  • az önce aklıma gelen şey. yaz günü, iş güç yok, istanbul levent'teymiş ofis. bir yazar olarak hakkım diye düşünüyorum. gelsin çaylar gitsin gazozlar. otururuz. karşılıklı entry girer masadan masaya ne diyem mahmut mu diyem, okuyamadım durumumuz yoktu falan deriz. komik komik espiriler yaparız. valla çok eğlenceli olur. ben akşama kadar oturabilirim. ssg öğlen bize lahmacun veyahut kıymalı pide de söyler. gelmek isteyen varsa gidelim. hem bak kaç sene oldu yazıyoruz sitede bi ofise gidip de nasılsın deyip yüzyüze hal hatır soramadık. bir bakıma ayıp da oluyor yani. en kısa zamanda bi borcam alıp gidelim.

  • starbucks nasıl kuruldu ve böylesine başarılı oldu?

    starbucks, 1971 yılında seattle, washington'da, jerry baldwin, zev siegl ve gordon bowker tarafından kuruldu. ilk başta şirket, kahve çekirdekleri, çay ve diğer kahve malzemeleri satan bir dükkân olarak faaliyet gösterdi. ancak, kahve demleme ekipmanları da satmaya başladılar.

    1970'lerin sonlarına doğru, howard schultz adında bir işadamı starbucks'a katıldı. schultz, italya seyahati sırasında italyan kahve kültüründen etkilenmişti ve bu deneyim onun starbucks'ın geleceğini şekillendirmesine neden oldu. schultz, italyan kahve barlarının sıcak içeceklerin sosyal birleştirici unsuru olduğunu fark etti ve bu konsepti starbucks'a getirmeye karar verdi.

    1983 yılında, schultz, starbucks'ın sahibi olan baldwin ve diğer ortaklar tarafından kahve bar konseptini uygulamak için kendi şirketi olan ıl giornale'yi kurdu. bu yeni girişim büyük bir başarı elde etti ve 1987'de schultz, starbucks'ı satın alarak adını ıl giornale'den starbucks corporation'a çevirdi.

    starbucks'ın 70'ler ve 80'lerdeki yükselişini hızlandıran birkaç ana etken bulunmakta

    kahve kültürünün yükselmesi: 1970'ler ve 1980'ler, amerika'da kahve kültürünün yükselişine tanıklık etti. tüketici talebi, özellikle yüksek kaliteli kahve çeşitlerine olan ilgi arttı. starbucks, bu dönemde kaliteli kahve tedariki konusundaki uzmanlığı ile dikkat çekti.

    howard schultz'un katılımı: howard schultz'un starbucks'a katılması, şirketin geleceğini şekillendiren önemli bir döneme işaret etti. schultz, italya'da gördüğü kahve bar kültürünü amerika'ya getirme vizyonunu benimsedi. ilk olarak kahve bar konseptini ıl giornale adlı şirketiyle hayata geçirdi ve daha sonra starbucks'ı satın alarak bu konsepti genişletti.

    mağaza içi deneyim ve atmosfer: schultz, starbucks'ın mağazalarını sadece kahve satılan yerlerden ziyade sosyal buluşma noktalarına dönüştürmeye odaklandı. rahat oturma alanları, kitaplar, sanat eserleri ve müzik gibi unsurlar, müşterilere keyifli bir ortam sunarak kahve içmenin ötesinde bir deneyim yaşamalarını sağladı.

    genişleme ve franchising: schultz, starbucks'ı amerika dışına genişletme stratejisi benimsedi. 1987'de starbucks'ı satın almasıyla birlikte, şirket hızla büyüyerek dünya genelinde birçok ülkede mağaza açtı. bu genişleme, markanın küresel varlığını artırarak daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşmasına olanak tanıdı.

    tüketiciye özel kahve içecekleri: starbucks, sadece geleneksel filtre kahve değil, aynı zamanda farklı içecek seçenekleri sunarak müşterilere çeşitlilik ve kişiselleştirme imkanı tanıdı. espresso tabanlı içecekler, özel karışımlar ve mevsimsel içecekler gibi çeşitli seçeneklerle tüketicilerin ilgisini çekti.

    bu faktörler, starbucks'ın 70'ler ve 80'lerdeki yükselişini hızlandıran ve kahve endüstrisindeki lider konumunu sağlayan önemli etkenlerdi.

    starbucks'ın başarısını belirleyen birkaç ana etken bulunmakta

    kaliteli kahve ve geniş menü çeşitliliği: starbucks, yüksek kaliteli kahve çekirdekleri kullanarak ve geniş bir içecek ve atıştırmalık menüsü sunarak müşterilerine çeşitli seçenekler sunmuştur. bu, farklı tat zevklerine sahip müşterilerin beklentilerini karşılamak için önemlidir.

    mağaza konsepti ve atmosfer: starbucks, mağazalarında rahat bir ortam ve sıcak bir atmosfer sağlayarak müşterilerin kahve içerken sosyal etkileşimde bulunmalarına olanak tanıdı. rahat oturma alanları, ücretsiz wi-fi gibi hizmetlerle birlikte, starbucks kahve içmenin bir sosyal deneyim olmasını teşvik etti.

    küresel varlık ve marka tanınırlığı: starbucks, dünya genelinde birçok ülkede binlerce mağaza açarak küresel bir marka haline geldi. bu, şirketin geniş bir müşteri kitlesine ulaşmasını sağladı ve marka tanınırlığını artırdı.

    pazarlama ve inovasyon: starbucks, pazarlama stratejileri ve ürün inovasyonu konusunda etkili bir iş yaptı. örneğin, özel içecek kampanyaları, mevsimsel içecekler ve sınırlı süreli teklifler gibi yöntemlerle müşteri çekmeye ve sadık müşteri kitlesini korumaya odaklandı.

    çevresel ve toplumsal sorumluluk: starbucks, sürdürülebilirlik ve toplumsal sorumluluk konularına verdiği önemle bilinir. fuar ticaret kahve kullanımı, çevre dostu ambalajlar ve etik tedarik zinciri uygulamaları gibi faktörler, şirketin müşteriler arasında olumlu bir imaj oluşturmasına katkı sağladı.

    bu faktörlerin bir araya gelmesi, starbucks'ın sadece kahve satan bir işletmeden çok daha fazlası haline gelmesine ve dünya genelinde başarılı bir marka olmasına olanak tanıdı.

    starbucks, kahve dükkanlarına odaklanarak ve yüksek kaliteli kahve çeşitleri sunarak büyük bir popülerlik kazandı. şirket, zaman içinde dünya çapında bir kahve devi haline geldi. starbucks, sadece kahve satan bir yerden çok daha fazlasını sunan bir deneyim ve kültür haline geldi. bugün, starbucks dünya genelinde binlerce şubeye sahip olup, geniş bir içecek ve atıştırmalık menüsü ile müşterilere çeşitli seçenekler sunmaktadır.

    kaynak 1 / kaynak 2

  • - at kaç para biliyon mu yiğenim...

    yıl 2008 eskişehir

    vakti zamanında öğrenciyiz, şimdi adını vermeyim ama bilen bilir ucuz yemek için gidilen yerlerden birindeyiz. arkadaşlar ve ben toplamda dört kişi oturmuş önce çorbalarımızı içmişiz. sonra ben ve bi arkadaşım ciğer tava ve pilav, birimiz ıspanak, birimiz ise az tas kebabı ve pilav siparişi verdik.

    tas kebabı yiyecek olan arkadaş çömez. hem şehre hem okula hem mekana yeni yeni alışan bir genç. neyse siparişler geldi yemeğimizi yedik. kasaya gittik sıra sıra herkes yediğini öderken en son çömez arkadaş tas kebabının fiyatını öğrenince (3.5 tl) şaşırdı.
    çömezliğini belli edecek ya illa "eheuhuee amca ya tas kebabını at etinden mi yapıyonuz ehuhee" dedi.

    kasada duran yaşlı bey amca gözünü çömeze dikip "at kaç para biliyon mu yiğenim" diyince çömez arkadaş liyakatını alıp çömezlikten eskişehirliliğe yükseldi.

    gel zaman git zaman o masada yemek yiyenlerden birisi belediyede işe girdi.
    o lokantanın aracının eskişehir girişinde paketlenmiş halde bir ton köpek eti ile yakalandığını haber aldı.

    ve o gün biz de anladık ki at eti köpek etinden pahalı.