• duyarlı bir suser arkadaşım çıkar da gerisini tamamlar diye beklediğim, * karekter sınırına takılıp da eksik kalan, doğrusu , " olay mahalline sonradan gelen defans oyuncusu " olan sevgili nickim.
  • dokuzuncu nesil sabirtasi yazar.
    aylar sonra gelen edit: büyüdü kök saldı kendileri, 2. entrysinden bu yana geçen zamanda sözlükte sevilmiş karması yükselmiş, nickinin altına entryler girilmiş. ne mutlu ona.
    saygılar efendim.
  • "takım halinde defans yapıyoruz" fikri, hücum oyuncuları tarafından ortaya atıldıktan sonra, tam dağılınırken, çembere girip "hep aynı terane anasını satıyım, imanım gevredi bi saattir" demeye çalışan, ancak sinsi hücum oyuncularının çemberi bozmasından mütevellit sözlerini tamamlayamayan insan evladıdır.*

    entry boyunca canla başla çalışan ve cümleyi toparlayan virgüllere ve sevgili mütevellite burdan teşekkür etmek istiyorum.

    ayrıca (bkz: hoşgelmiş)

    edit: başlığın bir insana ait nick olmasından mütevellit yorum da yapayım dedim. hani ayıp olmasın.
    anladığım kadarıyla memleketini çok seven bir insan, ha bu memleket adana olduğu için sevmek kısmı pek de zor değil. hatay-iskenderun gezmelerimden biliyorum hep uzun süre kalmak istediğim fekat benim için en fazla kısa bir geçiş sürecinde tadı damağımda kalan bir şehir olmuştur.
    nick sahibi kişi yalnızlığı yaşamaktadır bir de. bu anlarının tadını çıkarmasını diliyorum, bilirim ki en güzel anıdır hayatının. ama yine de bitecektir elbet. yalnız komazlar bu keyifli adamı. elimden en fazla, onun adına sözlük bayanlarına selam etmek gelir, bu acizliğin kusuruna bakmasın.
    yolumun adanaya düştüğü bir vakitte umarım o da orda olur da bir ihtimal, rakı balıkla keyf ederiz.

    edit2: bugün sözlük kızları için çok vahim bir gün. bu gün ki başlar önde saatlerce ağlanmalı. bugün ki bulut suyu daha bir hüzünle yağmalı.
    bu gün ki..,,..,., eeeh diyeceğim o ki lúthien'in soyundan bir pamuk prensese sahipmiş bu erkişi halihazırda. dengini bulmuş ne diyelim.
  • (bkz: #16286386) no' lu entry' si ile içimi rahatlatmış yazar. veletken mandallarla nerdeyse ilişkiye giren bir kendimi zannederdim, süper oldu bu..
  • entrylerini nerde görsem tanıyacağım dokuzuncu nesil sabirtasi yazardır kendileri. çocukluğuma götürüyor beni.
  • ağlamanın ne kadar güzel olduğunu çok güzel anlatmıştır. var olsun.

    (bkz: ağlamak güzeldir/@olay mahalline sonradan gelen defans oyu)
  • 23 yaşında olduğunu "23 yaş bunalımı" başlığına yazdığı o uzun ve hüzünlü yazısıyla tahmin ettiğim ve benim "23 yaşında olmak" başlığına yazdığım yazıyı okuduktan sonra bana "23 yaş bunalımı" başlığını önererek bu tahminimin kuvvetli olduğunu düşündürten ve son olarak benim böyle anlaşılması güç bir cümle kurmama vesile olan yazar..
  • "insan okuyacak bunları, biraz kısa yaz" uyarıma rağmen başladımı paragraflarca yazan şiir sever.

    *aşka, sevgiliye, çocukluk dönemine takmış biraz ama iyi de etmiş.
    *sözlükte yazdığı ilk entryden son entrye kadar hepsi okunabilecek az sayıdaki yazarlardan biri.
    *entrylerinin bazılarının sonunu şiirle süslüyor birde, beni benden alıyor bu haraketi. *
    *"ilk mastürbasyon" olayına bile duygusal bir açıdan bakabilme becerisine sahip. aynı ben maşallah. *
    *şu iki entrysi favorilerim arasında; (bkz: #16171776) (bkz: #15751039)

    aslında bir de şiir yazacaktım ama sanata saygımdan anında vazgeçtim. verebileceğiim tek "doğum günü" hediyesi bu entry. malesef !

    doğum günün kutlu olsun...

    yeni favoriler için edit;

    (bkz: #16465684)
    (bkz: #16263817)
  • başından başlayıp, sonundan devam edip ortasında da bitirdiğim şükela entrylere sahip badim. orta kısımlarda vermiş olduğu sanırım(!) bireysel örneklemeleri beni benden almakta epeydir. o tadı sona bırakmayı çok seviyorum, cornetto'mun dibi, hiç içmediğim sigaramın sonu gibi.
  • • • • • • • • • • • • •

    nickinden dolayı ilk bakışta futbol aşığı bir şahsiyet olarak algılanır. oysa nickinin tek hikayesi, can sıkıntısı ve ironiden ibaret olup, sözlüğün karekter sınırına takılmışlıktan başka bir şey değildir. talihsizce gerçekleşen bu eksik kalmışlık, gerçek hayatında da onu yakalayacaktır. entrylerinin bütününü, duygusal iç yakarışlar, çocukluk günlerine özlem, hayata dair iç burkan detaylar gibi soyutsal kavramlar oluşturur. kimi zaman bu entrylerinden dolayı, yediğin aşk tribi atıp, ben duygu adamıyım rolünde salınan biri olarak algılanmasından korktuğu için bu durumdan müzdarip olur. acaba yanlış anlaşır, farklı boyutlarda nitelendirilir miyim diye kuşkulara iter kendini. böyle de bi obsesifliği vardır. yazdıklarının çoğu da aşk ve sevgili kavramlarından oluşmaz. biraz detaylı incelinecek olursa kimisinde hayat, kimisinde yaşamışlık, kimisinde ise sanat, kültür ve güncel dünya da vardır. troller ve onların pespaye başlıklarında işi yoktur, olamazdır. bkz ve an itibariyle yazarlığı ona sevimsiz gelir. entrylerinin içi dolu kavramlardan oluşmasını, okuyucuya bazı şeyleri özümsetmesini ister. yıllar sonra okunduğu vakit, ben ne aptalmışım dememek için ileriye dönük yazar.

    • • • • • • • • • • • •

    entrylerinden ötürü, herkes onu kağıt üzerindeki adam zanneder. senin ne ilginç bir yaşamın var, nasıl bir yaşamışlık içerisindesin diye tepkiler alır. oysa " yazmak " adlı başlığa işlediği entrysinde bu özelliğinden bahsetmiştir.* onun için yazmak apayrı bir uğraştırve kendini saklamanın en iyi yoludur. ayrıca, yaşantıları sonucu oluşan kişisel deneyimlerinden yola çıkarak yazanlardan değildir. o, kafasındaki ütopya imparatorluğundaki hayal ettiklerini yazar. bazen hisseder, bazense empati yapar. bahsi edilen konuyla alakalı bir detaya dair kendine bir hayat oluşturur. sonra kendini bu hayattaki kahraman yapıverir. dilediği gibi yaşar, hisseder, acıtır, hüzünlenir. derken kahramanımız masaldan fırlayıp gerçek hayata bastıktan sonra, kağıda kaleme bürünür. düşlenen, yaşanmak istenipte yaşanamayan, ulaşılamayan bazı şeyler ancak bu şekilde gerçeğe
    dönüşüp doyumluluk yaşanacaktır. onun bütün hayati koordinatları kağıt üzerinde nefes alır.
    • • • • • • • • • • • •

    gelelim karekteri ve dış dünyadaki ete kemiğe bürünmüş insancıllığına;

    çok hisli, alıngan, keder tüccarıdır. mutsuzluk hayatının en güzel yıllarından üzerine yapışmış, hiç gitmek bilmemiştir. belkide mutsuzluk geninde olduğundan bu durumu kabullenmek, mutsuzluğuyla mutlu olmak istemiştir. amatör bir mutlu ya da sahte gülüşlü sıradan portrelere karşmaktansa profesyonel mutsuz olmayı tercih etmiştir. tipik bir yengeç burcudur. aman siz yengeçler çok duygusaldır lafından hoşlanmaz. onun için duygusallık, sıradan şeyler hüzünlenmekten öte içinden doğruca hissedebilmektir. kötü bir yanı mazoşist oluşudur bu şahsiyetin. kimi zaman ben bugün çok tebessüm ettim deyip yapma mutsuzluk edinir ve bu yanlarını bakıp hüzünlenir, sonra onları evcilleştirerek köreltiverir. duygusal zekası vardır fakat hiçbir zaman herhangi bir havuz problemini çözememiş, trigonometrik denklemlere anlam verememiştir. bu yüzden matematiği sevmez. bu, işine gelmemezliğinden öte bir detayda olabilir, fakat kabullenmek istemezdir.

    • • • • • • • • • • • •

    feridun düzağaç aşığıdır. özdemir asaf ve cemal süraya tutkunudur. gençlik yıllarından kalma bir haluk levent sevgisi de ayrı bir hobisi arasında yer alır. kendince doğaçlama besteler yapar. imgeyi çok sever, kendi hezeyanlarına dair karalamar yapar, sonra hepsini beğenmeyip yırtıp atar. adanalıdır. adana onun için büyük bir tutku, her zaman kaçıp kurtunulmak istenen; fakat hiç bir zaman terk edilemeyecek bir coğrafyadır. televizyon kanallarının yıllardır adana insanın kaba, kavgacı, lümpen olarak tanıttığı için, adanalıyım dediği kimselerden aynı tepkileri alınca üzülür, bozulur. bunun bir talihsizlik olduğunu düşünür.

    • • • • • • • • • • • •

    kendi tabiriyle şöyledir;

    huzursuzluklar içerisinde huzur arar gibi görünüp hüzün besleyen yabancıdır.

    belkide şöyle biridir;

    uçurumda açan kır çiçeği, kurtarılmamış bir edebiyat kaçkını.

    hiçbir zaman hangisi olduğunu anlayamamıştır.

    • • • • • • • • • • • •

    bidi bidi bir sus artık adlı dostunun söylediği gibi, ekseriyetle paragraflar dolusu kelamlar yazar. ne zaman iki satırlık bir cümleye yeltense, içerisindeki hezeyanlardan dolayı satırlarının ardı arası kesilmez. aynı alışkanlığını bu yazısında da göstermiştir. en büyük korkularından biri, birgün yazma özgürlüğünün elinden alınmasıdır. doğdunu ve ne zaman öldüğünü gören olmamıştır. belkide öyle biri yoktur, konuyla alakalı başka bir örnekte..

    kötülükler imparatorluğunda bir tek entry yazmasını becerir. onu da ne kadar becerir, bilinmez.

    altıncı ayın otuzuncu günü saat 23:34 dolaylarında parelel evrene gönderilmiştir. dünyaya kurtarmak gibi bir görevi yoktur. tanrınn kendisine verdiği yaşamışlık kavramını yerine getirmek için burdadır.

    • • • • • • • • • • • •

    bu anlamlı gününe dem vurup kendisi hakkında iyi kötü bir şeyler karalayan ve karalamayan dostlarına şükranlar sunar. iyi ki onlar vardır. çünkü onlarsız tek başına bu evrende olmanın bir anlamı olmayacaktır.

    bugün istemiştir ki doğum gününde kendi bireysel çerçevesinden çıkıp genel bir biyografi oluşturmak. umarım başarmış, fazla baş ağırtmamışır. sözlüğe verdiği rahat ve rahatsızlıktan dolayı özür diler. satılan mal geri alınmaz, yanlış bir hayat doğru yaşanmazdır. tüm hakları yalnızlığa aittir.

    nice yıllara ruhum

    omsgdo..
hesabın var mı? giriş yap