hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
    edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?

  • üçüncü nesil rayon kumaşıdır. modal ve viskozdan farklı olarak üretiminde solvent olarak kostik yerine n-methylmorpholine n-oxide (nmmo) kullanılmasıdır. bu da lyocelli çevreye duyarlı ve hipoalerjenik bir ürün yapar. bununla birlikte iplikçiklerinin iç yapısı diğerlerine göre çok daha muntazamdır ve su veya nem emme kapasitesi artırılmıştır. bu sebepten daha dökümlü ve daha yumuşaktır. daha fazla suyu (teri) hızla emip buharlaşmasına izin verdiğinden bakteri oluşumuna izin vermez hatta engeller dolayısıyla kokuyu da engeller. makinede soğuk sıcaklıklarda hassas devirde yıkanabilir. yine hassas devirde soğuk olarak kurutma yapılabilir. ilk yıkamadan sonra %3 çekme yapma ihtimali vardır. diğer kumaşlarla kolaylıkla karıştırılabilir. tencel lenzing firmasının ürettiği patentli ürünün adıdır. farkı odun hamurunun sadece okaliptus ağaçlarından elde edilmesidir. bunun gibi etiketlerde bambu yazan veya bambu kumaş denilen de lyocelldir. odun hamuru bambudan elde edilmiştir. ama bazı durumlarda bambu kullanılmasına rağmen kostik kullanılarak üretildiği için hipoalerjenik ve çevreye duyarlı (yeşil) üretim olmayabilir, kumaş aslında modal veya viskoz olabilir. yıkama ve kurutma talimatları incelenerek gerçek lyocell olup olmadığı ile ilgili fikir elde edilebilinir. sadece kuru temizlemeyse viskoz, 30-40 derecede makinede yıkama ve normal kurutma ise modal olabilitesi yüksektir.

  • çocukken yunus eğitmeni olmak isterdim, yunus parklarının bir işkence merkezi olduğunu öğrendiğimde, beden eğitimi öğretmeni olmaya karar verdim.

    ama babam bu hedefin çok küçük olduğunu bildirdi. şimdi iktisat mezunuyum. işsizim.

  • birinin bu gerçekleri söylemesi lazım artık.
    bir yılı geçkin süredir kullanmıyorum.

    1- kapatınca öyle aydınlanma, bakış açısını değiştirme gibi bir şey olmuyor.
    2- sosyal medyalara harcadığınız vaktide önem arz eden işlerde kullanmak tamamen sizin inisiyatifinizde. yoksa instagram'a harcadığınız vakti ben gibi youtube'de behzat ç. kesitlerini izlerken de harcayabiliyorsunuz.
    3- öyle kapatınca bir şeyler kaçırıyormuşsunuz hissi de bi süre sonra kayboluyor ve de hiçbir sey kaçırmıyorsunuz.
    4- kapatıp açmanızda kimsenin sikinde değil bunu bilin. en yakın arkadaşım bile daha geçen hafta beraber çekindiğimiz fotoğrafı atarken "seni etiketleyemedim, instagram'ı mı kapattın? " diye soruyordu.

    dipnot: hayatınızı değişmek için instagram'ı kapatmak gerçekten çok ucuz bir numara.
    daha radikal kararlar alın.

  • --- spoiler ---

    sorarım? acaba ekrem imamoğlu anıtkabire bu şekil girebilirmiydi?
    --- spoiler ---

    anıtkabir şu an içinde yaşadığınız ülkenin kurucusunun anıt mezarıdır, türbe değildir. kendisinin anıt mezarında devlet protokolleri uygulanır. türbelerde devlet protokolü uygulanmaz.

  • turgut uyar şiiri

    ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
    şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
    bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
    durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
    şu aranıp duran korkak ellerimi tut
    bu evleri atla bu evleri de bunları da
    göğe bakalım

    falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
    inecek var deriz otobüs durur ineriz
    bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya
    herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
    hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
    herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
    herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
    nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
    beni bırak göğe bakalım

    senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
    tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
    bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
    sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
    seni aldım bu sunturlu yere getirdim
    sayısız penceren vardı bir bir kapattım
    bana dönesin diye bir bir kapattım
    şimdi otobüs gelir biner gideriz
    dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
    bir ellerin, bir ellerim yeter belleyelim yetsin
    seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
    durma kendini hatırlat
    durma göğe bakalım

  • sürekli farklı şekillerde karşınıza çıkan yalnızlık. hemen hemen her detayda gizlidir. işten eve geldiğinizde, çay içtiğinizde, bulutlara baktığınızda, tıraş olduğunuzda yada çok farklı herhangi bir eylemde, her yerde...

  • saat 3'te çalan davulla topluma bağlanan, gericiliği gelenek sanan ibneler bir bir dökülüyor. alarmlı saat alayım da boynuna bağla. ulan bunun hastası var, bebeği var, vardiyalı çalışanı var. gecenin üçünde gelip kapının önünde 10 dakika korna çalsam ana avrat düz gidersin. geleneğine sokayım.

    edit: geldi yine tokmaklı bela.

  • muhtemelen kısa süreli yayın hayatından sonra ekranlara veda edecektir. çünkü ne beyaz eski beyaz ne de toplum eski toplum ne de zaman aynı zaman malesef