hesabın var mı? giriş yap

  • bundan 4 sene kadar önce -tabi daha, genciz anarşiğiz o zamanlar- bakanlıklar civarında bir arkadaşla yürüyordum. yolun kenarında kırmızı plakalı siyah mercedes vardı. içi dolu mercedes'in önünde ve arkasında da birer tane ford mondeo polis aracı bekliyordu. polislerin dalgınlığından faydalanıp mercedes'e yanaştım ve kapısını açtım. daha fazla ilerleyemeden "hop hişş ne oluyor??" sesleri arasında durduruldum:

    - arkadaşım ne yapıyorsun kör müsün?
    + pardon babamın da aynı böyle süper pahalı bir mercedesi var da karıştırdım.
    - nasıl aynı? bakan mı baban?
    + yok yok, yetim hakkı yiyor babam. ancak öyle alabildik.

    tekrar düşündüm de, iyi kurtulmuşum. bakanın melul bakışları ve "bırakın gitsin" cümleleri arasında, arkadaşımla birlikte günbatımına doğru iyi uzaklaşabilmişim.

  • üniversitede bir kız arkadaş vardı, o da "ben kurban eti yiyemiyorum, kokuyor" dediğinde bu örgütten olduğunu düşünmüştüm. kurban bayramından 6 7 ay sonra bu dediği aklıma geldi, okula dönerken evde kalan etlerden yarım kilo aldım. kızı yemeğe davet ettim, markete gittik yarım kilo et aldık. ben eve geçip etleri değiştirdim, akşam yemeğe geldiğinde eti yiyemedi. çok ciddiyim eti yiyemedi, kokuyor dedi.

    nasıl oluyor bilmiyorum ama anlıyorlar amk, terör örgütüne girince eğitim mi veriliyor noluyor bilmiyorum ama anlıyorlar.

  • beni değerlendirme dışı bırakmış olan karakter tahlili şeysi. hemen kendimi dahil edeyim:

    granül kahve - kahve makinesi olmayan bir fakirsiniz. damak tadınızın da peki iyi olduğu söylenemez. bir gün birinin size kahve makinesi hediye edeceğini hayal ediyor ve her şeye rağmen hayata umutla bakıyorsunuz. boş vakitlerinizde kahve makinesi çeşitlerini inceliyor, gözünüzü karartıp almaya niyet ediyor sonra da dur biraz daha bekliyim, hissediyorum hediye etçekler bunu bana deyip vazgeçiyorsunuz. ananızın gözü de olabilirsiniz biraz.

  • -visco yatak düşünüyorsanız, iyice araştırıp, visco istediğinizden emin olun. elalemin gazına gelip, mağazada visco yatak deneyip, daha sonra da satın aldığı visco yatak yüzünden hayatı zindan olan, yeni yatağı çöpe atan çok insan var. ama tabii visco yatağından memnun olanlar da var.

    -uzun süreli kullanımda çökme, deformasyon vs. yaşamak istemiyorsanız miracoil yaylı yatakları, paket yaylı yataklara tercih edin. miracoil yaylı modeller biraz daha sert olabilir bu sebeple rahatlık açısından kendinden uyku pedli modeller daha uygun olabilir.

    -özellikle boy ve kilonuza göre size çok sert ya da yumuşak gelen yataklardan uzak durun. yatağa çok gömüldüyseniz sizin için yumuşaktır, hiç gömülmediyseniz sizin için serttir. ortasını bulmaya çalışın. yatağınızın sizin için çok sert olması da, çok yumuşak olması da sizi rahatsız edecektir, hatta sağlık sorunlarına bile neden olabilir.

    -bel sorununuz vs. varsa sert-orta veya sert tam ortopedik yataklar sizin için daha iyi olabilir. yumuşak sınıfındaki yataklar özellikle bel sorunu olan kişilere sıkıntı yaratır.

    -eski yatağınızla yeni yatağınız arasında sertlik farkı varsa yeni yatağa alışmanız minimum 1-2 hafta sürer.

    -doğal malzemeli ürünleri tercih edin; pamuk, kaşmir, keten, yün, at kılı vs... at kılı olanlar 1,5-2 kat daha pahalı evet. ama sanıyorum yumuşak tabakası zamanla deforme olmadığı/ezilmediği için yatak ömrü açısından en iyisi de onlar. deneyip, beğendiyseniz o paralar verilmez değil bana göre... illa gidip, 5000 euro'luk hastens almak zorunda değilsiniz, idaş'ta, wellmatt'da, yatsan'da da var mesela...

    -ömrünüzün en az 3'te 1'ini geçireceğiniz yatağa vereceğiniz paraya asla kıymayın, aptal olmayın, geri zekalılığın lüzumu yok.

    -maalesef mağazada 5 dk. yatarak ve yatakla birkaç gece geçirmeden yatağın size uygunluğu anlaşılamıyor. yatak almadan önce memnuniyetsizlik halinde satıcıyla iade şartlarını detaylıca görüşün. yatak satıcıların çoğu bir şekilde iade alabiliyorlar ama bunu baştan konuşmak gerekiyor. sonra başınız ağrımasın, her gece ızdırap çekmeyin.

  • camus tamam da, sartre çekilmez. hep ayak bacak yapar o ibne. camus delikanlıdır hacı, bulaşık bırakmaz en azından.

  • bu devleti yönetenlerin ayıbı. guvenilirliklerini kaybetmeleri muhalefetin suçu degil. tüik in enflasyon oranı işsizlik aciklamalari malum covid döneminde açıklanan sayılar malum. bunun gibi birçok örnek varken kimse neden inanmıyor diyemezsin
    ayrıca devlet değil akp nin açıklamaları olacak.

  • 6 sigma prensibi ile gerçekleştirilen mimaridir:

    1 - altı tane kova temin edilir.
    2 - bunlar kırmızıya boyanır.
    3 - her birinin üzerine sırasıyla y,a,n,g,ı,n harfleri yazılır.
    4 - kumla doldurulur.
    5 - simetrik dizilir.
    6 - etrafına bina örülür.

  • ryan gosling'in tip ve oyunculukta aştığı film. aşk filmi. dram filmi. su gibi akıp giden ve öyle bitip dımdızlak bırakan film. şey gibi böyle kekremsi, ama bir o kadar da banyoda yeni köpüklenmişken, suların kesildiğinde alacağınız surat ifadesi gibi bi film.
    ha bi de michelle williams'a deception'da duyduğum hayranlığı bitiren filmdir kendisi. evet.

  • ingiliz zırhlısı malaya gemisine 20 bin altın ile binip kaçan bir vatan hainidir.

    paşa'nın da dediği gibi “gaflet,dalalet, hıyanet” içindeydi. bağımsızlık isteyen yürekli subaylar için idam fermanı çıkarttı.
    yurdu işgal edilirken beşinci karısı ile zevk-ü sefada idi

    en sonunda papa'nın da heykelini diktirip gitti.