hesabın var mı? giriş yap

  • north american* firmasının ürettiği yaklaşık olarak mach 6.7* (7200km/s) hızına çıkabilen, kendisine ait hız rekorunu nasa'nın x-43a'sına kaptırmış, uçaktan ziyade sanki bir roketi andıran mamafih b-52 stratofortress'den bu şekilde fırlatılan 50 feet uzunluğunda, 22 feet kanat açıklığına sahip hipersonik uçaktır. bu özellikleri ile kendisine havacılık dünyasının speedy gonzales'i diyebiliriz.

    x-15 günümüzde sadece bazı görsellerde karşımıza çıkan, ismi anıldığında yukarıda verdiğim bir iki temel özelliğinden bahsedilip zamanında kırdığı hız rekorlarından dolayı yüzeysel olarak tanınmış bir uçak. halbuki yazının ilerleyen kısımlarında yer vereceğim ve bu uçağın 12 test pilotundan biri olma şansını yakalamış astronot neil armstrong'un ay yüzeyine indikten sonra söylediği "kendisi" için küçük ama "insanlığımız" için büyük olan o ilk adımın atılması için yapılan uzay araştırmalarında hatırı sayılır miktarda veri sağlamış emektar bir uçaktır. bu verilere ait tüm araştırmalar amerikanın resmi ve özel kurumları işbirliği ile x-15 programı adı altında yapılmıştır.

    araştırmalarıma göre x-15 programının ve uçağının ilk konsept tasarımları 1952 yılına dayanıyor. amerikanın ulusal havacılık danışma komitesi* önderliğinde mevcut uçakların, ulaşabildiği ses hızına yakın ve altındaki hızlardan (1 mach) mach 3.2 seviyelerine ulaştırılması ve buna yönelik bir araç tasarlanması için çalışmalara başlanıyor. bu noktada naca'nın* amacı uzay uçuşu ve bunun olası sonuçları hakkında daha kapsamlı araştırmalar yapmak ve veri elde etmek. 2 yıl sonra naca x-15'in temel teknik özelliklerini belirleyip amerikan hava kuvvetleri* ve deniz kuvvetlerine* sunuyor. naca, navy ve usaf x-15 projesi için eylül 1954'te ortak mutabakata varıyorlar. ardından hava kuvvetleri 1955'te 3 adet x-15 araştırma uçağının geliştirilmesi için north american firmasını seçiyor.

    north american firmasından baş proje mühendisi charles feltz önderliğindeki ekip ilk tasarımları ve labaratuvar deneylerini yapıyorlar. ilk temel x-15 uçağı (daha sonra 2. uçakta bazı değişiklikler yapılıyor) tek kişilik, orta kısımdan tek kanatlı olarak tasarlanmış olup amacı hipersonik hızlarda (yaklaşık 5 mach) ve yüksek aerodinamik sıcaklık oranlarında uçağın stabilitesini, kontrolünü ve diğer fiziksel olgularını test etmek. uçağı bu hızlara ulaştıracak roket motoru thiokol chemical şirketinin roket tasarım bölümü olan reaction motors tarafından yapılmakta. x-15 başlarda 16,380 lb'lik itme gücüne sahip çift xlr-11 motorlarını kullanırken, daha sonra 57,000 lb itiş üreten, gaz koluyla ayarlanabilir* xlr-99 motoruna geçiş yapmıştır.

    x-15, yoğun atmosferik koşullardaki uçuşlar için geleneksel aerodinamik kontrolleri kullanıyor. burnu sağ ve sola hareket ettirmek için dikey sabitleyici üzerindeki kontrol dümenleri kullanılırken, aşağı ve yukarı hareket yahut senkronize biçimde farklı yuvarlanma hareketleri için kuyruk kısmındaki yatay yüzeyleri kullanır. dünya atmosferinin dışındaki ince havadaki uçuşlar için x-15'in bir reaksiyon kontrol sistemi mevcuttur*. uçağın burun kısmındaki hidrojen peroksit itişli roketler x-15'e yatay ve dikey eksenli hareket ve sağa-sola dönüş hareketleri sağlarken kanatlar ise yatış hareketlerini *** sağlıyor. x-15'in dış kısmı atmosfer sınırları içerisindeki yüksek aerodinamik ısınmaya dayanabilmesi için inconel x adlı bir nikel-krom ısı emici ile kaplanmış. kabin ise alüminyumdan yapılmış ve dış gövdeden tamamen izole edilmiş.

    x-15 uçağı tamamlandıktan ve program dahilinde ilk kez nasa'ya teslim edildikten sonra 3 araçla birlikte toplamda 199 uçuş görevi yapılmıştır. ilki 8 haziran 1959' da scott crossfield tarafından takatsiz bir şekilde yapıldıktan sonra 1960'daki ilk xlr-99 roket motorlu uçuşu da yine kendisi gerçekleştirmiştir. en yüksek hıza 1967 yılında amerikan hava kuvvetlerinden william j. knight ( 6.7 mach) ulaşıyor. bu uçuşların 7 tanesini de hepimizin yakinen tanıdığı nasa astronotumuz neil armstrong gerçekleştiriyor. verilere göre kendisi 5.74 mach hızına ulaşmış. yine program dahilinde nasa'nın 3 pilotuna atmosfer sınırlarını aştıkları için astronot kanatları * ** verilmiş.

    x-15'in başta kendisi ve programı başlangıç kısmında belirttiğim hız rekorları da dahil uzay araştırmaları ekseninde geleceğe yön verecek onlarca bilimsel ve teknik gelişmeye ön ayak olmuştur. bilhassa gemini, mercury, apollo projeleri ve uzay mekiği gibi insanlı uzay uçuş programları için yukarıda yer verdiğim hipersonik hava akışı, aerodinamik ısınma, hipersonik hızlarda kontrol ve bunların insan fizyolojisine etkileri gibi konularda çok önemli veriler elde edilmiştir. örneğin ilk defa bir hava aracının aerodinamik kontrollerden çıkıp, uzayda duruş kontrolünü sağlayabilmek için reaksiyon kontrollerine ve bu kontroller vasıtası ile tekrar atmosfere girip aerodinamik kontrollere geçişi başarılı bir şekilde yapılmıştır. aynı zamanda bu uzay uçuşlarında pilotun korunması için ilk pratik tam basınç giysisi de kullanılmıştır. araştırmacılar x-15 pilotlarının kalp atışlarının bu uçuşlar sırasında 145 ile 185 arasında olduğunu ölçmüşler. diğer hava araçlarındaki normal kalp atış hızlarının 70-80 arası olduğu düşünüldüğünde stres faktörünün bu değerlere etkisinin ne derece etkili olduğu ispatlanarak gelecekteki mekik görevlerini idare edecek pilot ve astronotların olası psikolojik davranışlarına yönelik veri sağlamıştır.

    görüldüğü gibi amerika'nın uzay yarışındaki başarısı tesadüf ve şanstan ziyade araştırma ve geliştirme sonucu uzun yıllar elde edilen verilerin sentezlenerek nasıl sonuca varıldığına çok güzel bir örnek teşkil etmektedir. zira yazının bütünü oluşturan x-15 programı ve türevleri daha sonraki ay görevlerine ön ayak olmuş, ay görevleri sonucu elde edilen bilgi ve veriler uzay araştırmalarında apayrı bir sayfa açmış, özellikle atmosfer dışına yapılan görevler minimum hata düzeyine indirilmiş, dünyanın yörüngesinde futbol sahası büyüklüğünde bir uluslar arası uzay istasyonu oluşturulmuş, mars'ın başını çektiği bir çok gezegene rover'lar gönderilmiştir. tüm bu kümülatif ilerlemenin sonucu olarak belki de çok uzak olmayan bir gelecekte mars'a insanlı bir görev yapılıp hepimizi heycanlandıran yeni keşiflere yelken açılacak.

    kaynaklar:

    https://www.nasa.gov/…s/factsheets/fs-052-dfrc.html
    https://en.wikipedia.org/wiki/north_american_x-15

    x-15 hakkında belgesel ve video'lar

    https://www.youtube.com/watch?v=c_4uifhnaze
    https://www.youtube.com/watch?v=ravylfc6fsm
    https://www.youtube.com/watch?v=cfnxs03fa5s

  • "cardiffe handikapli 1 verdim tüpgazi açtim çakmakla evin içinde dolaniyorum"

    ek: cardiff ilk yarı 1-0 mağlup.

  • halen evrimi aynı canlının doğumu ve ölümü arasında gerçekleşen bir süreç sanan sığırların ataları nasıl hayatta kalabilmiş?

  • ön not: entry'i kendi başına okumak yerine şöyle sıradan okuyun, yoksa anlamsız gelecektir yüksek ihtimalle: http://www.eksisozluk.com/…24.01.2011&td=25.01.2011

    ~

    einstein, o gün de her zamanki gibi yazıhanesine yemek ısmarlayacakmış. einstein'ın karnı ekseriyetle iskender kebap çekermiş, fakat yanına ne içecek alacağını bilemez, hep bu hususta zorlanırmış.

    birgün duvar ustasının 7 yaşındaki yeğenini çağırmış ve ona:

    - "iskender ısmarlayacağım ama yanına ayran mı, kola mı söylesem bilemiyorum" demiş.

    duvar ustasının 7 yaşındaki yeğeni einstein'a:

    - "efendim, iskenderin yanında yoğurt zaten var, kola ısmarlayın" demiş.

    einstein çocuğun kulaklarından tutmuş, yarım metre havaya kaldırmış. ardından gıdısını okşamaya başlamış ve;

    "evladım, sen bir dâhisin biliyor musun?" demiş, ve ardından sarılıp hıçkırıklarla ağlamaya başlamışlar. (çocuk acıdan ağlıyormuş ama, kulaklar esnemiş tabii)

  • haklı olarak yapilan bir eyleme konu olan klip.

    lan berber benim saçımı oyle traş etse bombalardim dükkanı. ne yapsa az. apaci kardesimiz hakli yani.

  • 1905-1920 yılları arasında ermenilerin yaptığı katliamlar

    kafkasya'da ermeniler tarafından türkler ve kürtlere katliamlar yapılmıştır. justin mccarthy, bunun sebebinin ermenilerin bir ermenistan devleti sınırları içine dahil etmek istedikleri vilâyat-ı sitte'de nüfuslarının %19 (ermeni kaynaklarına göre %39) gibi küçük bir oranda olması ve bu nüfusun oranını arttırmanın yolunun bölgedeki müslüman sayısını azaltmaktan geçmesi olduğunu öne sürmüştür.[57][86]

    ovanes kaçaznuni, 1905 ve 1906 yıllarında müslümanlar ile ermeniler arasında kanlı olayların yaşandığını belirtmektedir. 1914 yılında ise, ermeni birliklerinin türklere karşı faaliyetlerini başlattıklarını söylemektedir.[87] 1915 yılında van'ın ermeni valisi olan aram'a rus bir komutan bölgedeki kürtlerin öldürülmesini emreden bir emir gönderildi; fakat aram emrin uygulanmayacağını belirtti.[88][89]
    "erzurum-alaca köyünde mart 1918'de ermeniler tarafından katledilen şehit türkler anıtı"

    osmanlı arşivleri 1910-1922 yılları arasında 523,000 türkün ermeniler tarafından öldürüldüğünü belirtmektedir.[90] hüdavendigar onur'a göre, 1914-1918 yılları arasındaki olaylarda, ermeniler sebebiyle sayısı 2.5 ile 3 milyon arasında değişen müslüman nüfus hayatını kaybetmiştir.[91] fransa dışişleri bakanlığı'ndan rusya'nın paris büyükelçiliğine gönderilen 14 mayıs 1915 tarihli bir yazıda, van isyanı sırasında bölgede yaklaşık 6000 müslümanın öldürüldüğü belirtilmektedir.[92][93] rus bir general, ermeniler tarafından müslümanlara karşı tecavüzlerin de gerçekleştirildiğini söylemiştir.[94] 19 ağustos 1915'te dönemin avusturya büyükelçisi "ermeniler tarafından türklere karşı yapılan büyük ölçekte katliamlar"dan bahsetti; ama hem türkler hem de ermenilerin katliam yaptığını ve olayların kimin tarafından başlatılığının belli olmadığını belirtti.[95][96]

    1916 yılında bölgeye işgal etmekte olan rus orduları, 16 şubat günü erzurum[97] ve 11 temmuz günü erzincan'ı[98] ele geçirdi. türkler ise erzincan'ı 13 şubat 1918,[99] erzurum'u 12 mart 1918 tarihinde geri aldı.[100]

    rus yarbay tverdohlebof, 1917 yılı ilkbaharında ermenilerin halkın elindeki silahları toplamak amacıyla halka zulmettiğini ve işkence yaptığını belirtmiştir.[101] daha sonra, rus ordusu çekildikçe katliamlar artmaya başladı.[101] 1918'de erzincan'da ermeniler 800 türk sivili öldürdü.[102] ermeniler erzurum'a çekilirken yoldaki türk köylerindeki halkı öldürdüler.[103] ılıca'da ermenilerden kaçamayan türkler öldürüldü.[103] tepeköy'ün tüm müslümanları 17 şubat 1918 tarihinde öldürüldü.[104] tepeköy'de öldürülen türklerin cesetleri 2010'da atatürk üniversitesi'nin yaptığı kazılarda bulundu ve sayıları 150 olarak tespit edildi.[105] 26 şubat 1918 günü tekederesi'nden çekilen ermeniler yolları üzerine çıkan müslümanları öldürdü, önlerine çıkan köylerdeki halkın hayvanlarını çaldı.[106] 27 şubat 1918 günü ermeniler erzurum'un alaca köyünde türkleri öldürdü.[107] erzurum'da türk çarşıları ermeniler tarafından yakılmaya başlandı.[107] 26-27 şubat 1918 gecesi ermeniler erzurum'da 3000[108] ila 8000[109][110] müslümanı öldürdü.[108] rus yarbay tverdohlebof, şubat 1918 sonlarında erzurum'a yakın köylerdeki türklerin "ortadan kaybolduklarını" bildirmektedir.[111] aralık 1918'de uluhanlı, kamerli ve dereleyez halkı ermenilerin zulmüne uğradı.[112][113][114] mayıs 1918'de bölgeyi ele geçiren osmanlı ordusu ermenilerin 250 müslüman köyünü yaktıklarını bildirdi.[115]

    1919 yılının temmuz ayında, ingiliz yarbay albert rawlinson, istanbul'daki ingiliz genel karargahı'na gönderdiği telgrafta, ermenilerin oltu'dan bayezid hududuna kadar katliam yaptıklarını belirtmiştir.[6][116] 16 temmuz 1919 tarihli bir osmanlı belgesi, ermenilerin şarur ve nahçıvan bölgesinde müslümanlara saldırıp öldürdüklerini, şarur halkını aras nehrine döktüklerini ve kırk beş köye saldırdıklarını bildirmektedir.[117] bu katliamlara karşılık 11. kafkas tümeni bölgeye sevk edilip 600 kişiden oluşan ermeni çeteleri osmanlılar tarafından mağlup edilmiştir.[118] ermeni yarbay melik şahnazarov'un bir ermeni tümeninde raporunda, 30 kadar türk köyünü ele geçirip sakinlerini öldürdüğünü ve köyleri yağmaladığını, 29 diğer türk köyüne de saldırmak için izin istediğini belirtmektedir.[88][119] 1920 yılında, bir ermeni subayı, yazdığı raporda basar-geçar'daki türk nüfusunu ayırt etmeden öldürdüğünü bildirmektedir.[88][120] 1920 yılının içerisinde, kars'taki köylerde türk ve kürt nüfusu öldürülmüş, köyler yağmalanmıştır.[88] 4 aralık 1920 tarihli bir osmanlı belgesi, ermenilerin sarıkamış'a bağlı on üç köyde katliam yaptıklarını, bu kapsamda 1975 kişiyi öldürüp 276 hanenin tahrip edildiğini belirtmektedir.[121][122] ahmet esat uras, ermenilerin "erkek, kadın ve çocuk ayrımı yapmadan yaptıkları" katliamların rus kayıtlarında yer aldığını belirtmektedir.[123] amerika birleşik devletleri'ndeki ermeni nüfusu da bu katliam faaliyetlerini desteklemekteydi.[124][125]

    bu dönemde ermenilerin türklere ait camileri ve diğer kamusal binalara zarar verdiğini belirten pek çok rapor da vardır.[95]

    daha sonra, 1920 yılında imzalanan gümrü antlaşması ile müslümanlara can ve mal güvenceleri verilmiştir.[126]
    mart olayları sonrası bakü'nün müslüman mahallesinden bir görünüm

    30 mart-3 nisan 1918 tarihleri arasında yaşanan mart olayları veya mart katliamı'nda[127][128] 3000[129][130] ila 12,000 azeri ve diğer müslüman etnik gruplara mensup kişi öldürüldü.[131][132][133][134][135] olaylarda azerilerin evleri yakıldı, sokaklarda azeri olduğu düşünülenler öldürüldü.[136]

    mart 1920'de azerbaycan demokratik cumhuriyeti ermenilerin kontrolü altındaki bölgelerde 300 kadar müslüman köyünün yakılıp sakinlerinin öldürüldüğünü tahmin edip olayları kınadı.[137]

    http://tr.wikipedia.org/….b1.c4.9f.c4.b1_katliamlar

    milli mücadele kahramanı kazım karabekir katliamları nasıl anlatıyor:

    "alaca köyünde cenazeler, insanın aklını oynatacak bir halde idi. bütün çocuklar sürgülenmiş, yaşlılar ve kadınlar samanlıklara doldurulup, yakılmış gençler baltalarla parçalanmıştı. çivilere asılmış ciğerler ve kalpler görünüyordu. bütün bu acıklı görünüşler, erzurum'a atılmaya ve oradaki zavallılara yardıma beni mâhkum etmiştir."

  • nesine şaşırıldığını anlayamadığım kuyruklar.

    yani hiç kimse size ülkedeki tepeden tırnağa bütün insanlar açlık sınırının altında yaşıyor demiyor ki şaşırıyorsunuz.

    ülkenin yüzde 60'ından fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyor diyoruz.

    bunları alabilecek insanlar da var evet biliyoruz ama çoğunluk değil işte.