• istanbul'un en zengin ve sportif olanaklar açısından (tesis, sporcu vs.) en ileri ilçelerinden biri olan bakırköy'ün sahipsizlikten amatör kümelerde sürünen takımı. belediye kulübe doğru dürüst sahip çıkmayı 2000 lerin başından itibaren bıraktı. o günden beri klüp mali açıdan ciddi halde küçülünce sırayla bulunduğu liglerden düşerek amatör kümeye kadar geldi. aslında bu bir mazaret değil. istanbul'da ilçe bile olmayan semt takımları 2. ve 3. lig'de başarılı işler yaparken bakırköyspor'un amatör kümede olması utanç verici. bugün güngören ve kartal gibi istanbul'un iki kenar ilçesinin takımları bank asya'da şehir takımlarına kafa tutuyorlar. demek ki bir klüp düzgün yönetilirse gayet başarılı olabiliyor. başka bir mesele de şu ki bakırköyspor maçlarını şenlikköy stadı'nda oynadığından ne kadar bakırköy'ün takımı. şenlikköy denilen yer bakırköy ilçe merkezine neredeyse yarım saat uzaklıkta ve tren haricinde hiç bir ulaşım aracının olmadığı bir yer. bu uzaklık yüzünden bakırköylü'nün takım ile hiç alakası olmadı, şenlikköy/yeşilköy/yeşilyurt/florya ahalisi de hiç bir zaman takıma sahip çıkıp bir taraftar profili oluşturmadılar. takım artık her açıdan sahipsiz durumda bundan sonra da durumu pek değişmez gözüküyor.
  • "aşık oldum renklerine bakırköy. yeşiline siyahına bakırköy. 3.lig sana hiç yakışmıyor. süper lige çıkacaksın bakırköy." şeklide tezahuratı olan 3. lige uzun yıllardır demir atmış olan ve de sembolü deli olan takım
  • defalarca galatasaray'ın maçını seyrettim, kimi yendik, kimi yenildik, efes'in, ülker'in ve dahi fener'in şaşalı basket maçlarına gittim, değişik stadyumlarda milli maçlar seyrettim, inönü'de beşiktaş maçlarına gittim, çok kez amatör küme maçlarını takip ettim ama hiçbirinden bakırköyspor'un maçı kadar zevk almadım.

    yürüme mesafesindeki yolu, bir biletle iki kişi maça girmek, duvardan atlamalar, kaçak girişler, sarıyer derbileri, adanaspor'un 100 kat fazla seyircisi, alperle tek simidi bölüşmemiz...

    şimdi kaçıncı ligde haberim bile yok, 15-20 çapulcu taraftarı çoktan evlenmiştir, orta sahadaki birol! kim bilir nerdedir?
  • ataköy'deki tesisleri bakırköy'ün diktatörü, spor düşmanı doktor görünümlü mafya bülent kerimoğlu tarafından yıkılan spor kulübü.

    https://tr.sputniknews.com/…-kulubu-tesisleri-yikim

    bülent kerimoğlu, daha önce akp'gillere taş çıkartır biçimde sahile yapılacak marina için referandum yaptıran ve sandık başında oy verenlere "evet diyin" diyerek yanıltan biridir.
  • 12 veya 13 yaşımdayken yüzücü olarak girdim. ablam bakırköyspor'un genç takımında olduğu için torpille takıma almışardı ama hep sonuncuydum. yaz sonu beklenmeyen şekilde boyum 20 cm kadar uzadı. yüzme antrenörleri "bundan yüzücü olmaz" goygoyuna başladır. eh, bende her boş vakitte basket oynuyordum. uzun boyum ve yine ablamın referansı ile basket takımının antremanlarına başladım. o zaman kapalı spor salonu daha yeni yapılmıştı. kulüpte takımla birlikte antremanlara başlayınca kazmalığımın boyutu ortaya çıktı. antrenörümüz, daha sonra 2001 yılında tekelspor ile iyi bir başarıya imza atacak olan fikret abi'ydi. lakabı "kel" idi. neyse, fikret hocanın bi ilk beşi vardı, bi ikinci beşi, ben üçünce beşte dahi kadroya giremiyordum. uzun boyum dışında en ufak bir fark yaratan özelliğim yoktu. ilk başlarda moralim çok bozulsa da antremanları aksatmadan devam ettim. 2 ay kadar sonra, ikinci beşin gediklisi olup ilk beşi zorlamaya başlamıştım. o günlerde fikret hoca emlak bankasına geçti, yanında bizim uzunlardan birini de götürdü. uzun kalmayınca bana ilk beş yolu açıldı. bende kendimi geliştirmeye devam ediyorum bu arada. eylül-ekim ayı geldi, küçük takım ligleri başladı. ilk maçımız o zaman ligin iyi takımlarından olan ted koleji ile. ve maç abdi ipekçi spor salonu'nda. 13 yaşında bir çocuk için rüya gibi değil mi? ilk maça çıktık, antrenör beni ilk beşe yazdı, heyecanımdan parkeleri koparıp yiyeceğim. maç başladı, yaklaşık 3 dakika içinde 3 faul aldım ve kenara geldim. ondan sonra da sezon ortasına kadar hiç bir maça ilk beş başlayamadım. sonrasında 10 yıl kadar (üniveristeye hazırlandığım 1,5 yıl hariç) formasını giydim. şimdi ben oldu isem, yani hem karakter hem mental olarak bir yerde isem bakırköy spor'un o yeşil siyah formasının her santimetrekaremde izi vardır.
  • aşağıdaki yazıda bakırköyspor'dan hoş bir kuble bulabilirsiniz.

    yakın tarih #1: istanbul'un semt takımları
  • kız ve erkek basketbol takımlarının bir zamanlar altyapı kategorilerinde istanbul'un baba kulüplerine kafa tuttuğu ve fırtınalar estirdiği kulüp.küçük kız takımıyla türkiye şampiyonluğu derecesi vardır. erkek takımlarıyla da özellike 86-87-88-89-90 jenerasyonlarıyla itü, bjk,efes, ülker,gs,daçka gibi kulüplere kafa tutmuş hatta birkaç kez de türkiye şampiyonasına katılmıştır. şuan maalesef spor okulu organizasyonundan ve çocuklardan aidat alıp onlara sağlıklı yaşam sporu yaptırmaktan ileri gidememektedir. umarım kısa sürede eskisi gibi idealist ve işi bilen yöneticiler,antrenörler gelir...

    edit: maalesef tamamen ticari bir organizasyon olmaktan ileri gidemedi.
  • mevcut iktidarın gittiği gün süper lig basamaklarını çıkmalıdır. bakın dün karagümrük 4.lig'ten geldi kısa sürede süper lige çıkıp ligdeki istanbul takımı sayısını altıladı. neden bakırköyspor yapamasın?
  • yesil siyah renkleriyle ligimize hos bir seda vermistir yillarca.
  • maçlarını florya şenlikköy stadında oynar. her gerçek bakırköy'lü gibi at yarışı seven bir camiaya sahiptir. bir dönem kadrosunda rotariu'yu izlemişliğimiz vardır...
hesabın var mı? giriş yap