749 entry daha
  • fifa 2003'te bir şarkısının remixi vardı, complicated. oyunda vakit geçirdikçe kulak aşinalığı oluşmuş sanırım, bir gün dream tv'de bu şarkıyı duydum. duyduğumda televizyona bakmıyordum. sonra "aa bunu biliyorum lan ben" diye kafamı çevirdim. işte kendisine aşık oluşum tam o ana denk gelir.

    14 yaşındaydım, atletin üstüne kravat takıp avm yağmalayan bu melek görünümlü asi ateş parçası aklımı başımdan almıştı. bir insan nasıl bu kadar güzel olabilirdi? o zaman gerçekten allah var olabilir miydi?(bkz: avril lavigne'i allah'ın varlığına kanıt saymak) avril insan ise ben neyimdi? neden aramızda 8.002 km vardı? bu nasıl kaderdi? (bkz: sonra isyan edip tekrar dinden çıkmak)

    56k modemimle indirdiğim her byte kendisiyle ilgili olmaya başlamıştı. günümüzdeki gibi internete sürekli bağlı kalma durumu olmadığından olsa gerek fotoğrafları, gifleri, şarkıları, posterleri, haberleri manyak gibi indiriyordum. deryck whibley'den nefret ediyordum. profil fotoğrafı olsun, nicki olsun msn profilim kendisiyle dolmuştu. yerli, yabancı fan forumlarına üye olmuştum. bulduğum her bilgi değerliydi. sk8er boi ile coşup nobody's home ile kahır yaşıyordum. i'm with you ile kendisine aşk acısı çekip, anything but ordinary ile hayal kuruyordum.

    sonra ben büyüyüp heavy metal ile tanıştım, o ise çocuklaşıp müzikal olarak çok farklı bir yola girdi ve hayatımın en büyük, en vurucu celeb crush'ı ile vedalaştık.

    sevgili avril, eminim ki buraları okumuyorsun. o yüzden ben yine de yazayım. 40 yaşına gelmişsin ve hala çok güzelsin. sayende oluşan ingilizce öğrenme gayretimden dolayı kendimi kutluyorum. son 20 yıldır acayip işime yarıyor ingilizce.

    çok kalp, kalpler, <3, kalp.
hesabın var mı? giriş yap