• atatürk diyorsa bir bildiği vardır, doğrudur. biz de diyelim. bazı hayvanlar var ki bu ülkede, önüne gelene bok atmayı seviyor. ama atılan bokun miktarı ne olursa olsun, onların değil bizim istediğimiz olacak.
    not: kemalistim, dinsizim, laikim (hatta laikçiyim), hatta hatta orospu çocuğuyum.
    not 2: ramazanda da içiyorum. ohh buz gibi miller.
  • eskiden insanlar ne kadar kibarmış diye düşünmeme sebep oldu.

    şimdi "amına koyim" aşağı, "götüne koyim" yukarı. hayır bi de bunu yazan herif marifet gibi bak bak gerçek atatürk'ü de yazdım ben diye bkz vermiyor mu ahahhhah.

    aferim çok doğru düşünmüşsün.
  • son derece başarılı bir söylem.

    meyve istemiş birine, az önce yediniz diye cevap veren adama mahmut demesi beklenemezdi.

    (bkz: ne diyem mahmut mu diyem)
  • ananıza küfür edenlerin yanında insaflı davranmıştır. milletim işte. hayvan dersin kızar da sikersin aldırmaz.
  • her gün ağzından küfür düşmeyen ben gibi, sen gibi, kitabın yazarı gibi, buraya kitapta yazılanları taşıyan insan gibi atatürk'ün de hakaret etmesi durumudur. iyi mi etmiştir/etmişizdir? hayır.. herkes küfür ediyor diye meşru mudur? yine hayır.. fakat buradaki salaklık bir insanın pir-ü pak olmasını beklemek, olmaması durumunda bok atmak ve bundan prim yapmaya çalışmaktır. peygamber masallarını dinleyip, günahsız bir bünye beklentisi yaratmak ayarı bozuyor demek ki.. masal lan o salak! bu gerçek hayat..
  • sarı zeybek'te de geçiyordu; atatürk son dönemlerinde siroz hastalığının etkisi ile epey asabileşmiş. muhtemelen hepatik ensefalopati denen tıbbi durum sözkonusu idi. karaciğerin temizleyemediği amonyağın beyni etkilemesi ile ilgili bu tabloda basit kişilik değişikliklerinden komaya kadar değişen nörolojik sorunlar vardır.

    siroz tanısı neredeyse son döneme kadar konmadığı için her gece bir büyük rakıyı yanına protein* almadan sadece leblebi ile içen atatürk muhtemelen yükselen toksik maddeler yüzünden son zamanlarda sert bir mizaca kavuşmuş ve dengesiz duygusal parlamalara başlamış olabilir.

    belki de yanılıyorumdur; yıllarca savaşmış, yeni bir ülkeye babalık yapmış, milyonlar içinde yalnızlık çeken bir adam ve ülkenin en tepesindeki kişi olarak hep asabi idi belki de.

    asıl sorun onu her zaman tanrısal olarak anlatıp insani vasıflarının durmaksızın gözümüzden saklanmasıdır bana göre. siz atatürk hayvan demiş diye üzülüyor/kızıyor/seviniyor/şaşırıyor olabilirsiniz. başka insanlar ise atatürk'ün "kuran'ı tuvalete atan, küçük kızlara tecavüz eden, namaz kılanlara işkence eden, kuyruğu olan" birisi olmadığını farkettiğinde şaşırıyorlar. (böyle bir çevrede büyüdüm diyebilirim) çünkü tarikatçılar da kemalizmi yanlış anlayan insanlar da farklı anlatıyorlar onu çocuklarına; insan gibi değil melek gibi, ya da insan gibi değil şeytan gibi...
  • o dönemin insanları hayvandı, bir yiğit çıktı bunu söyledi. bu dönemin insanları hayvan oğlu hayvan ama çıkıp bunu diyebilecek bir yiğit yok.
  • inanılmaz birşey demek hayvan diyormuş ha? bütün atatürk devrim ve inkılapları bir yalanmış meğer. bekle beni tayyibim sana geliyorum.
  • sonuç olarak hiç hoş bir şey değildir. biz millet olarak, son derece nazik, kibar, ağzından bal damlayan insanlarız. böyle argo kelimeler bize ve dolayısıyla atamıza yakışmıyor. mına koim.
  • askerdeyken bölük komutanımızın sevdiği askerlere yarraam şeklinde hitap ettiği düşünüldüğünde oldukça nazik bir yaklaşımdır.
hesabın var mı? giriş yap