• "eğer annenizin o gün başı ağrıyor olsaydı, bugün siz olmazdınız. asprin, anneler gününü kutlar."

    böyle efsanevi bir basın ilanı yapılmış zamanında. cool!
  • iki dizin arasında tutulduğu sürece istenmeyen gebelikleri de önleyen hap
  • sanirim 3-4 yil once, bir tulu dusmeyen, daha dogrusu dusen ve saglik merkezinden cikar cikmaz tekrar yukselen yaklasik 40 derece civarimda bir ates sorunum olmustu. 2 gun boyunca zilyon serum ve ilacla giderilemeyince, (penisiline de tepki vermisti vucudum nednese) okulun saglik merkezi tarafindan ambulansla amerikan acile kaldirmistim. oradaki babacan tipli doktorun "aman ates yuzunden acile mi gelinirmis" demesi ve bilmemkacinci igneyi yapmasindan sonra atesim dusmemis bir miktar daha yukselmisti. hastabakicilar bir telas icerisinde gidip gelip soguk havlu koyarken, doktor gelmis "bir de sunu al bakalim" diyerek bana asprin vermisti. iste o asprin cotank diye dusurdu atesimi. daha sonra doktor abimiz keh keh gulerek "ben hep derim zaten asprin super ilactir diye" demisti.
  • tıbbın babalarından kabul edilen hipokrat, 2 bin 500 yıl önce söğüt ağacının kabuklarından elde edilen bir sıvıyı ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanıyordu. daha sonra yapılan çalışmalar bu bitkilerin içindeki etkili maddenin salisilik asit olduğunu ortaya koydu.

    19. yüzyılın ikinci yarısında salisilik asit, kimyasal olarak elde edildi, ancak elde edilen ürünün tadının kötülüğü ve yan etkileri nedeniyle bu ürünle ilgili çalışmalar devam etti. bu yarışı kazanan bayer'den kimyager dr. felix hoffmann oldu. salisilik asiti asetilleyerek, kimyasal olarak saflaştırılmış doğal bir ilaç olan, asetilsalisilik asiti elde etti.

    kimyasal adı asetilsalisilik asit olan aspirin, kısa zamanda yaygın bir kullanıma kavuştu. üzerinde yapılan yoğun araştırmalar sonucunda, etkisini prostaglandinler adı verilen hormon benzeri haberci maddeler ile yarattığı ortaya konuldu. bunu ortaya çıkaran prof. john vane 1982 yılında tıp alanında nobel ödülü'ne layık görüldü.

    daha sonraki yıllarda aspirin, ağrı kesici etkisinin yanı sıra, damar tıkayarak kalp krizi ve inmelere yol açan pıhtı oluşumunu engelleyici etkisiyle de yaygın kullanıma kavuştu.
  • aspirini bulan bilimadamı aynı zamanda eroini bulan adam. hoffman sanırım adamın adı. sonra bayer ag ye vermiş patentini.
    bi yanda aspirin bi yanda eroin..
    (bkz: eroin)
  • biten araba akünüzü aspirin ile tekrar canlandırabilirsiniz. eğer etrafta, arabanızı çalıştırmak için size yardım edebilecek kimse yoksa akünüzün içerisine 2 tablet aspirin atarak arabanızın tekrar çalışmasını sağlayabilirsiniz. asetilsalisilik asit, akünün içerisindeki sülfürik asit ile birleşerek son bir şarj üretip arabanızın çalışmasına yardımcı olacaktır.
  • doğru mu photoshop mu bilemedim; amma kafeinli aspirin için, şöyle reklamlar yapmışlar zamanında, ki en güzeli ve esprilisi de en sonuncusu olmuş.

    *
    *
    *

    *
  • bilinen en eski yöntemlerden biri olarak eski mısırlılar ve asurlular söğüt özünü ağrı kesici olarak kullanmışlardır.
    18. yüzyılda ise (aslında tam yılı 1763 ama 18. yy deyince kulağa daha güzel geliyor) ingiltere'de edward stone isimli din adamı tanrı'nın bir hastalığın devasını, o hastalığın yaygın görüldüğü yerde bir bitkiye saklandığını düşünerek sıtmanın tedavisini söğüt ağacında aramıştır. stone söğüt ağacının (bkz: salix alba) kabuğunu ezip suya karıştırır ve hastalara içirir. böylece salisilat* tedavisinin temeli atılır. hastalığın hafiflemesiyle ağaç kabuğundan ilaç yapımı yaygınlaşır. bu durumu ticari bir fırsat olarak gören bazı kimyagerler salisilatları doğrudan sentezlemeye başlar.
    ---
    *salisilat kelimesi söğüt familyasının adı olan salicacae'den gelmiştir.
    ---
    19. yüzyılın sonuna doğru (bunun gerçekten yılını bilmiyorum) malburg üniversitesi profesörlerinden herman kolbe salisilik asit sentezini ağaç kabuğunun onda biri fiyatına satmaya başlar. fakat kolbe'in asiti uzun süreli kullanımda sindirim sorunlarına neden olur.
    bu sorunlardan biri de friedrich bayer & company adlı alman boya şirketinde kimyager olan herr hoffman'ın midesinde baş gösterir. baba oğul hoffman'lar asetilsalisilik asiti sentezleyerek günümüzdeki aspirin formunu oluştururlar. henüz ilaç üreticisi olmasa da bayer şirketi asetil'in a'sı ile salisilik asitin kaynağı spirea ulmaria (keçi sakalı) bitkisinin ilk dört harfi birleştirilerek türetilen aspirin ticari adıyla 1 şubat 1899'da tescil ettirmiştir.

    ve bonus;
    migren için aspirin; migren ağrısı kafa bölgesindeki damarların büzülmesi ve genişlemesine bağlı olduğu için vasküler ağrı olarak da bilinir. aspirinin ağrı kesici özelliğinin yanında pıhtılaşma önleyici (antikoagülan) özelliği de kan dolaşımını kolaylaştırarak bu ağrının giderilmesine yardımcı olur. aynı şekilde kahve de antikoagülan özellikte olduğu için bazı kişilerde migren ağrısına iyi gelmektedir. migren çok konu dışı oldu (bkz: entrynin ucunu kaçırmak) neyse aspirin diyordum bebe aspirini var ya sırf tadı güzel diye içtim bir dönem itiraf ediyorum. eğer büyük gri ve kırış kırış olsaydı fil olurdu iyi ki aspirinken içmişim (bkz: filler küçük ve beyaz olsalardı aspirin olurlardı)

    tanım: 1904 yılında tablet olarak piyasaya çıkmış ve günümüzde dahi hâlâ en çok tüketilen ilaçlardan biridir.
    nsaid olarak aspirin; prostaglandin e adlı temel yangı sitokininlerinden birinin sentezlenmesini önleyerek ağrı, kızarıklık ve şişliğin kontrol altına alınmasına yardımcı olur.

    not: bayer sirketinin binlerce doktora aspirin hakkında bilgiler yollamasıyla ilaçta kitlesel pazarlama çağı başlamıştır. hatta bugün ilaç mümessilleri varsa onların yüzünden/sayesinde denilebilir.

    edit: imlâ (aslında yıl, hesaplama)
  • asagidaki recete ile yapilabilecek nane. donem odevi icin yapmistim.

    1.beherde, 10 g salisik asit ve 16 ml aset anhidrit* karışımı üzerine 5 damla derişik sülfürik asit eklenir.
    2.karışım 50-60c su banyosunda 15 dakika ısıtılır.
    3.bunun üzerine 150 ml su eklenir ve karıştırılır.
    4.oluşan çökelek süzülür.
    5.çökeleğe 30 ml alkol eklenir. su banyosunda ısıtılarak çözülür.
    6.üzerine 60 ml sıcak su eklenir ve çözülür.
    7.soğutulur ve süzülür.

    (bkz: ben yaptim oldu)
  • gunde 1 tane alindigi takdirde olumsuzluge ulasabilmek mumkunmus.

    (bkz: at yalani sikeyim inanani)
hesabın var mı? giriş yap