25743 entry daha
  • 40lı yaşların başında aklımı başımdan alacak, karnıma ağrılar sokacak, tuvalete gidince bile yanından ayrıldığımda içimi burkacak bir kadına rastlayacağıma çok inanmadığım ama hayal seviyesinde hissettiğim gerçek heyecanlı çocuksu duygular bütünüdür.

    olm ben bunu hakedecek ne yaptım?, hayatımda ilk defa lotoyu kazanmış gibi düşük bir şans yüzdesi yüzüme güldü sanki. dokunduğu zaman büyüleniyorum, içimde bir şeyler oluyor. tanımlayamıyorum. bayaa ben bir tanrıyla beraberim sanki. kendimi antik yunan'da yaşamış six packli yunan heykelleri gibi hissediyorum. o kadar özel hissettiriyor ki. kıskanıyorum. iyileşiyorum. güzelleşiyorum.
    beni tanıyanlar, belki zevcem ve üstüne vazife olmayan bazı kişiler “biraz hızlı gitmiyor musunuz?” diye söylenmeye başlayacaklardır. son zamanlarımı deneyimleyen herkes ayaklarımın ne kadar yere bastığını bildikleri için pek endişe edici bir durum olarak bakmayacaklardır. özetle kaptırdım kardeşim evet hiç de şikayetim yok.

    araya çok uzun zaman girdi umarım önümüzdeki saatler içinde tekrar elini tutabilirim, tatlı yanaklarını okşayabilirim, minik parmaklarını sevebilirim, saçlarında parmaklarımı gezdirebilirim, sesini duyabilirim ve en güzeli sarılıp uyuyabilirim.

    bunları tekrar hissedebildiğimiz için bir yandan allah 1000 türlü belamı verdi, bir yandan beni çok mutlu etti. emeği geçen herkese teşekkür ederim.
  • bu kimyasal olayı tarif etmek çok komik hallere girmeye sebep oluyor.
    birine duyduğun aşkı nerenle duyuyorsun? kalbinle mi beyninle mi bilincinle mi hormonlarınla mı nerenle? karnındaki rahatsızlık hissi ne, kalbindeki çarpıntı ne, beynini işgal eden düşünceler ne?

    aşk dünyanın en güzel acziyeti ya. o kadar hiçbir şey umrumda değil ki, bırak etrafı elalemi dünyayı, hayatın kendin aklın gururun mantığın yitiyor. inanılmaz bir şey.
    bir saniye nefesin bile kendine ait değil ve bundan inanılmaz bir zevk alıyorsun. tüm hücrelerin birini sayıklıyor, kan dolaşımında bile birini hissediyorsun, tüm zihnin biri tarafından ele geçirilmiş; bundan aldığın zevki hayatta başka bir şey vermiyor.

    insan neyle yaşar? onur gurur erdem değerleri değil mi? bunların bile hükmü kalmıyor sırasında.

    delirtiyor beni. delirtiyor. bu aciz kalma hali beni delirtiyor.

    birinin kölesi olarak yaşayıp şerefini yok saydığın ilişkilerden söz etmiyorum. ilişki başka bir şey. aşk diyorum aşk.
    o hale gelmene yol açan duyguyu övüyorum, yaşadığın hayatı değil.

    beynimizi alsalar, ilkel bir hayvan gibi davransak biraz, o adamın yanından geçerken kalbimin ona aktığını filtresiz amasız mantıksız görebilirim. bu basit bir içgüdü değil, bunu kolaylıkla ayırt edebilirim.

    bu aşk çok şiddetli bir şey, çok korkunç.
    içinde varsa var, yoksa yok. birine vereceğin zaman ortaya çıkıyor, belki de hiç çıkmıyor.
    ben bugün kendini aşık zanneden insanlar arasında aşkı gerçekten hissedenlerin yüzde 5-10 olduğunu düşünüyorum.
    kaç kişi bu acziyeti kabul edebilir ki?
    aşkın kendisine verdiği kadarına razı olup yetinebilir ki?

    mutlu aşk yaşayan, birbirini besleyen ve var eden iki kişinin aşamayacağı dağ olamaz. aşk ilişkisi çok zordur. insanın bu kadar şuurunu ele geçiren bir duyguyu yaşarken ilişki sürdürmesi, kendini var etmesi ve mutlu olması hatta mutlu etmesi ciddi bir denklem. bu şansa sahip olanların azınlık olduğunu düşünüyorum.
  • (bkz: #163928155)

    bir şeyler hep yan masada olur oturduğun restoranda. sen yalnız oturursun, ama yan masadaki tatlı çift alacakları koltuk takımını konuşurlar. çiçekçideki çiçeklerin ne güzel olduğunu düşünürsün, tatlı bir çocuk sevgilisi için buket yaptırır. bir yerlerde birileri hastadır ve yanında sevgilisi vardır, sen evde ateşler içinde uyuyakalana dek yalnız ağlarken.

    bir şeyler hep yan masada olur yani. güvende ve iyi hissetmenin özlemini kabullenirsin, sonra bırakırsın gider bunların senin için de gerçek olabileceğine dair inancın.

    dün, ben bir restoranda o masadaydım. günlük işleri paylaşmayı planladığımız masadaydım, evde bir buket çiçeğim vazoda beklerken. bir sağa sola baktım, gerçekten karşımda mıydı bu konuşmaları yaptığım kişi diye. sağ ya da sol masadaki konuşmaları dinleyip hayal kurmadığım konusunda kendimi kontrol ettim.

    gerçekti. yaşıyordum gerçekten.
hesabın var mı? giriş yap