• üç darbe yaşayıp, üçünü de gazeteden öğrenen süleyman demirel'in, istihbaratı kastederek "angola'da darbe olsa haber verirler, bizde bir şey olunca haberimiz olmaz" sözleri, turgut özal'ı düşündürüyordu. 1962'den beri müsteşarlığını generallerin yürüttüğü mit'in kendisine tüm istihbaratı aktarmadığını biliyordu. müsteşarlığa bir sivil getirmeyi planlayan özal, vecdi gönül ve saffet arıkan bedük isimleriyle köşke çıktı ama kenan evren'i ikna edemedi. mit'ten umudunu kesen özal, kendi "özel büro"sunu kurmaya karar verdi. büro'nun ilk işi, zeynep özal'ın gönlünü kaptırdığı asım ekren'in kaçırılması ve güneyde bir yerlere götürülüp "ikna" edilmesiydi.
    bu iş için istanbul emniyet müdür muavini mehmet ağar, mit'ten mehmet eymür ve o dönem semra özal'ın sırdaşı olan, "korkunç yenge" olarak da bilinen bilge erol görevlendirilir. kaçakçılık daire başkanı atilla aytek de gönüllü olarak ekibe katılır.
    19 temmuz 1985'te, asım ekren, istanbul gelişim orkestrası ile moda deniz kulübü'nde çalmaktadır. "özel büro"nun iki iri yarı adamı asım ekren'in yanına gidip "bizimle geleceksin" deyince asım ekren konserin ortasında çalmayı bırakır ve servis kapısından kaçar. zeynep özal'ın evine sığınır. 28 temmuz'da da evlenirler.
    "özel büro"sundan verim alamayan özal, yine mit'e yönelir. hiram abas'ı müsteşar yardımcılığına getirerek işe başlar.

    ...
  • allah rahmet eylesin demekle birlikte, sağcı iktidarlar sayesinde ülkenin yozlaşmasının ve ahlaksızlaşmasının simgesi figürlerden biri olarak hafızalarda kaldı kendisi, ne yazık ki müziği veya yeteneğiyle değil...

    kimsenin adını hatırlamadığı davulu delen jaguar partisi logosundaki davul kendisine ithafen konmuştur... belki bugünkülere ders olur diyeceğim ama sanmam...
  • özal dönemi ile günümüz arasında bir kıyaslamaya imkan veren kişidir. kendisi bugün damat olsaydı otomatik olarak kültür bakanı da olurdu ve müzik şirketlerine teşvik paketi vermek için ülkedeki binlerce senelik arkeolojik kalıntı ve heykelleri satmış olurdu.

    oysa cumhurbaşkanına o gün damat oldu ve bir davulcu olarak kaldı, alay edildi, horlandı. “kızı başı boş bırakırsan ya davulcuya varır, ya zurnacıya” esprilerine konu oldu.
  • nerden aldın bu parayı isimli türkü asım ekren'e yazılmış derler.
  • çok ama çok iyi bir müzisyen öldü. iyi bir insan... cenazesi elbette ki eksik ve insan olarak azdı. zira daha geçen günlerde asım ekren gibi adı günümüz toplumunca bilinmeyen kayıplar oldu. yaşları yetmişin üzerinde olan pek çok insan kendisinin cenazesine uzaktan katıldı. bazen görmeyince inanmayız hele ki içerisinde değilsek ancak kendisinin cenazesinde bedeniyle olmasa da gözyaşlarıyla eski günlerin o şimdilerde çok uzaklarda kalmış anılarının sağanağına sığınmış pek çok eski tüfek bulundu. evet yoktular orada ama vardılar. huzur içinde uyusun.
    *
    müzik
  • “kızı basi boş bırakırsan ya davulcuya ya zurnacıya” esprisi ile tontonu siyaseten baya zor durumlara sokmuş bir 80'li yıllar figürüydü. allah taksiratını affetsin.
  • mfö ve dahi türk müzik tarihinin en iyilerinden biri olan ele güne karşı yapayalnız albümünün enfes bateri partisyonlarını asım bey çalmıştır. o zamanki kayıt kalitesine göre düşünürsek süper bir iş çıkarmış. ayrıca diğer hiç bir mfö albümünde olmadığı kadar tempolu ve yüksek tuşeli bir teknik ile çalmış ki kendisi aslen jazz türüne yatkınken böyle bir ş çıkarması onun için bile ekstra olmuş olmalı.

    deli deli ve ele güne karşı'nın bateri trafiği enfestir.
  • türkiye'nin en iyi davulcularından biri. aksak ritm atmada bir çok iyi davulcuya ilham vermiş müzisyen. sevenlerinin başı sağ olsun.
  • (bkz: mert ekren)
  • (bkz: jaguar)
hesabın var mı? giriş yap