• esas adı arif karakale olup, memleketi isparta gelendost ilçesi akdağ köyüdür. kadrosu isparta güzel sanatlar lisesinde bulunmakta olup, geçici görevle suudi arabistan'da riyad uluslar arası türk okulu'nda müzik öğretmenliği yapmaktadır. 2014'de emekli olacağı haberini sizlerle paylaşıp, döndükten sonra hali hazırdaki albümünü yayınlamayı düşündüğünü, birçok yerden film ve dizi müzikleri teklifi aldığını ama 2014'den evvela türkiye'ye dönmeyeceğini bizzat öğrenmiş bulunmaktayım..

    diskografi:

    red türküleri 1 [1987]
    red türküleri 2 [1987]
    red türküleri 3 ''asıl adalet'' [1988]
    red türküleri - anadolu konserleri [1988]
  • red türküleri 1 albümü ile sevmiştik sesini. cismini gördüğümüzde de şaşırmıştık. böyle tok, gümbür gümbür bir ses bu ufacık bünyeden nasıl çıkıyor diye.

    özellikle "bu aşk burada biter" i ondan dinlemek ayrı bir keyifti.

    ara sıra yine müzik setine koyarım kasetini ve 80 lere, gençliğimin o güzel günlerine dönerim.
  • 80 lerin protest müzik furyasına izmir'den katılan ince biyikli delikanli. brecht siirlerini bestelerdi. konuk adli sarkisini yillar sonra grup cig soyledi.
  • yetişemediğim kuşağın fırtınalı döneminin tok sesli sanatçısı. red türküleri 1-2-3 albümleri vardır ve enfestir bu albümler. bu albümlerden gayrı, anadolu konserleri adlı bir konser kaydı vardır.

    (bkz: gece gelen konuk)
  • 80 sonrasının boğuculuğunda nefes olmuştur. bir avuç şairin şiire durduğu amanlarda kıvılcım vafi'nin, ataol behramoğlu'nun şiirlerini bestelemişti. müziğinde ilkel bir org, bağlama, flüt gibi enstrümanlar kullanırdı. hasan hüseyin'in şiiri de kalmış aklımda.
    linkin parkı şu:http://www.youtube.com/…5zf5nv-sa-0&feature=related
    konuk adlı parçayı yetim ve öksüz bırakmamalı. onunki de şu:
    http://www.youtube.com/…5q-mstzblyu&feature=related

    "ölüm dediğin nedir ki

    şu gecenin karanlığı
    alamaz benim canımı
    doğmazsan ey zalim güneş
    yaratırım şafakları

    ölüm dediğin nedir ki
    aslı kalleşlik olsa da
    bak sen de kulağını ver
    serin esen rüzgarlara

    ucuz değil giden günler
    büyük bedeli olmalı
    fermanımı yazmışım ben
    aşar gider karanlığı

    ölüm dediğin nedir ki
    aslı kalleşlik olsa da
    bak sen de kulağını ver
    serin esen rüzgarlara" hasan hüseyin
  • bir youtube videosunun altındaki bir yorumdan okuduğum kadarıyla şu an arabistanda müzik öğretmenliği yapmaktamış. iki çocuk sahibiymiş.
  • 80'li yılların özgün, devrimci, protest vs. diye anılan müzik türü dalgasının içinde yer almış. fakat buna rağmen, bir çok protest muzikçi gibi işin piyasasını yapmamış, sakince kendi müziğini ortaya koymuş biridir.

    o dönem pırtlak gibi patlayan özgün müzik şarkıcılarına, "elini sazı alan devrimci, muzik yapıyor" diye bakıyordum. hele ki müziğinde de pek bir şey yoksa, kasetini falan almıyordum. fakat arif kemal, bambaşkadır. yani muhteşem bir müzik yapmıyor, hatta üstteki entrydeki gibi, sesi bazen detoneye de kaçar, aşırı güçlü bir sesi yoktur. fakat naifliği, içtenliği, dinleyiciye bir şey pazarlama derdi olmadan, propaganda yapma çabasına girmeden gönlümde çaktırmadan yer etmiştir.
    başta önyargılı olup , sonra da tıpış tıpış konserine gittiğim olmuştur.

    bugün yine dinledim kendisini , yolda yürürken kulaklığımda (spotfy)....yoldaş oldu bana..gülümseyerek andım kendisini...
  • arif kemal'in soyadı kemal değil karakale diye biliyorum. isparta'nın gönen ilçesinde inzivaya çekilmiş, müzk öğretmenliği yapmış değerli bir sanatçı. ilk işçi kızı* ile tanıştım onunla. hayran kaldım. daha sonra kasetçiye gittim ve anadolu konserleri albümünü aldım. tek bir şarkı biliyordum ama olsundu. çalmaya başladım kasedi ve mest oldum. ne kadar doğal ve yumuşak bir ses! yağmur atsız'ın şiiri olan (bkz: gece gelen konuk) favorim.
    gece gelen konuk
  • kuşağımın gizli sesi, gizli ruhudur. bu jenerasyon, 1980'li yılların ikinci yarısında ilk gençlik dönemlerini yaşadı. önceki apolitik ve arabesk kuşağı tanımakla birlikte yeni bir arayışın da ifadesi oldu. 12 eylül sonrası toparlanan sol hareketle yollarını kesiştirdi ve bu hareketlerin alt kadroları olarak ciddi çabalar sarf etti. arif kemal, bu kopuşta klişe söylemle tam bir köprü rolü oynadı. müziğindeki arabesk tınılar, samimi bir romantizmle protest bir tarza yöneldi. bizden öncekiler sevmedi arif kemal'i. bizden sonrakiler tanımadı. o yüzden yaşları şu an 40-45 arası olanlar için unutulmazdır arif kemal. bizden sonraki kuşağın tanımama nedeni birincisi, romantik dönem kesin olarak kapanmış ve örgütsel aidiyetleri olan müzik gruplarının devreye girmiş olmasıdır. ikincisi, arif kemal'in birden ortadan kaybolup gitmesidir. yeniden döner mi diye sorarsanız, bizim kuşağın yeniden dirilmesi kadar zordur bu dönüş, yani imkansız. çünkü 80 sonrası toparlanmaya ciddi kan ve emek taşıyan dönemin gençlerinin çoğu imha edildi. kalanları çil yavrusu gibi sağa sola dağıldı. arif kemal'in yok oluşu bir anlamda bir kuşağın yok olmasıyla izah edilebilir. bu yok oluş işe yaradı mı derseniz, işte bundan tam emin değilim.

    not: kuşak derken şunu kast ediyorum. elbette yaşıtlarımın çoğu aynı kaderi yaşamadı. zaten böyle bir şey hiçbir kuşak için mümkün değil. bir kuşak ancak hareketli ve arayış içindeki temsilcileriyle tanımlanabilir. yukarıda anlatılan kuşak, kendi yaş grubu için bir azınlıktır. ancak geri kalan çoğunluk bir tanımı çıkarılamayacak kadar tanımsızdır, hiçtir ve esasen yok hükmündedir.
  • bu izmirli abinin tam adı arif kemal önder. şu sıralar ısparta'da yaşıyormuş. damperli kamyon kıvamındaki tok sesinin hastasıyım. arabistan'a da milli eğitim bakanlığı'nın kanalıyla gitmiş hoca olarak. kaseti vardı bizde. geçen aradım bulamadım. kaybolmuş. çok üzüldüm. iyi ki youtube var.

    garfis düzeltmemi istedi. tam adı arif karakale iken yaşamını ısparta gönen'de sürdürüyormuş.
hesabın var mı? giriş yap