• yıllardır cüzdanımda taşıdığım ve bir türlü çıkarmaya kıyamadığım, türkçeye en güzel geçişini melih cevdet anday'ın çevirisi ile yapmış bir edgar allan poe şiiri. merak edenler için melih cevdet anday çevirisi:

    senelerce senelerce evveldi;
    bir deniz ülkesinde
    yaşayan bir kız vardı, bileceksiniz
    ismi annabel lee;
    hiç bir şey düşünmezdi sevilmekten
    sevmekten başka beni.

    o çocuk ben çocuk memleketimiz
    o deniz ülkesiydi,
    sevdalı değil kara sevdalıydık
    ben ve annabel lee;
    göklerde uçan melekler bile
    kıskanırlardı bizi.

    bir gün işte bu yüzden göze geldi
    o deniz ülkesinde,
    üşüdü rüzgarından bir bulutun
    güzelim annabel lee;
    götürdüler el üstünde
    koyup gittiler beni,
    mezarı ordadır şimdi,
    o deniz ülkesinde.

    biz daha bahtiyardık meleklerden
    onlar kıskandı bizi-
    evet!-bu yüzden(şahidimdir herkes
    ve o deniz ülkesi)
    bir gece bulutunun rüzgarından
    üşüdü gitti annabel lee.

    sevdadan yana, kim olursa olsun,
    yaşça başça ileri,
    geçemezlerdi bizi;
    ne yedi kat göklerdeki melekler,
    ne deniz dibi cinleri,
    hiçbiri ayıramaz beni senden
    güzelim annabel lee:

    ay gelir ışır, hayalin irişir
    güzelim annabel lee;
    bu yıldızlar gözlerin gibi parlar
    güzelim annabel lee:
    orda gecelerim, uzanır beklerim
    sevgilim, sevgilim, hayatım, gelinim
    o azgın sahildeki,
    yattığın yerde seni.
  • bu da turkcesi

    uzun yıllar önceydi
    deniz kıyısındaki bir krallıkta
    belki bilirsiniz, bir kız yaşardı
    annabel lee adıyla
    ve bu kızoğlankız hiçbir şey düşünmezdi
    bence sevilmek ve beni sevmekten başka.

    o da ben de çocuktuk
    bu krallıkta deniz kıyısındaki
    ama aşktan da öte bir aşkla sevdik ben ve annabel lee
    öyle bir aşk ki kanatlı serhapları göklerin
    kıskanmıştı onu ve beni

    ve bu yüzden uzun zaman önce
    bu krallıkta deniz kıyısındaki
    bir rüzgar esti bir buluttan, üşüterek
    güzel annabel lee'mi,
    öyle ki soylu yakınları geldi bu yüzden
    ve alıp götürdüler onu benden
    bir mezara kapatmaya
    bu krallıkta deniz kıyısındaki

    melekler yarımız kadar mutlu olmayan gökte
    kıskanıp durdu onu ve beni
    evet neden buydu
    bu deniz kıyısındaki krallıkta herkesin bildiği gibi.
    ki o rüzgar esti buluttan geceleyin
    üşüten ve öldüren annabel lee'mi

    ama çok daha güçlüydü aşkımız aşklarından
    bizden daha büyük olanların
    bizden daha bilge olanların
    ve ne melekler yukarıdaki göklerde
    ne de şeytanlar altında denizin
    ayırabilir ruhumu ruhundan
    güzel annabel lee'nin

    çünkü ay doğmaz asla hayalini getirmeden
    güzel annabel lee'nin
    ve yıldızlar çıkmazlar ama parlak gözlerini hissederim ben
    güzel annabel lee'nin

    ve böylece uzanırım yanısıra bütün gece vakti
    sevgilimin-sevgilim-hayatım ve gelinim

    o deniz kıyısındaki mezarda
    onun mezarında, uğuldayan denizin kıyısındaki.
  • melih cevdet anday'ın çevirisi en iyi annabel lee çevirisi kabul edilir. shakespeare'nin 66 nolu sonesinin can yücel çevirisi ve homeros'un ilyada'sının azra erhat çevirisiyle birlikte, dilimize yapılmış güzide çeviriler arasındadır.
  • deniz ülke arıboğan da bir röportajında adının bu şiirden geldiğini belirtmiştir. annesi-babası bu şiiri çok sevmekteymiş ve "bir deniz ülkesinde" kısmının deniz ülke kısmını alıp ona isim yapıvermişler.
  • melih cevdet anday'a, -çevirdiği demeyelim- anadilimizde, ana sütü gibi ak, ana sütü gibi helal, ana sütü gibi bedava, ana sütü gibi dilimizde tekrar yazdığı için tekrar tekrar teşekkür ettiğim, sevdalı değil karasevdalı şiir.
  • melih cevdet'in süper çevirdiği falan değil, bildiğin baştan yazdığı şiirdir. orijinal şiirdeki pek çok kısmı atmıştır daha şiirsel olsun diye. evet olmuş, çok güzel bir şiir yazmış gerçekten. ama bu iyi bir çeviri midir bilemiyorum, orijinali gibi olmasını tercih ederim.
  • eggar allan poe'nin bi şiiri, bir kızın hikayesini anlatır, bir de güzel müzik yapılmıştır bu şiire, özellikle kız tawlamak için kullanılır lise yıllarında, cebinde, cüzdanında, alnında bu şiirle gezen minyonlarca insan görmek mümkündür.

    lakin sair kiskancligina neden olan, eşsiz, kaliteli, hazin gelen bi şiirdir.
  • bana hep fahriye abla hissiyatı veren poe yapıtı.

    ne güzel komşumuzdun sen, annabel lee..
  • 1849 yılında yazılmış, poe'nun ölümünden sonra yayımlanmıştır. poe'nun neredeyse tüm şiirlerinde olduğu gibi bir kadının ölümü temasını taşır. karısına yazdığı sanılmaktadır. anlatıcı annabel lee'nin ölüm sebebinin bir seraphim olduğuna inanmaktadır.

    nabokov, lolita'yı yazarken bu şiirden esinlendiğini söylemiştir.
  • nasıl ortaya çıktığını merak etmeye mahkum olduğumuz şiir. tamamladığı son şiiri olduğu söylenir..

    gerçek olamayacak kadar tutkulu ve sadık bir aşkı anlattığını düşününce poe'nun muhteşem hayal gücü ve şiir yeteneği de bir kez daha hayranlık uyandırıyor. malum tek kadına harcayamayacak kadar çok aşk varmış içinde.*

    and neither the angels in heaven above,
    nor the demons down under the sea,
    can ever dissever my soul from the soul
    of the beautiful annabel lee.
hesabın var mı? giriş yap