• hatt-i mudafaa yoktur, sath-i mudafaa vardir seklinde ozetlenebilecek olay.
  • "zone (alan savunması), genelde karşı takım kadar iyi olmadığınızı kabul ettiğiniz anlamına gelir." - steve kerr
  • bunun 1-3-1 versiyonunda arkadaki 1'in allah yardımcısı olsun.
  • eskiden nba de yasak olan savunma cesidi
  • doğru uygulandığı zaman hakikaten çok etkili olan savunma anlayışı. alan savunmasında esas olan, her oyuncunun kendisine düşen bölgeyi korumakla yükümlü olmasıdır. uzun oyuncu penetreleri karşılamalı, kısalar uzunlara yardıma gelmeli; savunma ribauntlarına katkıda bulunmalıdır.
    alan savunmasının düşmanı olan iki şey, üçlükler ve hücum ribauntlarıdır. hücum ribauntlarına, kısaların yardımı ile bir nebze çare bulunabilir ama üçlükler can yakıcı olabilir. bu bağlamda alan savunmasına, rakip takımın skorerlerine göre geçiş kararı alınır.
    eğer rakip takımın hızlı ve içeriden oynayan kısaları, pivot hareketini seven uzunları varsa bu savunma uygulanabilir.
    dış şutörleri gününde olan bir takıma karşı alan savunması yapmak risklidir ; işin o kısmı koçların insiyatifine kalır.
  • iyi yapılması son derece zor olan ve yüksek bir basketbol zekası gerektiren, ancak başarıldığında da iyi bir adam adama dan daha başarılı olan müdafa şekli. bunun nedeni günümüz basketbolunda ilerleyen birebir hücum teknikleri ve önüne geçilmez atletik yeteneklere karşı korakor müdafanın çoğunlukla sonuç vermemesi dolayısı ile adam adama müdafanın en ciddi dilemması olan yardım getirme konusunun alan savunmasında kendiliğinden çözülmesidir. çoğunlukla iddia edilenin aksine alan savunması müdafa için bir dinlenme fırsatı değildir. uzunları faul problemine giren takımların daha çok tercihidir. zone un en önemli dezavantajı ise box-out sorunudur. bu eşleşme problemi veya sayıca azlıktan kaynaklanabilir. eşleşme problemi topun indiği ribaund alanındaki müdafa oyuncusunun karşısına gelen hücum oyuncusundan fizik olarak daha zayıf oluşudur ki bu tamamen zone da müdafanın hücum oyuncularının dizilişine göre eşeleşmesinden kaynaklanır. bir başka deyişle hücum eşleşmeyi dikte eder. bu olay tüm açıklığıyla 2001 suproleague final-four'unun efes - panathinaikos yarı finalinin ikinci yarısında gündeme gelmiştir. (bkz: zeljko obradovic) sayıca azlık ise zone müdafanın esasının top tarafına gömülmesiyle ortaya çıkan bir problemdir. kanatlardan atılan şutların %70'inin ters tarafta ribaunt mücadelesi yarattığı düşünülürse, genellikle zone yapan takımın dipte oynayan oyuncusu iki hücum ribauntçusuyla karşı karşıya kalır.

    altyapı maçlarında genç takım seviyesine kadar alan müdafası yasaktır. bu basketbolun gelişimi için çok yerinde bir harekettir. ancak genç takım koçlarının zone a önemle eğilmesi şarttır ve bu eksiklik türk basketbolunda en iyi zone yapan oyunucunun hala volkan aydın olmasıyla su yüzüne çıkmıştır.
  • basketbolda değişik versiyonları vardır: 2-3,3-2,2-1-2, 1-3-1 gibi..
    en sık yapılanı 2-3 dür.
  • toplu oyunlarda savunma oyuncularının sadece topu alan hücum oyuncusuna odaklandıkları savunma biçimi. en sık kullanıldığı spor şüphesiz amerikan futboludur; herkes alan oyuncunun üzerine çullanır (hatta bazen şapşal takım arkadaşları bile, a dostlar).
  • alan savunması yapan takımın defansif ribaund'larda sıkıntı çekmesinin sebebi, oyuncular tek bir rakibi savunmak için görevlendirilmediklerinden, şut öncesi ribaund mücadelesi ve box out için rakip oyuncularla eşleşmekte sıkıntı çekmeleri ve dolayısıyla rakip oyuncuların hücum ribaundu için adam adama savunmaya göre çok daha rahat pozisyon alabilmeleridir.
  • basketbolda, genellikle rakip oyuncuların içeri penetre edip rahat sayı bulmasına engel olmak üzere kullanılan bir savunma sistemidir. tek kötü yanı, dış şut yeme riskinin artmasıdır, öte yandan iyi ve hareketli yapıldığı zaman, üçlük yeme ihtimali de ortadan kalkar. bence gayet çağdaş ve kullanılması gereken bir savunma çeşididir, türkiye'de ciddi anlamda uygulayan ilk kişi efsane koç aydın örs'tür.
hesabın var mı? giriş yap