veysel karani demir

• attığı iftirayla kendi zihnini ortaya dökmüş bir kimsedir. hayal gücünün yarattığı görüntüler o kadar yapışmış ki beynine, belli ki nereye baksa onları görüyor, onları düşünüyor. derhal görevinden alınmalıdır.
• kuran kursu` :çok gerekli bir kurum kuruluş` çökünce ölen çocukları için saf saf "şehit oldular cennete gittiler ne mutlu" diyen aileleri güdenlerin nasıl bir zihniyete sahip olduğunu anlamak için iyice bakılması gereken kişi.
  
  televizyon karşısına "kahvede okey oynayan adam" kılık kıyafetinde, kravat takmaya dahi tenezzül etmeden -kravat da günah mı, cennette huri becermeyi engeller mi bilemiyorum- çıkmasını bir yana bıraktım, yaptığı açıklamalarla da çığır açtı muhterem:
  
  - "cesetler soğumadan üstlerinden rant sağlamaya çalışıyorlar" şair burada cesetlere sesleniyor, ele güne, ölen çocukların ailelerine karşı)
  
  - "8000 ailenin kapısını çalmamız mümkün değil"(şair bu esnada komik birşey söylediğini düşünerek gülüyor hafiften)
  
  ve kendini aştığı son nokta;
  
  - "başka sorunuz yoksa cumaya gideceğim, hepinizin cuması mübarek olsun" (bu cümleyi sarfetmeden önce sürekli saatine bakmak suretiyle olaydan ne kadar sıkıldığını belli etmiştir, ah canım gerildi yazık)
  
  evet, cumaya gitti.. kendisi için koştur koştur cumaya gitmek, sevaplarına sevap eklediğini düşünmenin pişkin iç huzuru daha önemli 7 gencecik candan, ihmallerden, yanan yüreklerden..
  
  bu cumadan kazandığı sevapları "cennette en manzaralı mekan", "en güzel huri" gibi opsiyonlar için harcar umarım..
• kendisinin basın toplantısının sonunda söylediği "sorularınız bitti mi, bugün cuma, cumaya gideceğiz" lafı yenilir yutulur laf değildir.
  
  böyle bir olay sonrası yapılan bu kadar önemli toplantıda tam da söylenmesi gereken bir lafmış gibi. bütün millet pür dikkat yetkili bir merciden açıklama beklerken veysel karani demir cumaya gideceğini söylemiştir. bunun yorumunu ben yapmayayım. zira format çerçevesinde dahi iyi şeyler söyleyemeyeceğim.
• (bkz: veysel karani)
• yaptığı basın toplantısında gencecik yedi kuzucuğa zerre kadar üzülmediği o kadar açık ki. vakitle paralele olarak yılbaşını kutlarsanız böyle kızlı erkekli allah işte böyle cezalandırır diye düşünmüyorsa ne olayım. derdi bu işten sıyrılmak, nasıl olsa sonu gelmeyecek ama kendisini meşgul edecek bir soruşturma sürecine maruz kalmamak için bir şeyler geveleyerek paçayı kurtarmak.
  ve de attığı iftira;
  bu tür zihniyetteki insanların bilinçaltı nasıl tıka basa dolu olmalı ki, bu kadar yürek dağlayan bir olayda dahi sığmıyor kabına, taşıyor, cinsellik imaları yaptırtabiliyor basın toplantısında. yazıklar olsun. olan biteni indirgediği nokta bu yani. kendi sorumluluğundaki bir kurumun yetersiz denetimleri, yetersiz kurulum şartnamelerinden dolayı çocuklar "ölüyor" -evet ölüyor, kanıksadık bu ölüm kelimesini, ama ölüm bu, ötesi yok, hani "ucunda ölüm yok" lafına öznelik eden ölüm - ama o kendi zihniyetinin propagandasını yapmak için gencecik yedi çocuğu kulllanıyor. yazıklar olsun. affedilemez. onu o görevde tutan da nezdimde aynıdır. attığı iftiranın hesabı mahkemede mutlaka sorulmalıdır. kapıyı ilk açan çilingir ve emniyet görevlisi asla böyle birşey olmadığını söylüyor. olsa bile onu ilgilendirmez, ahlak polisliği yapmaya hevesliyse gitsin iran'a.
• (bkz: kontrolsüz hücre bölünmesi)
• 70 milyon'un önünde ölen 7 tane genç insana hiç hakkı olmadığı halde iftira etmekten kaçınmamış kişidir.bugün basın toplantısında söylemiş olduğu lafları merak ediyorum orada ölen bir akp milletvekili veya daha üst düzey bir akp yetkilisinin çocuğu olsa söyleyebilecek miydi? yoksa öyle bir durumda kendisi güzide ülkemizin bir sınır ilçesine mi atanırdı bilemiyorum.
• allah'a "eger bu insanin (biyolojik olarak) bugunku sozleri ustune kildigi cuma namazi kabul olduysa, bundan boyle yapacagim hicbir ibadeti kabul etme ve beni dogrudan cehenneme gonder" seklinde yalvarmama sebep olan mudur.
  muhtemelen bir sonraki donem milletvekili ya da mustesar olarak gorebilecegimiz mudurdur ayni zamanda.
  hem bu olmasa ne fark eder ki?
  sanki digerlerinin kafalarindan gecen cok mu farkli?
  hepsi ayni seyi dusunmuyor mu?
  gotu yemedigi icin takiyye yapan soyleyemiyor, gotu biraz yiyen ucundan azicik soyluyor, cesareti olan (bkz: vakit) da acik acik soyluyor.
  
  aslinda hepimizin nurettin sozen'e, bedrettin dalan'a ve emegi gecen digerlerine sormasi lazim: memnun musunuz sayenizde rte gibi adamlari hukumette, bunun gibileri de burokraside gordugumuz icin?
  adam refah partisi'nin il baskani olarak kalacakti ya, nereden nereye geldiler...
  delirmek isten degil...
• koca bir "yaziklar olsun"u haketmistir..
  ben de dahil tum ailemin asabini bozmustur aksam aksam.
  eger vefat eden genclerden birisinin akrabasi olsaydim, su an hizimi alamadan yaninda biterdim.
  
  ama onlar da hakli simdi, acilariyla mi ugrassinlar, yoksa tv ye cikip sov yapan garip bir insana cevap verme lutfunda mi bulunsunlar.
  
  yaziklar olsun sn demir,
  haftanin yedi gunu de cuma olsa, yine de bir sey olmaz sizden.
• küçücük çocukların gazdan zehirlenerek vefat etmelerinin ardından "çocukların bazıları çıplaktı" diyerek haddini fazlasıyla aşabilen bir genel müdürmüş. daha önce hiç görmemiştim, tanımıyordum ama tanıdığıma hiç memnun olamadığım o göreve layık görülmesinden rahatsızlık duyduğum, utandığım bir bürokrat kişi.