• kim ne derse desin çeviri kıtlığı çeken memleketimde gayet de güzel işler yapan, en azından yapmaya çalışan yayınevidir.

    nil erdoğan çevirilerinde ortaya çıkan sorunlara az biraz hakim olan bir okuyucu olarak söylüyorum, bu işlerin tartışma ortamı ekşi sözlük değil. derdin varsa davanı açarsın, hakkın varsa da tepe tepe alırsın. ama çıkıp da daha kimin suçlu kimin suçsuz olduğu belli olmayan bir konuda ve cevap hakkının karşı tarafa tanınmadığı bir ortamda sorunun taraflarının isimlerini aleni olarak açıklamak ilk başta etik değil. (hani etikten çok bahsettiğimiz için söylüyorum.)

    misal çeviri yanlışlarının verildiği entry'i göze alalım. ilk önce yanlış çevirilmiş denen kısımlara göz attım ben. bana yanlış denilen daha doğruymuş gibi geldi mesela. okurken daha rahat ettim.

    şimdi tam tersini düşünelim. burada hiçbirimiz nil erdoğan'ın çeviri yanlışlarını gösterebilecek bilgiye sahip değiliz. neden? çünkü o mercide değiliz. ya da o mercinin burada nil erdoğan'ın sahip olduğu gibi yazar bir arkadaşı yok. ya da var da böyle bir şeye tenezül etmiyor. bütün bunlar olabilir. ama ben nil erdoğan'ın çeviri hatası olmadığına inanmıyorum. konuya hafiften hakim olduğumu söylemiştim. ben nil erdoğan'ın çeviri hatası olmadığını düşünmüyorum. mesela bu da bir varsayım. mıdır müdür? euehue.

    işte o "ehuehu" kısmında da net olarak anlaşılacağı üzere burada açıklanan bütün düşünceler istediği kadar objektif olunmaya çalışılsın(nasıl yazılıyo ya bu çalışılsınsın) oldukça sakatlayıcı görünüyor. olmaması gerekirdi, keşke olmasaydı.. öyle işte.
  • bu yayınevlerinin çevirmenlerinden birisi için (bkz: algan sezgintüredi)

    (bkz: algan sezgintüredi/@mea maxima culpa)
  • ben bir süredir bu yayınevini işletenlere kümülatif olarak gıcık olmaya başladım. yaklaşık 4 yıldır james c. scott'un devlet gibi görmek isimli güzelim eserinin baskısı tükendiği halde yeniden basmıyorlar. kaç defa mail attım sallayan yok. sırf benim çevremde kitabı almak isteyen on kişi var. ben geçmiş yıllarda kütüphaneden alıp okumuştum fakat bir tane kopyası sürekli elimin altında olsun istiyorum. inatla basmayarak çok ayıp ediyorlar.
  • bünyesinde bir editör, redaktör -efendime söyliyim- bir düzelti erbabı çalıştığından şüphe ettiğimiz yayınevi. çevirmek marifet değil, bir kitap sırf yayımlamak için yayımlanmaz. biraz özen, "edebiyat"ın "edeb"i biraz yahu!
hesabın var mı? giriş yap