18 entry daha
  • şu an kendisinin çevirdiği kurma kız isimli kitabı okumaktayım.

    gördüm ki kendisi hevenkle kitap çevirmiş ancak bir kaç tanesine rastlamışım. hepsi sevmediğim, keçiboynuzu tadı vermiş, yarıda bıraktığım kitaplar. şimdi anlıyorum ki büyük ihtimal çevirilerinden dolayı ısınamadım o kitaplara.

    imkan olsa da keşke şu kalın kitabı kafasına fırlatabilsem. o kadar kızdım, hatta midem kalktı yeminle.

    bir insan bu kadar mı umursamaz olur, bu kadar mı elinin ucu ile iş yapar.

    onlarca kitap çeviren piyasada çevirmenim, yazarım diye geçinen bir insan nasıl olur da water buffalo kelimesini "su bizonu" olarak çevirir? bilmeyenler için yazayım ingilizcede water buffalo bildiğiniz, hepimizin köyünde olan mandadır.

    adam bilmiyorsun bari 580 sayfalık kitap boyunca bir kere olsun da mı sözlüğe bakmaz insan. hadi bakmadın diyelim çobanlar tarafından güdülen "su bizonları" diye bir cümle kurarken nasıl bir güzel kafadaydın acaba? çobanlar suda yüzen bizonları nereden, nasıl güdüyorlardı acaba?

    peki bu nasıl bir yayınevidir, nasıl bir editördür ki içinde "su bizonu" güden çobanların olduğu bir kitabı basıyor. (bkz: versus kitap)

    kitabı çok dikkatli okumamıştım şimdiye kadar çünkü gerçekten karışık kuruşuk bir şeyler anlatıyordu. zorlanarak bitirmeye çalışıyordum. sebebi anlaşıldı.

    ödüllü, güzel kitapları paragöz katillere teslim eden yayınevine, al gülüm ver gülüm kitap basan-düzelten editöre selam olsun. allah sizi nasıl biliyorsa öyle yapsın.
24 entry daha
hesabın var mı? giriş yap