ummak
-
olayların kendi kontrolünüz dışında gelişmesiyle sizin hiç bir şey yapamamanız ve sadece "inşallah şöyle olur da, böyle olmaz" demenizdir ummak.
(bkz: medet ummak) (bkz: medet) -
umut etmek, dilemek.
-
umut etmekten farklı olarak: olumlu ya da olumsuz beklenti içinde olmak anlamına gelir. (bkz: ummadık taş baş yarar)
"hope for the best. expect the worst." - mel brooks (the twelve chairs) -
sözünü "olabileceğin en iyisini umut et, en kötüsünü um." diye tercüme edersek aradaki fark daha bir ayan beyan olur.
bir de ümit etmek kalıbı varken umut etmek kalıbının kullanılmasını hatalı bulanlar vardır. -
beklenti icinde olmak anlamina gelir. umulmadik olan, beklenmeyendir.
yasamin, beklediginin gelmemesi - ki, iste:
senin de, gelmeyecegini bildigini beklemen
olacak.
(bkz: oruc aruoba)
(bkz: de ki iste) -
(bkz: umsunuk etmek)
-
arife kalender şiiri
ummak
gözlerin ağrıyor
ki onların mavisinde yıkardı anan
günlerin kirlerini...
çivite yatırılmış güvercin kanadı
yoruldu çirkinle sevişmekten
teninden belli...
görünce adada serçeleri
çatılar ardına saldığın güneş
kayısı dalında sallanır çocukluğun
unutuşun ortasındaki pınar sesi
anılarda kanat çırpmalara vurgunsun
öküzboku değmemiş çayırların
nisan kokusuna...
gebe kadınlardır mevsimsiz meyve uman
ummak yaşamaktır
gözlerin ağrıyor
ağrısa da...
aktaranın* yorumu: üç noktalar redif -
küsmenin nedenlerindendir. selametlik annem hep derdi; "umma ki küsmeyesin". levha yapıp asmayı umuyorum.
-
aklımda kalmış; lisedeki hocamın dediğine göre daha çok kullandığımız, kökü farsça olan "ümit etmek" fiilinin türkçesidir. tabi bu yanılgıya düşüp "umut ediyorum" şeklindeki kullanımı yanlıştır. her ne kadar kulağa garip gelsede doğrusu "umuyorum"dur.
ümit
umut -
arka arkaya bir kaç söylendiğinde ya da belirli bir süre için gözünü ayırmadan bakıldığında* insana komik gelen kelimedir.
-
''ummak ve beklemek kadınlığa verilmiş iki cezadır.'' demiş yazar.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap