ulaş'a ağıt
-
daha da önce zülfü livaneli'nin söylediği türküdür.
-
zülfü livaneli versiyonunda mevcut üçüncü kıta şu şekildedir:
tohumlar düştü toprağa
dokundu yeşil yaprağa
kurban olam kurban olam
seni yaratan toprağa -
arada su sozler soylenir;
alev sacan namlularin ortasindan, bir direnis abidesi yukseliyordu.
anadolu, yıllar var ki boyle yigitlige tanik olmamisti.
iste yeniden basliyordu her sey...
ayaklanmalar,
ellerde cogalan isyan bayraklari,
sikili yumruklar,
sicaklasan namlular...
her sey yeniden basliyordu.
“bize olum yok!”
ulas’in sesi bu,
niyazi’yle*, ibrahim’le* olume meydan okuyor.
“hadi, cesaretiniz varsa gelin!”
ulas'in sesi bu
vatanimizin dort bir yanina dalga dalga yayiliyor.
“asil siz halkin savascilarina teslim olun!”
ulas'in sesi bu,
umudun adini kanla yaziyor.
[burada zilgitlar var]
ulas’in sesi bu,
isyan tarihimizi gelecege tasiyor.
ulas bu,
adim adim, an an direnisi ogretiyor! -
vakti zamanında adalılarında söylediği ağıt.
-
şiir yaşar kemal tarafından yazılmıştır. bu bugünlerde bahar indi'de bulunmaktadır.
-
su ana kadar dinledigim en guzel versiyonu feyzullah cinar'in sesindendir.
http://www.youtube.com/watch?v=qlauentytdm -
bir yaşar kemal şiiri. sadece ulaş bardakçı'ya değil, sinan cemgil'e, kadir manga'ya ve kim olduklarını çıkaramadığım, dolayısıyla soyadlarını bilemediğim hüseyin ve ilkay'a da ağıttır aslında. şiiri binbir renk binbir çiçek adlı yaşar kemal biyografisinde şu şekilde aktarmış arif keskiner:
hele ulaşa ulaşa
ulaş benziyor güneşe
ulaş kardaş can verirken
görenlerin aklı şaşa
ulaş canım ulaş gülüm
sana yakışmıyor ölüm
sana demedim mi kardeş
düşman hayin düşman zalim
ulaş benim gülüm güzel
insanlığım yolum güzel
kardeş sen öldükten sonra
vallah billah ölüm güzel
döğünürüm yana yana
haber olmadı mı sana
yüreğindeki kırk kurşun
ağır gelmiyor mu sana
şu boğazın günden yanı
gitti gelmez ulaş hani
bu dünya güzel olacak
bu insan güzel olacak
ulaş kardeş koç yiğidim
görmeyecek güzel günü
dağlar taşlar geldi dile
bu dünya kalır mı böyle
öcümüz yerde kalamaz
sinanıma selam söyle
kadirime selam söyle
sinan kadir hüseyinim
soylu dağım yüce kinim
ulaş selam et dostlara
bizi durduramaz ölüm
bu zalim günler geçecek
bu zalim günler geçecek
düşmanlar ağı içecek
çiçekler ulaş açacak
çiçekler kadir açacak
çiçekler ilkay açacak
bundan sonra yeryüzünde
çiçekler dostluk açacak
generaller generaller
kızıl kanda kanlı eller
sizi de yeneriz bir gün
bize türk milleti derler
hele ulaşa ulaşa
ulaş benzer güneşe
ancak sen ölürsün böyle
böyle yiğit biz ölürüz
düşmanların aklı şaşa
ulaş benziyor güneşe
bundan sonra yeryüzünde
hep çiçekler ulaş aça -
(bkz: bizimkiler böyle ölür)
-
zülfü livaneli tarafından bestelenen yaşar kemal şiiri.
livaneli’nin 1973 yılında belçika’da çıkan ilk uzunçaları chants révolutionnaires turcs’te 2. sırada ulaş adı ile yer alır. albümün kapağında bu şarkı için şöyle yazar:
"güvenlik güçleri tarafından 1972'de öldürülen genç devrimci ulaş bardakçı için bir ağıt. ulaş'ın elinde mavzer mavzer'i türküye benzer .
söz: geleneksel müzik: zülfü livaneli"
devamını murat meriç anlatsın ;
-bu ağıtı bize ulaştıran ilk zülfü livaneli albümünün adı "chants révolutionnaires turcs". belçika'da yayımlandı ve birkaç yıl sonra karşımıza çıkan "analarımız" adlı korsan baskıyı saymazsak, türkiye'de hiç basılmadı. sözlerinin "geleneksel" olduğu yazıyordu kapakta ve şöyle bir not vardı: güvenlik güçleri tarafından 1972'de öldürülen genç devrimci ulaş bardakçı için bir ağıt
-albüm kapağında "geleneksel" yazsa da, bu etkileyici ağıdın yazarı, yaşar kemal. yıllar sonra, 2010'da yayımlanan ilk şiir kitabında ("bugünlerde bahar indi, yapı kredi yayınları) rastladığımız bu şiir, livaneli tarafından ölümsüzleştirildi. sözleri, kitaptakinden biraz farklı. değişmiş, dönüşmüş. albüme girmeyen kısım manalı: "ulaş canım ulaş gülüm/ sana yakışmıyor ölüm/sana demedim mi kardeş/ düşman hayin düşman zalim/..../ düşmanların aklı şaşa/ ulaş benziyor güneşe/ bundan sonra yeryüzünde/ hep çiçekler ulaş aça
-yaşar kemal’in tek şiir kitabının editörü güven turan, bu şiiri de barındıran kitabın girişinde şunları söylüyor: “öncelikle dikkatimizi çeken, [“merhaba” ile birlikte] her iki şiirin de geleneksel halk şiirinden beslenmiş oldukları. özellikle ses, ton halk şiiri kaynaklı. gene de, kalıpların benzerliğine karşın, özgün ve klişelerden uzak şiirler bunlar. form olarak da kolay sınıflandırılır gibi değiller. örneğin ‘ulaş’ şiiri ulaş bardakçı için yazılmış bir ağıt mı? bence değil… ne yakınma var ne acıma… vahlanma yok, ağıtların temeli olan. isyancı bir şiir aksine; diklenen bir şiir… bir destan mı? böyle olmasını engelleyen temel bir şey var: anlatımcı değil, sayıp dökmüyor, öykülemiyor kahramanlıklarını ulaş’ın. ayrıca, sadece ulaş’a da odaklanmıyor: ‘selam söyle’ diye 1960’ların ve 1970’lerin öldürülen devrimcilerini kuşatıyor. eluard’ın, aragon’un savaş sırasında yazdığı şiirler gibi, kolay kolay kabına, kalıbına sığmayan bir şiir ‘ulaş’ bence.”
yazının tamamı -
yaşar kemal'in bugünlerde bahar indi isimli şiir kitabında yer alan, ulaş bardakçı başta olmak üzere birçok devrimciye adadığı ağıt.
(bkz: ulaş bardakçı/#161697353)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap