• michael morris'in yönettiği, andrea riseborough, allison janney ve john hawkes'ın başrollerinde olduğu drama. riseborough, batı teksas'ta yaşayan ve piyangoyu kazandıktan sonra hayatı daha da kötüleşen bekar bir anne olan leslie'yi canlandıracak. yıllar sonra dibe vurduktan sonra hayatını yeniden inşa etmeye çalışacak. filmin yazarı ve yapımcısı ryan binaco, senaryoyu annesinin hayatından esinlenerek yazdı.
  • andrea riseboroughun döktürdüğü müthiş bir drama. lee filmin ilerleyen bölümlerinde bizi iç dünyasına güçlü bir şekilde çekmeyi başarıyor. tüm bunları iç sesi olmadan sadece onu dışarıdan gözlemleyerek yaşıyoruz. drama severlere tavsiye ederim.
  • aftersun'daki paul mescal otursun bu filmi izlesin ve andrea riseborough'dan oyunculuk öğrensin diyeceklerim bu kadar
  • iyi film. ama iyi oldugu kadar, acaip de yerel bir film. (yani anlatilani layikiyla anlayabilmeniz acisindan)

    filmin omurgasindaki baskin yerellik, aslinda gozardi edilebilir. yani dogma buyume bi amerikali olmasaniz bile, tvden internetten sagdan soldan duyup ogrendiginiz emanet bilgilerle, yarim yamalak da olsa bi empati kurma sansiniz yuksek. ama karakterlerin neden nicinlerine, verdikleri kararlara, yaptiklari hatalar ve bunlara dair bahanelerine eksiksiz bir anlayis gelistirebilmeniz icin, abd ye 3-5 defa gitmis, oranin eyaletleri, kirsali, yerel insaninin demografisini, onceliklerini vs az bucuk biliyor olmaniz gerekmekte.

    yoksa coook kolay bir sekilde, amaan iste hayatini toparlamaya calisan bi alkoligin, vasat bir dramasi dyip gecebilirsiniz. butun alkolikler yeri gelince huzunlenir, yeri gelince yaptiklari yanlislari kabul eder, yeri gelince size hah sonunda anladi amk galiba dedirtir. ama cogu basaramaz. cunku alkoliktir. bir kaybedendir ve kaybinin bedelini alkolle tamir etmeye calisir. boktan bir dongudur, cunku kendisi de ondan bir bok olmayacagini bilir.

    bu bir kaybeden oykusu. abd toplumunda alkoliklik, bizim bildigimiz anlamda tanidik bir alkoliklik degil. su dizilerde filmlerde bol bol gordugunuz, aa meetings, 1 sene rozeti, 5 sene rozeti vb pek cok alakali detayin, oradaki kulturde yerlesik hale gelip kabul edilmis bir gerceklik filmdeki alkoliklik.

    film guzel, karakter derinlikleri tutarli, gercekcilik iyi, oyunculuklar genel olarak iyi, ama andrea ablamizin, ""o oscari gotunuze sokarim sizin oscar ne lan"" seviyesindeki uber oyunculugu da, ayrica takdire sayan. kadin yardirmis.

    izleyin izlettirin.
  • alkolün nelere yol açtığını anlatan, gerçek bir hikaye üzerine yazılmış dokunaklı ve sakin ilerleyen bir drama. izleyeni sıkmayan bir yapısı var. nedeni de başroldeki andrea riseborough'ın dokunaklı performansı. oscar adaylığını hak ettiğini düşünüyorum. drama sevenler için ideal bir film
  • --- spoiler ---
    leslie 190k usd piyangoyu ilk kazandıgında ev ve ogluna biseyler alacagını soyluyor. yani para ev almak için yeterli. tabi bunlar olmayıp birisi o kadar parayla naptıgını sorunca da o kadar da buyuk bi para olmadıgını soyluyor. gercegi kendi işine gelen şekilde egip bukuyor. onun kendini koruma ve yaptıgı mallıkları haklı cıkarma tarzı da bu.

    --- spoiler ---
  • standart, dikişsiz, amerikan inspiration movie.

    one woman show...andrea riseborough'a oscarı hayırlı olsun.
  • 2022 yapımı michael morris filmi.

    öncelikle filme dair iki tespitimi paylaşmak isterim. ilki sweney'nin leslie'ye bir anda ortaya çıkmış gibi gözüken ilgisi üzerine. sanırım sweney için leslie çocukluğu-ilk gençliğinden kalan çok derin olmasa da platonik diyebileceğimiz bir aşk masalının muhatabı. özellikle royal leslie'nin kaçarken unuttuğu çantasını karıştırırken çıkan zarfın içerisine sıkıştırılmış fotoğraflardan birine bakarken sweney'nin bu aşkı hatırladığını düşünüyorum. bu aşkı daha sosyolojik bir açıdan kırsal amerikanın çözülmesinden önceki günlere bir özlem olarak da değerlendirebiliriz. artık ne o kırsal bizim kırsalımız ne de kasabanın en güzel ve en şanslı kızının resmi o müdavimi oldukları gittikçe ruhunu yitiren barda asılı değil. ne demiş büyük düşünürlerden biri: "katı olan her şey buharlaşıyor" ve -bunu da ben ekleyeyim- yerine pek bir şey konamıyor!

    bu nostaljiyle bağlantılı olarak işlettikleri motel'in yanında terk edilmiş, leslie'nin de tamamen sokaklarda kaldığında sığınmak için kullandığı eski dondurmacı dükkanı da başka yerlere uçup giden ekonomisini temsil ediyor teksas kırsalının. dutch ve nancy'nin mutsuzluğuna yansıyan noktada gördüğümüz gibi bu insanlar yitmemek için artık eskisinden daha fazla çalışmak ve girişim hayallerini "daha katma değerli" sektörlere bırakmak zorundalar. bu dönüşümün dramatikliği ve üzerine ne yapılabileceği çok uzun bir tartışma konusu olsa da, leslie'nin iyileşmesinin bir parçası olarak burayı tekrar işler hale getirmesi biden'ın rebuilding america planıyla oldukça paralel okunması gereken bir şey olabilir. kırsalı tekrar canlandırmak ve bu insanları, "deaths of despair" olarak da nitelendirilen sefalet sarmalından/hayat yitiminden kurtarma konusunda demokratlar ne kadar etkili olabilecek bunu da zaman gösterecek.

    demokrat siyasetçilerin ve temelde onların tekelinde olan hollywood'un önümüzdeki yıllarda daha çok eğilmesi gereken konulardan biri kuzey ile güney, "white trash"ler ile kozmopolit yuppieler arasında a.b.d'ye özgü neoliberalizmle git gide açılan makastır.

    filmin belki de tek eksiği hikâyenin geçtiği batı teksas'ın diğer "kırmızı eyaletler"de de ortak olan yapısal koşullarına dair ( özellikle buranın insanını adeta kaderine terk eden endüstrisizleşme; zaten tarihsel olarak kuvvetli olmayan refah devletinin yurrtaşı yaşatacak tüm sağlık imkânlarıyla beraber geri çekilmesi; eğitimin paralı insanlar için bir ayrıcalık haline gelmesi veya üniversite sonrası hayatın bir kısmını borç ödeme üzerinden ipotek altına alan bir angaryaya dönüşmesi, aile kavramının bir şiddet cenderesine dönüşerek çözülmesi vs. ) yukarıda bahsettiğim gibi belli analojilere kapı aralasa da çok az şey söylemesi olabilir.

    hollywood sinemasından bunu beklemek belki hâlâ safdillilik evet ve çözümü yerelde gittikçe azalan dayanışma-insanlık anlarında veya bağımlılık ile savaşabilen müthiş bir "irade"de görmek egemen ideoloji olmaya bir süre daha devam edecek gibi.

    demokratlar karşı karşıya oldukları toplumsal krizi psikolojize etmeye devam eder ve bunu çözmek adına daha yapısal vizörler bulup yurttaşları da çözümün parçası yapacak yeni toplumsallıklar için teşvik mekanizmaları kurmazlarsa bu boşluk a.b.d siyasetini daha da yutmaya devam edecek gibi gözüküyor. yakın zamanda davası görülen 6 ocak 2021 vakası bu makasın neleri kesebileceğine dair fikir vermesi açısından hâlâ pek canlı bir anı olarak orada durmaya devam edecek.

    trump, pence, rubio ,cruz , de santis vs. gibileri mumla aradıkları bir tam teşekküllü bir faşizme bu insanlık trajedileri kendilerini git gide daha fazla teslim edebilir. cihan tuğal'ın bu konuda makale ve köşe yazılarını özellikle tavsiye ederim.

    son olarak, yukarıda yazarlardan birinin dediği gibi, bu filmi bağımlılıktan irade koyarak kurtulmanın kusursuz manzumesi olarak görmek yerine kendine özgü tarihselliği içerisinde okumak isteyenler için, a.b.d'de son dönem yazında oldukça farkındalık yaratmış önemli kitapları da değerlendiren/ onlara atıfta bulunnan önemli bulduğum yazıları şuraya bırakıyorum:

    https://www.thenation.com/…the-rage-of-white-folks/

    https://www.tandfonline.com/…/2325548x.2018.1471939

    https://www.theguardian.com/…politics-rural-america
  • --- spoiler ---
    bence bu filmde ki en zor sınavı alkolik karısını kilisenin vaizine kaptıran sweeney veriyor. karşısına çıkan başka alkoliğe yardımı esirgemeyerek.
    --- spoiler ---
  • andrea riseborough'un cok guzel bir oyunculuk cikardigi gerisi vasat amerikan filmi. 10 uzerinden 7 veriyorum.
hesabın var mı? giriş yap