• bi çakmak çaksak da yansa, tutuşsa dediğimiz şirin.
  • aslında bu şirin gerçekten vardı. biliyorsunuz şirinlerin sayısı yüzdür. (büyüyle oluşturulan son şirin ve bebek şirinle 103 104e çikmişti ilerleyen sezonlarda) e hepimizin tanıdığı şirin sayısı da iki elin parmaklarını geçmediğine göre geriye kalanların bir kısmı işsiz güçsüz; ölmüş dedesinin (bkz: şirin dede) emekli maaşıyla geçinen şirinlerdi (bkz: vasıfsız şirin).

    işte bunlar arasında bir tanesi vardı ki hepten evlerden ırak bir şirindi. aşçı şirin her gün bedava yemekler, şirin çilekli pastalar yapmasına rağmen, milletin yolunu kesip "çorba parası" isteyip durmuştur. gözlüklü şirin kendini tahsile okumaya verip eve kapatmışsa ve çok sonraları igrenc gıcık bir adam olmuşsa hep bunun tacizleri yüzündendir. yoksa en başlarda çok efendi şirindi.

    günün birinde şirineyi görüp vurulmasıyla belalısı olması bir olan bu şirin; ilk önce jilet ve sigara izmaritiyle koluna ve göğsüne "şirinem" yazmış, sonra güçlü şirin-şirine yakınlaşmasını farkedince hepten çıldırmıştır.

    onun oynadigi son bölümde önce şirinenin duvarına "balalımsın" "ya benimsin ya kara toprağın" yazmış, yüz bulamayınca haplanıp haplanıp güçlü şirin'e kelebek bıçağıyla dalmıştır. hiç unutmam böbrek bölgesinden bıcaklanan güçlü şirin şirin babanin iksiriyle götü zor toplamıştı. sonra kolundaki ve göğsündeki dövmeyi görünce yine çıldıran tinerci şirin, dövmeyi jiletle değiştirip "irine" ve "orospu şirine" yaptı.

    şirinler köyünde linç edilerek öldürülen ilk ve tek karakterdi. hatta cenazesinde şirin baba "nasil bilirdiniz" diye üç kere sormasına rağmen şirinlerden hiç ses çıkmamış, şirin baba da o zaman "şirinleyin amına koyim" diyerek gömdürmüştür. toprağı bol olsun.
hesabın var mı? giriş yap