*

  • lars von trier 'in yönettiği, orjinal adı forbrydelsens element olan filmi.
  • yönetmen süleyman arda eminçe'nin ve ev arkadaşı, aynı zamanda kaan songün ile birlikte projenin ortak yapımcılarından olan behlül berk parça'nın başlarından geçen trajikomik polis baskını üzerine yarattıkları uzun metraj film. ilk gösterimi malatya film festivali'nde yapılan, varyete film'in ilk uzun metraj filmi.

    suç ve ceza film festivalinde izleme fırsatı buldum. son zamanlarda izlediğim en eğlenceli ve samimi film olabilir. günümüz gençlerinin ortak sıkıntılarından tutun da, polislerin de herkes gibi kendi dertleri olan, her birinin farklı hikayeleri olan, hatalar yapabilen insanlar olmasına, toplum içinde kabul gören doğruların, ne ölçüde doğru olduğunu sorgulamaya, kanunların işleyişi ve yetkilerin kullanımının suistimal edilebilip, edilemeyeceğini sorgulamaya kadar bir çok konuya değinilmiş filmde. aynı zamanda 101 numaralı kapı, erik satie ve gaspar noe'a selam çakma gibi şık hareketler de var.

    bunu söyleyebilecek yetkin kişi değilim fakat polis amiri karakterini canlandıran bülent çolak'ın oyunculuğu benim görüşüm olarak çok iyiydi. görmeye alıştığımız komedi karakterleri dışında bambaşka bir karakter canlandırmış. izleyiniz. izleyip, pişman oldum diyen yeşillendirsin de az biraz stres atayım..
  • baya sağlam bir işe benziyor:
    https://www.youtube.com/watch?v=mqvfkf5m5ps
  • daha önce tolga karaçelik'in yaptığı gibi tanıtım için sosyal medyaya abanan film. kelebekler sosyal medya ortamında sürekli karşıma çıkmıştı, bu yapım da benzer bir yol izliyor. ab+ yönelimiyle istedikleri 50.000 - 100.000 arası gişe sayısına ulaşabileceklerini düşünmüyorum. geekyapar kanalında formatı bozduğu için ısmarlama görünen ama diyo videosu olsun, ilker canikligil ile iki videoda gözüküp birinin tamamen film tanıtımı için çekilmesi olsun (para ilişkisi olmadığı iddia ediliyor) şimdilik sakıncalı bir portre çiziyor. bülent çolak burada yazamayacağım nedenlerle mimli zaten bende, umarım filmde fragmanın üzerinde bir performans sergilemişlerdir.
  • berrrbat bir film. bülent çolak dışında tüm polisler skeç oyuncusu gibi. başroldeki iki karakter ise ekstra kötü bir oyunculuk sergilemişler, aralarındaki uyum sıfıra yakın. sakız gibi uzatılmış bir hikaye var. o uzatılıp suyu sıkılmış hikayenin de beşinci dakikadan sonra ilgi çekici bir yanı yok, hiç merak uyandırmıyor. daha ilk yarı bitmeden film akmamaya başlıyor, afakanlar basıyor insana.

    ekibin ilk filmiymiş ve kendi imkanlarıyla çekmişler sanırım. filmin bu kadar kötü olmasında acemiliklerinin yanında maddi ve teknik imkansızlıkların etkisi vardır mutlaka. da... illa uzun metraj film çekilecek diye bir şey yok ki.
  • bu sabah taksim cinemapinkde tek başıma izlediğim film.

    bu bir festival filmiyse güzel bir film gayet akıcı ama kullanabileceği pek çok silahı kullanmıyor bu da seyri tekdüzeleştiriyor. eğer bir gişe filmiyse başarısız olmaya mahkum çünkü kimsenin böyle bir yapımdan haberi yok.

    hevesleri kırılmasın, kutlu kaba ağaçları yıkılmasın, çok film çeksinler, çok sevsinler.
  • izlerken daha çılgın bir son ile bitmesini beklediğim eğlenceli film.
  • filme oldukça emek verilmiş ve ortaya eğlenceli bir iş çıkmış. yolu açık olsun.
  • filmin yönetmeni süleyman arda eminçe ile bilkent'te hazırlık sınıfında beraberdik. bir süre sahne sanatları bölümünde devam etti, sonra atıldı galiba okuldan. ama güzel işler çıkaracağı aşikar.
  • dün kadıköy sineması'nda izlediğim ve çok beğendiğim film. film sonrasında söyleşi de oldu sürpriz bir şekilde, bu da çok keyifliydi. emeği geçenlere teşekkürler.

    filmin giriş sekansı çok dikkat çekiciydi sinematografi olarak. ışık ve ses muazzamdı, kamera hareketleri ise bu kısımdan itibaren filmin devamına dair fikir verdi aslında. bu kısımla filme çok tempolu bir giriş yapıyoruz, devamında bu sahnedeki gibi bir aksiyon yok fakat tempo olarak film hiç yavaşlamıyor.

    oyunculukları çok beğendim, özellikle bülent çolak'ın ustalık eseri olmuş bu film oyunculuk açısından. kendisini severek takip ederdim hep ama bu filmde bir başka oynamış. karakterinin o ağır başlı tarafını mizahla çok iyi birleştirmiş.

    yan karakterler ve filmin mizahı ise çok dozundaydı, böylesine üzerine konuşulması gereken bir meseleyi çok iyi hicvetmişler.

    film boyunca dutch-angle'lar benim çok hoşuma gitti. kamera hareketlerini ben zaten baştan sonra çok beğendim, filmin temposuna çok güzel yardımcı oldu.

    bunun yanında bazı sahnelerdeki ışık kullanımı da çok çok etkiledi beni. özellikle banyodaki gerilimi yüksek sahnede ışığın yanıp sönmesi, bunun temposunun artması ve sonunda patlamasıyla sahnenin de tepe noktasına ulaşması güzel detaylardı.

    sonuç olarak film sonunda kendilerinin de söylediği gibi bu tip işlere destek verilmesi gerek, bu insanlar emeklerinin karşılığını arıyor. bu onların ilk uzun metraj işiymiş, sonraki işlerine kadar gerekli destekleri bulmalarını diliyorum. böylece bir sonraki işlerinde çıtayı daha da yukarı taşıyabilirler. böyle sinemacılar destek verilmeyi hak ediyor. bir kez daha emeklerine sağlık ayakta alkışkanaca bir iş yapmışlar.
hesabın var mı? giriş yap