• alice diop'un yazıp yönettiği fransa yapımı drama filmi projesi. yapım premiereini venedik film festivali'nde yapacak.

    --- spoiler ---

    the feature debut of acclaimed documentarian diop, whose nonfiction we won the encounters award at last year’s berlin ınternational film festival, is a courtroom drama about a young novelist forced to confront her personal traumas while following the trial of a young mother accused of infanticide. ıt could fit nicely into the schedules of art house distributors.

    --- spoiler ---
  • 95. oscar ödül töreni için alanında ülkesi fransa'nın adayı olarak seçilmiş olan film.

    --- spoiler ---

    alice diop’s saint omer has been selected as france’s entry to the best international film category.

    the drama was among five features shortlisted for the honor out of 33 submissions alongside eric gavel’s full time, lise asoka and roman gueret’s the worst ones, alice winocour’s paris memories and mia hansen-love’s one fine morning.

    saint omer recently premiered at venice, winning the silver lion grand jury prize and luigi de laurentis first film award.

    loosely inspired by a real-life infanticide trial in 2013, the drama follows a pregnant novelist as she attends the troubling trial of a young senegalese woman accused of killing her 15-month-old daughter by abandoning her to the rising tide on a beach in northern france.

    --- spoiler ---
  • alice diopyonetmenliginde bu yil olan 42. ıstanbul film festivali fimlerinden biriydi.
    aile baglari, ozellikle anne ve kiz cocugu arasindaki toksik bagi konu ediniyor. bu toksik ve bence cok da yapici olmayan baglar annemizin karnindayken gen aktarimi sayesinde bizde omrumuzun sonuna kadar kaliyor. hatta, arastirmalara gore, hamilelik esnasinda fetus hucrelerinin plasentadan annenin diger vucut bolgelerine yolculuk edebildigini kanitlamis. bu sayede biz dogduktan yillar sonra bile annemiz vucudunda bize ait hucreleri tasiyor. bu aktarimin adi da cenin mikrokimerası. filmde avukat savunmasini yaparken bundan bahsetmisti. kimeranin ise yunan mitolojisinde yari aslan, yari keci ve yari ejderha olan bir canavar.

    ozellikle son donemde anne-kiz cocugu arasindaki bag itaate mi sevgiye mi dayali, biz gercekten hic de tasvip etmedigimizin annemizin birer klonlari miyiz? neyse, puanim 7/10
  • seyretmesi çooook zordu ah çok zor, anlatmak istediği şeye çok okayim ama izlemesi bir hayli yorucu, filmden çıktıktan sonra kafam vücuduma ağır geldi, sarhoş gibiydim.
    bütün filmin mesaji avukatın cümlelerindeydi, orada her şeyi vermiş gibiydi. bazı sahnelerin yavaşlığı zaten tahammül sınırlarımı çok zorladı, flashbacklerden annesinin takılarını tek tek taktığı yer, allahım sonsuza kadar sürecek gibiydi, tak artık şunları kadın, evet bu kesinlikle bir tarz, bir bakış açısı, bir ifade biçimi ama bana hitap etmedi, böylece film festosunu bu film ile kapamış oldum, güzel bir final isterdim ama ne diyebilirim ki hayat bazen böyledir
  • saint omer, kızını öldürmekle suçlanan genç kadın laurence coly'nin duruşmasını, mahkemeyi izleyen genç yazar rama'nın gözünden aktarıyor.

    vizyon tarihi: 9 haziran 2023
    ithalatçı: birfilm
    sinema dağıtım: başka sinema
    tür: dram
    yapım yılı: 2022
    süre: 122 dakika
    ülke: fransa

    filmin konusu:

    “genç bir romancı olan rama, 15 aylık kızını kuzey fransa'da bir kumsalda yükselen dalgalara terk ederek öldürmekle suçlanan genç bir kadın olan laurence coly'nin davasına katılmak için seyahat eder.

    duruşma devam ederken, sanıkların sözleri ve tanık ifadeleri rama'nın mahkumiyetlerini sarsar ve kendisini sorgulamaya başlar.”

    yönetmen: alice diop
    oyuncular: kayije kagame, guslagie malanda, xavier maly, valerie dreville, aurelia petit, robert cantarella, salimata kamate, thomas de pourquery, adama diallo tamba, mariam diop, dado diop, charlotte clamens, seyna kane, coumba-mar thiam, binta thiam, alain payen, louise lemoine torres
    senaryo: amrita david, alice diop, zoe galeron, marie n'diaye
    görüntü yönetmeni: claire mathon
    kurgu: amrita david

    vizyon tarihi: 9 haziran 2023

    filmin fragmanını buradan izlemek mümkün.

    filmin altyazılı fragmanını buradan izlemek mümkün.
  • insanin beynine ilmik ilmik işlenen dram filmi saint omer. bir çok noktadan yaklaşılabilir lakin çocuk büyütecek kişinin, kendi aile bireylerinden güç alamadığında ya da şöyle söyleyebilirim o bağı düzgün sağlayamadığında sağlıklı bireyler yetiştirebilemeyeceği yönünde oldukça baskın bir şekilde durulmuş.

    durağan bir sanat filmi olmasına rağmen diyaloglar ve oyuncuların vücut dili oldukça içine çekiyor sizi. özellikle son sahnelerde verilmek istenen mesajlar oldukça dikta edici ve güzel.

    film müze gazhane'de şahsına münhasır bir güzellik ile izlenmiştir.
  • filmi erich neumann'ın kadın arketipi üzerinden okursak:

    --- spoiler ---

    coly filmde direkt referans verilen mother/virgin, young witch/old witch eksininde genç cadı tarafında kalan medea ile özdeşleşiyor.

    coly ehlileştirilememiş doğanın bir temsili "senegalli" olması hasebiyle. annesi ise neumann'ın şemasına göre onu "medeni" olmaya dönüştürmeye çalışan ancak "bence" yönetmenin öznel bakışı bu dönüşümü negatif olarak kodladığından old witch'i temsil ediyor.

    mahkeme, kaos'un karşısında duran düzenin temsili fakat direkt olarak ataerkinin asıl temsilcisi, erkek olan savcı, suçlamaları göz önüne alındığında. bu arada hakimin kadın olmasını anaerkinin ezici olarak hakim olduğu insanlık tarihine bir gönderme olarak okudum.

    filmi bu şemaya oturttuğunuzda her şey daha anlamlı hale geliyor. babasının sözünü dinlemeyen yani düzene/medeniyete karşı çıkan coly'nin apollonik bir evrene göbekten bağlı, medenileşmekten sıkılıp yalandan bir regresyona kendini inandırmış bir "fransız" ile çaresizce gelecek kurmaya çabalamasını izliyoruz. coly'nin hikayesi aslında medea ile aynı. medea da coly de "kendi doğaları ne ise o olmaya" çalışıyorlar.

    unutmadan şunları da ekleyeyim:

    coly'nin "çocuğun sahibi benim" söylemi insanlığın yerleşik hayata geçmeden önceki yani kadının biricil olduğu döneme bir referans, hatta bir öze dönüş.

    büyünün mahkemede excuse olarak sunulması zaten direkt cadı referansı.

    ulan peki rama ne iş? diyecek olursanız

    filmin belgeselvari yapısı gereği rama aslında bir gözlemci gibi duruyor fakat daha fazlası. rama neumann'ın şemasının tam merkezinde yer alıyor, çünkü hamile.

    yani: rama, tezi için çıktığı yolda göçmen bir kadın olarak başka bir göçmen kadının davasını takip edeceğim derken meselenin merkezinde aslında kendinin hatta tüm kadınların olduğunu anlıyor...

    --- spoiler ---

    iyi film.
  • sıradışı ve ürkütücü bir gerçeklik hissi barındıran film. sanki yeryüzünde ilk kez birileri içimizdeki karanlıkla temasa geçiyor gibi bir his. tabi sürekli diil ama minik anlar halinde böyle hisler yaşatıyor. onun dışında oldukça kaotik duygu geçişleri var. son derece ilginç. özellikle kadınlarca izlenmeli bence. bakalım yargı dünyaları ve filmdeki anne birbiriyle çarpışınca ortaya ne çıkacak?
  • az önce mubi'de tek solukta bitirdiğim bir film. film anne ile kız arasındaki toksit ilişkinin varlığını ilk olarak rama ile annesi arasında veriyor fakat rama ile annesi arasındaki bu ilişki bağı beni yeteri kadar ikna edemedi ve aradaki o duygu daha iyi verilemediğini düşünüyorum. filmin geri kalanında coly ile annesinin ilişkisi ve bebeği arasındaki ilişki bence çok iyi bir şekilde örülerek verilmiş ve izleyici olarak bizler de jüri üyesi olarak aslında avukatın konuşmasından önce coly' nin durumunun gecelik öncesi ya da sonrası sendromlardan ya da psikolojik bir delirmeden kaynaklı olarak bir kadın olarak hissediyoruz. alt okumaları ve göndermeleri olan güzel bir film. hakimin adaletin sağlayacası ve savunucusunun kadın olması ve yargılayan kişinin ise bir erkek olması iyi kurgulanmıştı.
    ayrıca avukatın biz kadınlar için hepimizin birer kibele olduğunu ve “içimizde annelerimizin ve kızlarımızın izlerini taşıdığımızı ve ilerideki kızlarımızın da bizlerin izini taşıyacağını” söylemesi bence anne ile kız arasındaki uzlaşı için güzel bir cümleydi. siyahi iki kadının kebdlve ait olmayan bir kültür içerisindeki iç içe geçmiş anlatısını ele alan güzel bir filmdi.
hesabın var mı? giriş yap