• öd
  • safra tanklarinda bulunan agirliklar.
  • bir teknede denge sağlanması için sintinesine konan ağırlık.
  • vesica biliarisin ya da diğer adıyla vesica fellanın salgısı.
    (bkz: tafra)
  • mecazi olarak sıkıntı, tedirginlik, rahatsızlık anlamına geldiği göz önüne alınınca bir kişiye verilecek en ilgiç sıfat.
  • "dışkıya koku ve rengini safra salgısı verir." gibi bir tabir vardır. devamlı olarak geçer lise biyoloji müfredatında, öss sınav sorularında. yeter allah canınızı alsın! öğrencinin ilgisini çekilecek diye ne ayrıntılara girildi, ne terbiyesiz olundu.

    bokun muhteviyati üzerinde bu kadar çene yoran bir pedagoğun "kurbağanın sindirim sistemini niye öğreniyorum lan ben" diyen lise ergeni kadar değeri yoktur gözümde.
  • 19. yy'da araplarin elindeki maria theresa altinlarini, arap seyhlerinin uzerinde kadin resmi bulunan altin istememelerini kesfederek, daha dusuk degerdeki altinlarla birebir degistirip buyuk bir vurgun yapan aile.
  • (bkz: balast)
  • karaciğerde üretilen, safra kesesinde biriktirilen dışkıya rengini veren, yağların sindirilmesine yardımcı öz su. safra kesesinde birikip, yoğunlaştıktan sonra bağırsağa dökülür. çeşitli nedenlerle bağırsağa akıtılamadığında steatore-yağlı feçes denilen durum oluşur. dışkı renginde açılma gözlenir.
  • istanbul küçükçekmece'ye bağlı bir semt olan sefaköy'ün eski adıdır. yerliler hala safra derler sefaköy'e. bir de şöyle bir şey vardır tabi;

    (bkz: safra gençlik)
hesabın var mı? giriş yap