• iki tarzda da okuduktan sonra butununun hafizamdan silindigini fakat boluk porcuk ve kuvvetli gorsel anilar biraktigini farkettigim roman.
  • "seksek", arjantin edebiyatının en büyük yazarlarından biri sayılan "cortazar"ın, ününü bütün dünyaya kabul ettirdiği başyapıtıdır. okuyunca göreceksiniz: bu kitapta sanki içiçe geçmiş iki roman var. 'anlatım' ve 'anlatılanlar üzerinde düşünme'olayları, romanda sürekli yer değiştirir. 155 bölümden oluşan bu dev romanın ilk 56 bölümü, 'asıl roman'dır. yazarın 'çizilip atılabilir' dediği geri kalan bölümler ise, yine yazarın da belirttiği gibi, romanın anlaşılabilmesi için pek de gerekli değildir...
    (arka kapak)
  • bi kitabı baştan sona okuyamayanlar için uygun bi yapıta benzio.*
  • isp. seksek. julio cortazar in bir romani.
  • romanin adinin seksek olmasi kitabi bir bolumden bir digerine sekerek okumak gibi bir olanak sundugu icindir.
  • yorucu , yıpratıcı bir cortazar eseri öyle ki her defasında onun boşluklarını doldurmaya çalışmanız bi süre sonra imkansızlaşıyor ve sizde her boşluğu doldurulmamak üzere olduğu gibi bırakıyorsunuz .
  • julio cortazarın önemli romanlarından biri. romanın başında bir okuma tarifi vardır ve roman değişik biçimlerde yeniden okunabilecek episodlara sahiptir. deneysel bir çalışmadır ve insanın tüylerini diken diken eder.
  • 16 sene önce can yayınları tarafından basıldıktan sonra; bugünlerde yky tarafından basılmıştır.
  • julio cortazar'ın 1963 tarihli romanı.
    marquez ve llosa ya göre 20.yy da yazılmış en önemli ispanyolca romanlardan birisi (belki de en birincisi).
    woolf ve faulkner ile kıyaslanacak bir deney, hem yazar hem de okuyucu açısından başarıya ulaşmış bir deney. cortazar vakitsiz ve sabırsız okuyucu için doğrusal bir okuma önerirken (1-55. bölümler) daha iddialı okuyucuya zıplamalı bir yöntem ile başka bir roman okumayı öneriyor. kendisi latif bir insan olduğundan herhalde, 55 den sonraki bölümlerin üzerleri çizilip atılabileceğini savunuyor. toplamda kısası ve uzunu ile 155 bölüm. -zannederim- 100'den sonraki bölümler kısa kısa alıntılar, roman kişilerinin sohbetleri, bir sonraki bölüm için anahtarlar bir nevi.
    sonuçta mücevher gibi bir kitap, en hakiki sanat (yahut san'at) eserlerinde olduğu gibi, bu romanı da küstahça kıyaslayamıyoruz. ne ile kıyaslayalım ki, mümkün değil.
    cortazar'ın özü buymuş demek ki, paris'te sürgün bir arjantinli, yanlızca düşlerinde yol yapan bir gezgin, gezgin sirkte muhasebeci.
    işin güzel tarafı roman bitmiyor, -zıplayarak bile- son iki bölüm devamlı bir birini gösteriyor. "gereken sonu sen seç okuyucu!" mu demek artık, kim bilir.
    okurken şunu not almışım sayfanın kenarına: "gökteki ihtiyar yaratılış sırasında ciğerlerine öyle çok hava çekti ki, sirk çadırını şişirmek için" *
hesabın var mı? giriş yap