• en güzeli ışın silahıdır.

    (bkz: ray gun)
  • boncuk fırlatıyorsa yakın mesafeden feci morartandır.
  • bir erkek çocuğuna bu olmadan de oyun oynatmak mümkün olmalı.

    neden?
    birincisi ben bir oyunda şakacıktan da olsa yüzüme silah doğrultulmasından hoşlanmıyorum. hele ki o silahı doğrultan bit kadar bir çocuksa iyice cinlerim tepeme çıkıyor. 2-3-5 yaşında doğruyu yanlıştan ayırt etme yeteneğine haiz olmayan bebelerin elindeki silah öncelikle bana onların ileride sorunlarını ancak silah (zorbalık) yoluyla halledebilecek zeka yaşı büyümemiş büyükler olacaklarını hatırlatıyor. ardından, oyun oynarken, yani en rahat olmam gereken anda, bile terörize edildiğimi düşünüyorum. gündelik hayatta yeteri kadar tehdit altında değilmişim gibi... üstelik bu terörize durum eline silah verdikleri bebelerini şiddete heveslendiren ana babaların hoşgörüsü ile daha da karmaşık bir hal alıyor.

    ikincisi eline silah verilmiş ve bunu nasıl, hangi durumlarda kullanması gerektiğini bilen, oyunda daha güçlü silaha sahip olduğu için diğerlerini domine eden, şakacıktan öldürerek öldürme yani başkasının hayatına son verme simülasyonunu yaşayan çocukların ileride sağlıklı bireyler olacaklarına inanmıyorum.

    bak işte, az önce elinde kağıttan katlayarak yaptığı silahını çeneme dayayıp beynimi patlattığını düşünen bir çocuk benim ölü taklidi yapmamı bekledi benden. yanındaki arkadaşı köpek şeklinde beslenme kutumun iki gözü arasına kurşun sıktı. ben bu tür oyunları oynamayacağımı söylediğimde bunun oyun olmadığını söylediler. düşmanmışım ben...
  • 'belki de aşık olduğumu sanıyordum yalnızca. belki de yalnızca açtım, yalnızlık çekiyordum; herhangi birinin oyuncak bir tabancayla vurabileceği bir hedeftim.'' demiş bir yazar.
  • oyuncak değildir, satışının yasaklanması gerekir.
  • çocukların oynamasının günümüzdeki bireysel silahlanmayla ilişkilendirilmesi anlamsızdır. çocuk neyle oynarsa oynasın, canlıların yaşam hakkına duyacağı saygı sizin çocuğa verdiğiniz öğretiyle ilgilidir. hiç oynamasa bu insan daha ergenlikten çıkmadan askere gidip eline silah alacak zaten. (bunu onayladığımdan değil ama bu bir gerçek) bugün silahla birbirini vuran insanlar çocukluğunda oyuncak çeşitliliği mi vardı da bu insanlar oyuncak silahla oynadı diye mi böyle oldu sanıyorsunuz? dizilerdeki davranış biçimlerinden etkilenmek ayrı, oyuncaktan etkilenmek ayrı şeyler. ben çocukluğum boyunca gayet gerçekçi bir baretta f92 replikasıyla oynadım durdum. gidip sinirimi bozan kimseyi vurmayı düşünmüyorum.
  • çocukken uzun yıllar oyuncak tabancalarla oynamama rağmen gerçek silah kullanmak gibi bir dürtüm olmadı
  • plastik yüzeyi metal görünümlü uzun namlulu bir silahım vardı, tetiği çektiğin zaman plastik kırılırcasına hareket eder ve çaaaat diye ses çıkarırdı.

    böyle bir silahım vardır çünkü memur çocuğuydum ve mahalledeki diğer çocuklara nazaran zengin bir aileden geliyordum. zenginliğimiz plastik bir tabanca, arada bir alınan muzlu pasta idi.

    bir gün mahalledeki çocuklarla silahlı savaş oyunu oynarken, yine galip gelmiş herkesi vurmuş oyun sonu toplanıp oturduğumuz duvar üzerinde galibiyetimi arkadaşlarıma nasıl iyi bir silahşör olduğumu anlatarak kutluyordum.

    sonra fakir aileden gelen bir çocuk şöyle dedi;

    "ben elimle ateş ettiğim için vuramıyorum seni."

    elini silah gibi yapar ve parmağını tetik olarak kullanır ve ağzı ile bam bam yapardı. mızıkçı gözü ile baktı herkes ona ben de dahil. şimdilerde düşünüyorum da çok haklıydı, fakir olduğu için kaybediyordu o ortamda hiç bir çocuk plastik yüzeyi metal görünümlü uzun namlulu bir silahtan çıkan sesin, dudaklardan çıkan bam sesine yenilmesine müsaade etmezdi.

    fakirin sesi çocukken bile duyulmuyordu.
hesabın var mı? giriş yap