• dürtüleri- yaşamı ve toplum arasındaki dengeyi kuramayan, organik hiçbir temeli olmadığı halde, genelde çocukluk kaygılarından kaynaklanan bu durumu histeri nöbetleri, fobiler, ruh çöküntüleri, yaygın bedensel ağrılar v.s şeklinde rahatsiz yaşama durumu.
  • sigmun freud'ca*; cinsel nitelikli catismalardan kaynaklanirlar.
  • genellikle bunalım ve beden görevleri üzerinde yakınmalarla beliren, kişiliğin ve uyumun bütününü etkilemeyen, ruhî kaynaklı sinir hastalığı
  • (bkz: nevruz)
  • kişinin toplumsal ve bireysel hayatının aksamasına sebep olmayan, gerçeklikle bağlantının kopmadığı ama kişinin yaşamını olumsuz etkileyen rahatsızlıklara verilen genel isimdir. 4 ana kategoriye ayrılır,
    anksiyete bozuklukları
    somatoform bozukluklar
    yapay bozukluklar
    disosiyatif bozukluklar
  • karen horney' e göre ise nevroz gerçek benlik ile ideal benlik arasındaki çatışmadan oluşur. her bireyin -haliyle- sınırlılıkları, yetersizlikleri olan bir gerçek benliği bir de tamamen o yetersizlik ve sınırlılıklara alternatif kafasında hayallediği ideal benliği vardır. da sağlıklı bir ademoğlu "ulan keşke daha iyi olsaydık, şunu da bunu da yapabilseydik..." derken nevrotik ademoğlu yarattığı ideal benliğe sahipmiş gibi davranır. ama elbet gerçekliği suratına vuracak durumlar da olacaktır. iş bu durumlarda vatandaş sınırlılık ve yetersizliklerini görecek bu sefer ideal benliği daha da abartacaktır. işte bu iki benlik arasındaki farkın gitgide açılması nevrozdan da psikoza doğru bir meyletmeye sebep olacaktır.
  • hayatın ilk dönemlerinden kalma travmaların kendini sık sık yenilemesiyle karakterizedir. bu, kısmen nevrotiğin görüşündeki çarpılma sayesinde, yeni bir şey oluyor olduğu halde eski duyguya saplanıp kalmış olmasından, kısmense eski travmayı hayatında yeniden üretip, sahneyi değiştirmek için gösterdiği bilinçdışı çabadan kaynaklanmaktadır. ağzı yakan sütün cezasını, yoğurda kesmekten geri duramamaktır nevroz.
  • eski yaşantıların travmalarından kurtulamama.
    eksik yaşantılardan travmalarından kurtulamama.

    kişi nevrotik olduğunu bilerek yaşasa da kurtulmak pek mümkün olmuyor yaşamının önceki dönemlerinin etkisinden.

    iki nevrozlu karşılaşıyor. ikisi de sütün cezasını yoğurda kestiği ve ikisi de ceza kesilen yoğurt oldukları için...
    hıyarca yaşanıyor bazı şeyler, ilişki sulanıyor.

    ilişki ilişki olmaktan çıkıyor...
    cacık oluyor!
  • "bireyin mevcut durumunun farkında olabilmesi" özelliğiyle psikozdan ayrılır.

    psikozda kişi, gerçekle hayal arasındaki ayrımı yapabilme yeteneğinden yoksun bir hale gelmiştir. nevrozda ise kişi sıkıntısının farkındadır fakat kendisinde anksiyete yaratan bu durumlardan kaçış yolunu bulamamaktadır.

    örneğin şizofreni, psikotik bir hastalıktır. obsesyon, fobi vs ise nevrotik hastalıklardır.
  • "nevroz, psikoz; bunlar, yaşam geçişleri olmaktansa, süreç kesintiye uğradığında, engellendiğinde, tıkandığında içine düşülen durumlardır. hastalık bir süreç değil, 'nietzsche örneği'nde olduğu gibi, sürecin durmasıdır."

    (bkz: gilles deleuze)
hesabın var mı? giriş yap