• türkiyenin yoksulluk üzerine çalışan en sağlam akademisyenlerdendir kendisi.. yazdığı kimi makaleri kendisinden başkası anlamasın diye türkçe-osmanlıca-necmierdoganca gibi üçüzlü bir dil ile yazdıgı bilinir. lakin anlaşılan makalelerinden ve kitap editorlugunden edindiğim izlenim itibarı ile çok sağlam bir duruş sahibi oldugun aşikardır.

    türkiye'de yoksulluk mevzusuna temel iki yaklaşım bulundugunu ve bunlardan birinin fakirlerin aslında bilindiği-gösterildiği kadar fakir olmadıgını savunurken diğerinin tam tersine işi romantik bir havaya sürerek vicdan sızılatması yaptıgını gözler önüne sermiştir. asıl önemli olan ise bu garibanizm ve romantizm gibi yollarının yoksulları homojen bir sınıfmış gibi lanse ettirdiğini ve bu yanlış tanımlama üzerinden çalışmalar yapıldıgını öğretmiştir.

    devletin bu yaklaşımlar üzerinden, politika üretmeden bu iki ana dalga ile yoksulluk mevzusunu kotarmaya çalıştıgını lakin bu kotarmanın yakın bir zamanda değişen yoksulluk tanımı ile birilerinin biryerlerinde patlayacagını bildirmiştir..sözlük aleminde kendisi ile ilintili girişleri için buyurunuz..

    (bkz: yoksullugun pornografisi)
    (bkz: #7324386)
  • one might argue that ve put it briefly(öncesinde yarım saat anlatır sonra put it briefly..nerde bunun briefi.....)
    söylemleriyle karakterize,bazen hızını alamadığı için takip etmekte zorlanılan,verdiği hoş ve akılda kalıcı enteresan bilgilerle(bkz: şapka devrimi/@melixir)dersleri keyifli hale getiren,bildiğim kadarıyla iki yıl okulu mokulu bi kenara bırakıp edebiyat okumuş ve bü yüzden yazdığı makaleleri çok keyifle okunan,ancak sorduğu sorularda verdiği bütün okumaların yazarlarının adlarını ve temel argümanlarını olabildiğince genişleterek ve bunu beş sayfaya sığdırarak yapamazsanız da elinde çok bol not alınamayacağı aşikardır.
    ayrıca eğer sunum yapıyorsanız sunumunuzu dört bilemedin beş cümleyle (nasıl olur demeyin çok bağlaçlı olsun ama az cümle olsun,çok sıkılıyor çünkü,sigara ve çay krizi tutuyor)sınırlı tutun.
    bir de saçıyla oynayıp çay krizine girdiği zaman izlemeye doyum olmuyor.....
  • yoksullugun kulturel temsillerini inceledigi toplum bilimde yayimlanan bir makalesinde yoksullar hakkinda konusmanin rahatsiz edici akademik mesafesini diliyle yok ediyor. yoksullari pasif edilgen kader kurbanlari olarak gormekten de bir direnis stratejisinin ozneleri olarak onlara guzelleme yapmaktan da kacinarak klasik ikilemlerin disinda bir bakis atilabilecegini gostermis oluyor, onlara konumsak yerine onlarla konusmayi oneriyor
  • derslerde pufur pufur sigara içer, öğrencilere içirtmez. marksist teoriye de çok hakimdir. faydalanılması gereken bölümün en saygıdeğer isimlerinden.
  • "demokratik soldan devrimci yola 1970lerde sol popülizm üzerine notlar" başlıklı makalesi http://www.let.leidenuniv.nl/…/tulp/research/ne.htm adresinden okunabilecek yazar.
  • not verme konusundaki acimasizligi asistanlariyca bile onaylanan hoca. bilgisine ve donanimina hayraniz o baska...
  • birikim 'in nisan 2000 (no:132) sayısında aksu bora ve ayşe peker'le güzel bir tartışması olan akademisyen. hatta dediğine/yazdığına göre aksu bora bu tartışmadan sonra üzerine tez yazacağı ücretli ev emeği üzerine daha fazla okumaya başlamış. (bkz: kadınların sınıfı) s. 25.
  • çok önemli bir adam. ve açıkça tahrik ve tahrip edici. sınıf vurgusu ne denli önemlidir, ondan öğrendim- öğrenebildiğim kadar.
  • şöyle diyebiliriz kendisi hakkında:

    *"race*, gender *, class" gibi bir başlık taşıyan kültürel politika çalışmasının epey uzağındadır.

    yoksul bilir yoksul müstahdem zengin akademisyen.
hesabın var mı? giriş yap