aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • aaron'dan nefis bir sarki. 2006 fransiz yapimi je vais bien, ne t'en fais pas filminin ana müzigi.

    http://www.imdb.com/title/tt0485241/

    klibiyle birlikte dinlemek icin:

    http://www.youtube.com/watch?v=km9bxae9apm

    lili,take another walk out of your fake world
    please put all the drugs out of your hand
    you'll see that you can breath without not back up
    so much stuff you got to understand

    for every step in any walk
    any town of any thaught
    i'll be your guide

    for every street of any scene
    any place you've never been
    i'll be your guide

    lili,you know there's still a place for people like us
    the same blood runs in every hand
    you see its not the wings that makes the angel
    just have to move the bats out of your head

    for every step in any walk
    any town of any thaught
    i'll be your guide

    for every street of any scene
    any place you've never been
    i'll be your guide

    lili,easy as a kiss we'll find an answer
    put all your fears back in the shade
    don't become a ghost without no colour
    cause you're the best paint life ever made

    ariel'e tesekkürler sarki icin
  • je vais bien, ne t'en fais pas adlı filmde sıkça söylenen bir parça. filmin senaryosu bu şarkı için yazılmış gibi.. herhalde filmi bu kadar etkileyici ve güzel yapan da bu parça..

    sözleri de ne güzel..

    don't become a ghost without no colour
    cause you're the best paint life ever made
  • (bkz: je vais bien, ne t'en fais pas) filminin aaron - lili (u-turn) adlı mükemmel soundtrackinin türkçeye çevrilmiş sözleri ise:

    lili...

    şu sahte yaşamından sıyrıl bir daha...
    ne olursun, bırak tüm alışkanlıklarını...
    göreceksin, yaşanıyor ihtiyaç olmadan yardıma...
    pek çoğu var öğreneceğin dahası...

    ileriye atacağın her adımda...
    karşına çıkacak her sorunda...
    ben olacağım senin yanında
    ortasından geçeceğin her sokakta...
    evvelinde bulunmadığın mekânlarda...
    ben olacağım senin yanında...

    lili...

    biliyorsun bizim gibiler için bir yer var hâlâ...
    her damarda dolanır aynı kandan...
    seni melek yapanın kanatlar olmadığını anlarsın...
    tek yapacağın çıkarmak kötülükleri aklından...

    ileriye atacağın her adımda...
    karşına çıkacak her sorunda...
    ben olacağım senin yanında...
    ortasından geçeceğin her sokakta...
    evvelinde bulunmadığın mekânlarda...
    ben olacağım senin yanında...

    lili...

    bir busedeki göz açıp kapanmada bulacağız cevabı...
    it tüm korkularını gölgelerin derinlerine...
    benzeme sakın renksiz bir hayalete...
    çünkü hayatın en güzel resmi senin içinde...

    ileriye atacağın her adımda...
    karşına çıkacak her sorunda...
    ben olacağım senin yanında...
    ortasından geçeceğin her sokakta...
    evvelinde bulunmadığın mekânlarda...
    ben olacağım senin yanında...
  • çok garip hislerle dinledim bu şarkıyı hep. hiç bir zaman bir aşk şarkısı olarak, bir erkeğe ithaf ederek içimden geçirmedim sözlerini. çok yakın bir arkadaşıma söylemiştim bir kez. aklıma geldiği için...

    daha sonra sountrack'i olduğu filmi izledim.* o zaman anladım içten içe hissettmişim sanki; bir erkek kardeşin kız kardeşine söyleyebileceği bir şarkı olabileceğini. o şekilde dinledim sonra... şarkının bana abim tarafından yazılmış olabileceğini düşündüm ama bizim ilişkimiz öyle gelmedi bana. ikimizin birbirimize olan hislerini anlatıyordu bu şarkı. çocukluğumuzdan bu yana birlikte olgunlaşmak zorunda kaldığımız olaylar sonucunda bu şarkı bizim içindi. hep birbirimize bağlılığımızla; etrafımızda dönen berbat yaşananların ortasında "oyun oynayarak" atlatabilmemizle bize aitti bu sözler.

    daha sonra odasından gelen müzik sesiyle dondum kaldım. üstüste bu şarkıyı dinliyordu. sordum ben de...
    aşık olmuş ve aşık olduğu kızı hatırlayarak hatta hüzünlenerek dinliyordu. bir şey söylemedim. odama gittim. açtım şarkıyı abimi düşünerek dinledim...
    bu defa ben ona söylüyordum. yalnızca benim onun için hissettiklerimdi artık bu şarkı. 5 gün sonra aramıza uzun bir ayrılık gireceği için söyledim ona da. "ama sen bu şarkıyı başkası için dinliyorsun" dedim aslında gücenmesemde güceniyor gibi bir tavır alarak.

    tabii daha önceki ayrılıklarımızda sadece beni hatırlayarak dinlediği şarkıyı söylediğinde ne gücenmem kaldı ne başka bir tavrım. * *
    benim de buralardan gittiğimde belki kendime acı çektirmekten nefret ettiğim için asla dinleyemeyeceğim bir şarkı olacak. ya da dayanamayıp hiç durmadan dinleyeceğim. bilmiyorum. yeri ayrı derler ya. işte öyle bir şey bu şarkı.
  • je vais bien, ne t'en fais pas'ı izlemeden önce duyduğum, oldukça popüler oldu diye uzun süre ne dinlediğim ne de konu olduğu filmi izlediğim şarkı olmuştur. lakin, bazı şarkılar ve filmler hayatınıza girecek zamanı iyi bilirler ve beklerler üşenmeden. uzun zaman sonra je vais bien, ne t'en fais pas'ı izlerken, bir film için yapılmış en iyi sözlü parçayı dinledim. lili, hem film hem de gideceği yolda rehberini kaybetmişler için bir notalı yaşam özeti gibi, bir diğeri refugee olmalı. eğer kendim için bir şarkı yazsam böyle bir şey olurdu eminim.
  • kim için yazıldıysa bu parça, o kadına helal olsun.. bi bu , bi de little love. evet filmde abi kız kardeş durumu mevzu bahis ama bu şarkı birine yazıldı bence , kızkardeş, sevgili, eş, her kim bu şarkıyı yazırdıysa helal olsun... aşkın, sevginin tarifidir benim gözümde..
  • je vais bien ne t'en fais pas filminde isimler yavaşça akarken duyulan aaron şarkısı. filmle birlikte etkisi daha da artıyor sanki. her kelimesinde ayrı bir derinlik var, bir yandan kafanın içindeki her türlü pisliği alıp götürürken üstüne fena halde de hüzünlendirir. şarkı filmden ayrı bir efsane ancak filmle olan birlikteliği ve melanie laurent'in güzelliği ile aklını alır. lili yerine ise çok sevdiğin, her daim yanında olacağın bir insanı yerleştirirsen işte o zaman nirvanaya çıkarsın bu şarkıda.
  • filmi izlediğim günde beri (herhalde 3-4 sene) bağımlısı olduğum güzel şarkı, mükemmel soundtrack.
  • tekbaşınasın diye bağırıyor. "böyle şeyler yalnızca filmlerde olur canımıniçi" diyor sonra. biliyorsun, biliyorsun. bunları benden iyi biliyorsun. tekbaşınalığı, gerçekleri, mantıklı olanı, bu dünyanın gerçek olmadığını hepsini biliyorsun. ama sonra bir daha bağırıyor şarkı; bütün gerçeklerin allah belasını versin, hiçbirini bilmek istemiyorsun. (gerçeğe beddua etmek <3) seni kızdıracak daha; pembe panjurlara inanmak istiyorsun. hayatın tek amacı mutlu sonlar olsun istiyorsun. filmlerin mutlu sonları gerçek olsun istiyorsun. kandırılmak istiyorsun. o basit diye küçümsediğin şeylere inanmak ve o şeyler gerçek olsun istiyorsun. şu gerçek olması mümkün olmayan şarkı gerçek olsun istiyorsun. tabii ki de her insan yalnızdır gerizekalı cümlelerini yerin dibine sokup üstünde zıplamak istiyorsun. ne gelir elimizden yalnız olmaktan başka. insanın aslında kimseye ihtiyacı yokturlarına nanik yapıp kendini vıcık vıcık peri masallarına kaptırmak istiyorsun. alenen aptalsın diye bağırıyor şarkı. zannettiğin hiçbir şey değilsin, olsan olsan 13ünde bir kızçocuğu olabiliyorsun aslında ve bilirsin onüçündeyken henüz hayat çok anlamsız abii yaa triplerine girmemiştin. ben konuşmasını bilmem lili. ben konuşmasını bilmem lili. çoktan renksiz bir hayalete dönüşmüşüm, inanamadığım yalanlara inanmak için debeleniyor, kendime başka bir dünya mümkün filan demeye çalışıyor, sonra da.. belki de mümkün sahiden de bana mümkün olmadığı için, benimle mümkün olmadığı için şarkıya bok atıyorum. bok atmak benim karakterimdir. her seferinde kendimi bu kadar aciz yakalamasam iyi olacak da.. kibire bulaşınca bin kere eşekten düşmek gerekiyor. bana bu şarkıyı bi karınca söylesin. ben aslında karınca olduğumu, insanlar tarafından kaçırılıp insan cismine hapsedildiğimi düşünerek yaşayıp giderim. o zaman bana bir karınca bulalım. mesele hala ümit edebilmekte. distopyalar ebendir.
  • bir film karakterine adanmış olmaktan çok daha öteye gitmiş aaron şarkısı.

    (bkz: je vais bien ne t en fais pas) filminin soundtrack'leri arasında en seçkini.

    yıllar var ki her dinleyişimde dünyadaki diğer tüm eserlerden soyutlanmış ve varlıklarını reddetmişçesine defalarca ve defalarca döngüye alıp dinliyor halde bulurum kendimi.
    ve kaç zamandır bilmiyorum; kendimi herhangi bir paragrafını yaşarken bulup, kendime geldiğimde şarkıya koşuveriyorum.

    hüzne boğan değil hüzünle boğan şarkı.
hesabın var mı? giriş yap