• bu sezon ankara devlet tiyatrosu tarafından sahneye konan prömiyeri 29 kasımda gerçekleşen ali hürolun rejisini üstlendiği başarılı bir komedi oyunu.
  • devlet tiyatrosunun koskoca bir sahnesini işgal etme hakkı olmayan bir oyun. sıradan bir sitcom'dan hiç farkı yok.
  • 3 yıl boyunca odtu'de hocam olan murat atak'ı izlemekten keyif aldığım oyun.

    ayrıca "kıyamam" sozcugunun oyundaki rolu goz onune alındığında cevirmeni tebrik etmek gerekir.
  • cocukken "en cok kimi seviyosun??" temalı gerzekce soruya* - kendimi seklinde yanit verip ebeveynini got etmis bir cocugun buyuyunce agzindan dokulebilecek bir cumledir.
    (bkz: canim benim)
    (bkz: aklimi seveyim)
  • zamanında ankara devlet tiyatrosu'nun şinasi sahnesi'nde sahneye koyduğu eğlenceli bir oyun. murat atak ve hicran yavuz'un oyunculukları oyunu kurtarıyor ancak diğer oyuncular kanımca fazlasıyla sırıtmış. evlenmek ve evlilik sorunları üzerine bir komedi. başından geçen kötü bir evlilik nedeniyle evlilik kurumuna düşman olmuş nikah memurunun kendisine kıymasının (nikahını kıyması) hikayesi.
  • curt flatow'ın yazdığı, hale kuntay'ın çevirdiği selçuk sazak'ın yönettiği ve bence volkan gündüz'ün bay jaeger'a hayat veren oyunculuğuyla harikalar yarattığı sivas devlet tiyatrosu oyunu.

    --- spoiler ---

    nikah memuru wolfgang jaeger boşandıktan sonra oğlu ulrich'le düzenli ve planlı bir bekar hayatı sürdürür. oğlunu serbest ve bir kadına bağlı olmadan yetiştirmeye özen gösterir.
    özel hayatında evlilik müessesine tamamen karşı olan bay jaeger'ın günün birinde oğlunun evlenmek istemesi onu çileden çıkarır. oğlunun evlenmesine ve evliliğe karşı olup aynı zamanda büyük bir tezatlık içerisinde nikah memuru olması hayatı ve evlilikleri sorgulamasına yol açmaktadır. oğlunun evlenmemesi için elinden geleni yapmaya hazırlanırken aşık olması, evlilikle ilgili düşüncesinin değişmesine neden olacaktır.

    --- spoiler ---

    aşk ve evlilik üzerine yazılmış güzel bir oyundu. ama bence asıl güzel olan doğaçlamalardı. sahnede küçük bir kaza atlatan filiz demiralp'in gülme krizine girmesi ve olayı kotarmaları, volkan gündüz'ün almanya'nın göbeğindeki türklere ve hatta sivaslılara olan göndermeleri oldukça başarılıydı.

    bir çok oyuna bir çok gösteriye katıldım. düşündüğümde benim en çok sevdiklerim/keyif aldıklarım dil sürçmelerinin olduğu, doğaçlamaların bulunduğu, görünmez kazaların anlık kotarıldığı oyunlar ya da gösteriler olmuştur. bu oyun da son zamanlarda gittiğim en güzel tiyatro gösterisiydi.

    oldukça beğendim ve keyifle ayrıldım salondan.
  • sivas devlet tiyatrosunun malatya turnesinde izlediğim oyunudur. seyirci ile interaktif bir oyun. seyirci ile çok içli dışlı olunan oyunlar beni çok kavrayamıyor maalesef. bir en fazla iki diyalog renk katabilir belki ama bizim seyirciye bu yolu açtığında olur olmaz yerlerde sesli bir şekilde yorum yapıp oyun akışını kesebiliyorlar ve dahası oyuncular da bu yorumları yakalayıp uzatabiliyor meseleyi. zira 2 saat 15 dakika olarak belirtilen oyun 2 saat 50 dakika sürdü.

    oyuna gelecek olursak tüm oyunculuklar ana karakterin gölgesinde kaldı. bunun nedenlerinden birisi de volkan gündüz'ün başarılı performansı diyebiliriz. metin olarak da gayet başarılı buldum. evliliğin temel olarak kişiler üzerindeki görülen bazı kötü yönleri eleştiriliyor ama bunların nedenleri üzerinde somut bir anlatım göremedim. güzel ve keyifli bir oyun gitmeyi düşünenlere tavsiye ederim.
  • sivas devlet tiyatrosu son sezonlarda gerçekten harika işler çıkarıyor. keşke tüm türkiye'de sahneye çıkabilseler. istanbul, ankara ve izmir gibi büyük şehirlerde aylık turneler yapılsa. bir oyun iki perde 3 saat sürüp de o rahatsız koltuklara rağmen büyük bir coşkuyla ayakta alkışlanır mı? teşekkürler sivas dt.
  • irfan şahinbaş açıkhava yaz oyunları kapsamında dün izlediğim ve maalesef yarıda bırakmak zorunda kaldığım ikinci oyun olarak tiyatro izleyiciliği kariyerimde olumsuz bir yer kaplayan sivas dt oyunu.
    dönerli, üç mekanlı dekoru dışında bahse değecek olumlu pek bir yönü bulunmayan bir oyundu. ara verdiğinde bir buçuk saati geçmişti ve öğrendiğim kadarıyla aradan sonra bir saat daha devam etmiş. komedi türü sinemada da tiyatroda da sürenin uzamasını kaldırmıyor. doksan yüz dakikayı geçmemesi gerekiyor. çünkü bir yerden sonra sünmeye, sarkmaya, tavsamaya başlıyor. hele de sitkom düzeyini aşamayan "kendime kıyamam" gibi oyunlarda süre uzadıkça oyun bunaltıcı hale gelebiliyor. insanın sorası geliyor, "güzel kardeşim ne anlatacaktın da bir buçuk saat yetmedi, hangi sahneye kıyamadın da süreyi üç saatlere yaklaştırdın?"
hesabın var mı? giriş yap