• cem uzan'in kalesini uzen basliktir.
  • yol kenarında turk bayraklarıyla protesto eden vatandaşların uzerine arabayla gitmek de
    medeniyetlık anlayışlarıysa,
    izmir li kalbinde atatürk, elinde turk bayragi taş devrinde yasamasını da biliyor demekki.
  • içerisinde kadın ve çocukların bulunduğu araçları (sanki araçlarda sadece yetişkin erkekler olsa ne farkedecek) taşlamayı uygarca bulanları üzmüş taraf manşeti.

    tabi sen ölen her asker için dtp'li öldürün çağrısını suç olarak görmezsen dünyanın en aydın şehri olan izmir'in sakinleri de araba taşlamayı kendilerinde hak olarak görürler. adam bir de utanmadan yazıyor haklı tepki diye. yani orda bulunan insanların kafalarına taşla ezmek son derece haklı ona göre. araba taşlamak bir protesto şekli. bir bok yediniz utancıyla susacağınıza bir de ortalıkta dolanıp ağzınızdan son kırıntıları akıta akıta caka satıyorsunuz.
  • ahmet türk ve avenesinin gelişiyle izmire uğramış taş devridir.
  • izmirli bu hareket sonucu "taş devrinden kalma zihniyet" ya da "faşist kemalist ırkçı rerörörörövaravarakekoware" olarak anılmayı sikine sallamakta mıdır bir de bunun cevabı lazım tabi. bu dtplilerin anlayamadığım yanı, diyarbakır mitinginde pkk bayrakları açılırken, bölücübaşı apo tezahüratları yapılıp sloganlar atılırken son derece uygar olunuyor da, izmir gibi görüşü, siyasi duruşu konusunda sağır sultanın bile bilgi sahibi olduğu bir şehre giderken bunu hesaba katmayıp kafalarına taş yiyince hala zırlamaları ve hala kendilerini inatla barış güvercini olarak tanıtmaya çalışmalarıdır. havalı tüfekle vurur çocuklar öyle güvercini izmir' de. bilmiyorsanız da biliyorsunuz artık işte. hiçbir partinin gittiği yerde güllerle çiçeklerle karşılanma zorunluluğu ya da garantisi yok.

    taraf gazetesini devlete karşı suç işlediği mahkeme kararıyla sabit görülen birinin lehine slogan atıldığı zaman da aynı duyarlılığı göstermeye çağırıyorum. gelmiyorlarsa da bari şu dtp militanlarını sözlükten toplayıp gazetede bir iş falan versinler bunlara, hem daha efektif propaganda yaparlar gazete aracılığıyla.
  • dtp konvoyuna taş ve sopayla yapılan saldırıdan daha çok, bu manşetten rahatsız oluyorsanız, sizde gerçekten yanlış bir şeyler var demektir.
  • fasizmin izmir de kendisini kusmasina tarafin uygun gördügü baslik. gercekten de kabul etmek lazim, oldukca hos ve yaratici bir manset. ama takildigim iki nokta var benim:

    -ayni dtp gösterisi mesela cumhurun reisi abdullah gülün memleketi ve akp nin oy oraninin %47 oldugu (mhp nin de %33) kayseride, ya da bir baska konukseverligi ve toleransi ile ünlü sirin ilimiz sivasda olsaydi, saldiri sadece tasla mi kalirdi? rte den uyarladigim bir deyisle ifade edersem, "onlar insan yakmasini iyi bilirler!"

    -izmir in üzerine sinmeye baslamis irkci ve kürt düsmani bir atmosferinin oldugu ne kadar gercekse, ic-orta-kuzey-dogu anadoluya sinmis yobaz-gerici, türk-islamci bir karanligin oldugu da cok daha belirgin bir gercekliktir. daha dün hepside akp kaleleri olan sakaryada, bilecikte, trabzonda benzer ve daha kapsamli linc girisimleri olmamis miydi? bu durumda "izmir bahane, demagoji ve türk-islamci ideolojiyi parlatmak sahane" diyerek kenara cekiliyorum.
  • özü itibariyle bir kısım vatandaşın başka bir kısım vatandaşa taşla saldırması demek olduğu için uygunsuz ve çirkin sayılan davranışa taraf'ın yaptığı yakıştırma.

    vaktiyle ben de epey polis (bir kere de odtü'de asker) taşladım ama taş atmanın meraklısı değilim, kimsenin canının yanmasından mutlu olmam, ama polis, asker gibi devlet görevlilerine taş atılmasıyla vatandaşın vatandaşa politik güdülerle taş atması aynı anlama gelmez. bi kere kendinizin devlet değil o devletin "sadece" vatandaşı olduğunu ayırt etmeye başlamalısınız. o sıcak kucaktan kalkıp "sivil" olduğunuzu idrak etmelisiniz. edemiyorsanız, demek giyim kuşamla çağdaşlık ancak buraya kadar olabiliyormuş denir. hepiniz askersiniz, aferin, ama çağdaş filan değilsiniz; tamam hadi taş devrinde olmayın, ama meşhur ettiğiniz şu "ortaçağ karanlığı"nın en dibindesiniz!

    hiç karamsar değilim. zaten bir ilk olmayan böyle şeylerin yaygınlık kazanacağına da inanmıyorum. ama trajikomik bir şekilde, bunu da bu sözüm ona çağdaş hanım ve beylerin devletin kucağına yapışmış olmalarına bağlamaktayım. devlet 1960 ve '70'lerde ülkücülere yaptığı gibi "saldır kurt!" emri vermedikçe, "arkanızdayım" demedikçe bu insanlar kitlesel bir saldırıda bulunmaz, böyle olaylar yayılmaz. eh devlet de tünelin ucundaki uçurumu fark etmiş ve kabuk değiştiriyor gibi görünüyor, endişeye mahal yok. en azından şimdilik.

    not 1: konvoydan durup dururken o insanların üzerine araba sürülseydi/sürüldüyse o da aynı çirkinlik ve tehlikeyi içerir(di).
    not 2: "iç savaş"ın ingilizcesi "civil war"dur. yani cahil çevirmen türkçesiyle (tv'lerdeki film çevirilerinde rastlanır) "sivil savaş".
    not 3: izmir'i seviyorum, bunlardan ibaret olmadığına eminim.

    edit: ilk cümlede biçimsel değişiklik. maksat tanım olsun.
hesabın var mı? giriş yap