• bu başlığa gelecek ilk itiraz resim ve heykelin islam tarafından yasaklanmadığı, islamın yorumlanışındaki kimine göre hatalar, kimine göre seçimler sebebiyle islam kültüründe bu sanat dallarının gelişmemiş olduğu olacaktır kimilerince, fakat bu entry’nin yazılış amacı islama eleştiri getirmek ya da islamın bu konudaki hükmünün doğru ya da yanlış olduğuna dair bi fikir öne sürmek değil, islam tarihinde müslümanlar resim ve heykel alanında eserler verselerdi ortaya neler çıkabilirdi bunun üzerine kafa yormaktır sadece.

    herhangi bi yanlış anlamayı önlemek için yazdığım bu uzun girizgahtan sonra bi süredir aklımda olan bu konu üzerine bi iki laf etmek, sonrasında da diğer yazarların bunu geliştirmelerini umuyorum.

    düşünün eğer müslümanlar heykel yapsalardı ortaya ne mükemmel eserler çıkardı. ateist olmam sonuçta gelmiş geçmiş kültürleri reddetmemi gerektirmiyor ve özellikle avrupa rezil bi batıllığı yaşarken medeniyetin bayrağını sallayan islam dünyasında ne muhteşem heykeller çıkardı acaba. kiliselerin duvarlarındaki gargoyle’lar ya da çarmıha gerilmiş isa heykelleri misali, kadın başlı burak heykelleri süslerdi camilerimizi. muhammed’i burak üstünde görürdük cami tavanındaki fresklerde. elinde çatalı, keçi sakallı şeytan tiplemesi yerine ne şeytan figürleri çıkartmış olurduk. yaratılış anını resmeden eserlerimiz, sırat köprüsü ve altındaki kaynar cehennemi gösteren tablolarımız, cennet tasvirlerimiz da vinci’lerle michelangelo’larla yarışırdı. ali’nin elinde zülfükarıyla ne mükemmel heykelleri yapılırdı. mısırlıların ra betimlemeleri, hristiyanların (kimine göre zeus’tan arak) sakallı yaşlı adam tasvirlerine müslümanlar nasıl bi tanrı çizimi getirirlerdi acaba?

    dünyanın sekizinci, dokuzuncu harikalarını çıkarmış olurduk herhalde. gargoyle da neymiş, sfenks’in pabucunu dama atardık, o kadar da büyük konuşuyorum.
  • ronesans sanatinda kucuk penis takintisina kar$ilik, islam sanatinda zenci penisi takintisiolabilirmi$.. kutsal degerler tabi bunlar, karma'dan yiycez yine ama, ali'nin elindeki zülfikar ne ki?
    mesela osmanli padi$ahlarinin sirayla heykellerinin yapildigini dü$ünelim, ellerinde böyle tutup...
    yada vazgectim dü$ünmeyelim.. allah korusun!
  • (bkz: halamın bıyıkları olsaydı)
  • http://www.radikal.com.tr/…06.2008&articleid=944005
  • (bkz: sistine şapeli)
  • sevr mağarasının ağzına ağ kuran örümceğin devasa heykellerini yapabilirdik.

    hatta hala yapabiliriz yahu... neden duruyoruz... alooo?
  • camiler bol süslü,resimli,heykelli olurdu.sanat tarihçilerine daha çok iş çıkardı.böyle iyi.kütahya çinisi,kubbeye geçiş;köşe üçgeni.oh mis.
  • çeşitli figüratif şeyler olurdu mutlaka. batı ile doğu arasındaki sanat karşılaştırması daha manalı bir noktada ele alınabilirdi. çünkü aynı dili konuşurlardı. konu işleyişine getirilen yenilikleri kim daha iyi ortaya koyarsa o büyüktür gibi genellemeler batı ve doğu arasında büyük bir yelpazede ele alınabilirdi. ikonografinin doğu versiyonları da olurdu (her ne kadar olsalar da yakınlık anlamında söylüyorum). dali'ye ekstradan ikonografik malzeme çıkardı işte.

    ama gerçekten de sanata gönül vermiş, figüratif sanatla oldukça iç içe olan bir insan olarak söylemek istiyorum ki, şimdiki zenginlik olmazdı. gerçekten de figüratif sanat bazı açılardan çok cılızdır. bazı şeyleri anlamak için anlatmaya gerek yoktur. mesela bir matematik formülünü anlamadığınız zaman onun olmadığını ya da yanlış olduğunu söyleyemezsiniz. onun gibi, figüratif sanat da biraz böyledir. günümüzdeki giger, manga, elf, luis royo, eski zamanlardaki romantizm, gotik filandaki figüratif sanattan niye önemlidir klasikçiler? çünkü onlar bir bakış açısı sunmuşlardır.

    örneğin mona lisa ne bir kadın olarak güzeldir, ne giydiği kıyafet önemlidir, ne de statüsünün anlamı vardır. onun duruş şekli, ifadesi, ve bu ifadeyle verilmek istenen atmosfere uygun ışık, kompozisyonla önemlidir. yani demek istediğim, batının sanat dediği şeyde de, doğunun sanat dediği şeyde de figüratif öğelerin olmaması. mona lisa (kadın figürü), dağ taş gibi her türlü fiziksel gerçeklik harici tüm değerler o eserin sanat yapıtı olmasını sağlamıştır. işte bu yüzden gerçek anlamda islam sanatının sağlıklı bir yapı içerisinde hayatını sürdürmüş olduğunu düşünmekteyim.

    he dersiniz ki şimdi var mı? elbette yok. bir ebru sanatı öğrendiğiniz zaman ne çizeceğiniz de bellidir: lale. bir kişi de çıkıp bok çizmemiştir. avrupa kendini yıkabildiği, kendi alternatifini üretebildiği için vardır. çoğulcudur. tabii ki bu durum kesinlikle islam sanatının olmadığını ya da daha cılız bir sanat ortaya koyduğunu göstermez. olay ne heykelde, ne resimde. olay figürasyonda ki o boktur.
  • buralar böyle komple dutluk olurdu
hesabın var mı? giriş yap