*

  • tahar ben jelloun can yayınlarından cıkan * roman'ın ismi.ayrica fransizca aslindan ceviren ise gonul akgerman.
  • ayni zaman da "bu roman,tazmamart zindani'nda kalmis eski bir mahkumun tanik oldugu gercek olaylara dayanilarak yazilmistir."
  • 10 temmuz 1971'de fas kralına suikast düzenlemeye çalışıp başarısız olan bir grup faslı askerin tazmamart zindanlarında 18 yıl boyunca tamamen ışıksız ve 1.50 lik hücrelerde insalık dışı koşullarda tutulmasını içlerinden biri olan aziz'in ağzından anlatan ve insanoğlunun ne kadar acımasız olabileceğini bir kez daha gözler önüne süren müthiş sarsıcı roman. daha doğrusu bir belge bu, çünkü fas krallığı daha sonra böyle bir zindanın varlığını ve yapılanları tamamen reddetmiştir, kimse inanmasa da.
  • yazar 20. yüzyıl fas’ının utanç verici, insanlık dışı siyasi olayını etkileyici bir biçimde gözler önüne sermiş. anlatılanların gerçek olduğunu bilmek insanın tüylerini diken diken ediyor.
    kitabı merak edenler için;

    https://www.instagram.com/…hl=tr&taken-by=bookogina
  • anemas'ı, şeytan adası'nı*, ebu gureyb'i aratmayacak; hatta oralardan bile daha korkunç olan tazmamart zindanı'nı konu alan tahir ben jelloun romanı.

    --- spoiler ---

    1971 yılında bir grup fas ordusu mensubu, kral 2. hasan'ın sarayını basar ve askeri darbeye teşebbüs eder. bastırılan darbe sonrası yakalanan üst rütbeli subaylar idam edilirken, alt rütbeliler söz konusu zindana atılır. kitap, zindana kapatılan askerlerden biri olan aziz'in hatıralarından kurgulanmıştır.

    başlarda idam edilmedikleri için kendilerini şanslı sayan mahkumlar, bir süre sonra canlı canlı mezara gömüldüklerini fark ederler. 24 saat boyunca ışık görmeyen zindanda mahkumlar tek kişilik hücrelerde kalmaktadır. su ve kuru ekmek haricinde hiçbir şey verilmez. zaman geçtikçe hem fiziken hem de ruhsal olarak tükenmeye başlarlar, sayıları günden güne azalır. kimi mahkum bulduğu böcekleri yediği için hastalanıp ölür, kimi kuru ekmek yemekten düğümlenen bağırsakları sebebiyle bağıra bağıra can verir. en metanetli olanlar bile zindan koşullarına dayanamayıp yıllar içerisinde ölüp gider. gardiyanların umursamazlığı, her an uyguladıkları psikolojik baskılar da cabasıdır. en aklımda kalan örnek, günler öncesinden "hücrenize akrep bırakacağız" deyip, gerçekten de bunu yapmalarıydı. romanın kahramanı aziz, önceleri arkadaşlarının ölümüyle büyük ızdırap duyar. ancak zamanla bu ölümlere içten içe sevinmeye başlar. zira gardiyanlar ölen mahkumları gömmek için diğerlerini görevlendiriyordur. bu sayede birkaç saatliğine gün ışığını görme fırsatı doğmaktadır...

    romanın sonunda aziz affedilip serbest bırakılır. 20 yıl sonra ilk kez aynaya baktığı kısım, kitabın en acıklı yerlerinden biriydi.

    --- spoiler ---

    hapishane konulu eserlere ilginiz varsa okumanızı öneririm. ancak gerçek yaşamdan alınmış bu roman bittiğinde içiniz kararmış olacak, ikaz etmek isterim.
  • tahar ben jelloun'un gerçek bir hayattan esinlenerek yazdığı bir insanın yaşayabileceği belki de en büyük zorlukları anlatan mükemmel bir kitap. fas kralına darbe teşebbüsünde bulundukları iddiasıyla tutuklanan sayısız askerden birinin dünyanın en korkunç hapishanelerinden biri olan tazmamart'ta geçirdiği uzun yılları konu ediyor.

    kitabın dilimize çevrilen ismi de çok güzel: ışığın o kör edici yokluğu. tazmamart'ta ışık yok, hem de uzun yıllarca. koğuştakilerden birinin cenaze töreni için çok kısa süre güneşi gören mahkumların gözleri kamaşıyor dakikalarca. ama onlar için aralarından birinin ölümü güneşi görmek için mükemmel bir fırsat. insana ağır bir dram gösteren mükemmel bir eser.

    --- spoiler ---
    "hatırlamak, ölmek demek. en büyük düşmanın hatıralar olduğunu anlamam biraz uzun sürdü."

    "suda pişmiş lapayı tercih ediyordum, tercih sözcüğünün içinde bulunduğum delikte hala bir anlamı kalmışsa."

    "umut, sakinleştiriciye benzer bir yalandı."

    "hatalar yapmış olsalar, yanlış davranmış olsalar bile, bu yeraltı çukurunda çektikleri büyük bir vahşetti."

    "bulunduğumuz bu yerde, bela ya da lanet, büyüler ya da muskalar bize bir şey yapamazdı. bu anlamda ulaşılmaz bir yerdeydik."
    --- spoiler ---
  • fas kralı’na karşı başarısız bir suikast girişiminin ardından zindana atılan askerlerin insanı gerim gerim geren hikâyelerinden ortaya çıkan bir kitap. hikâyeler gerçek. olaylar ürkütücü. sinematografik açıdan çok çarpıcı sahneler var. filme de dönüşmeli. ömrünüzün geri kalan kısmında kendi yüzünüzü dahi göremediğiniz bir karanlıkta tutsak kaldığınızı hayal edin.
hesabın var mı? giriş yap