• 1937 adapazari dogumlu usta fotografci.
  • bu adamın sema törenini gösteren bir fotoğrafı vardır ki fotoğrafta ışık nasıl kullanılır sorusunun cevabıdır adeta. çok güzeldir, candır.
  • bir çok fotoğraf yarışmasının jürisinde bulununan , fotoğraf konusunda yeteneği tartışılmayan, engin bilgilerle dolu usta fotoğrafcı
  • şu anda doğduğu spkaktan geçtim öldümü diye merak ettim, allah uzun ömürler versin edit: bu sokakta doğdu diye tabela var resimli
  • sakaryalı usta fotoğrafçı. doğduğu sokakta lahiyası vardır.
  • eczacıbaşı, ibrahim zaman'ın 60 yıllık birikimini kitaplaştırmış. "ibrahim zaman retrospektifi" isimli kitabı övgülere boğan kişi ise hiç susmadan konuşması ile tanınan merih akoğul ( kitabın editörü oluyor kendisi) .

    hayırlı olsun deyip bir noktaya değinmek istiyorum. şurada bazı fotoğrafları var. portfolyadaki dosyalar açılmıyor, belki ilerde düzeltirler. yine de internette pek çok yerde ibrahim zaman'ın çektiği fotoğraflar var, görebilirsiniz ve bir fikir edinebilirsiniz.

    demek istediğim şu: 60 yıllık birikime bakıyorum, dünyayı dolaşan, fotoğraf üzerine düşünen biri nasıl olur da böyle kötü, basit ve ruhsuz fotoğraflar çeker hiç anlamıyorum. oysa ilk bakışta fotoğraflar güzel görünüyor. ışık, kompozisyon filan güzel. ancak plastik bir hava, bir olmamışlık var.

    esasen ara güler'de de vardır bu hava, henri cartier-bresson taklidi gibi durur ama sonra biraz daha dikkatli bakıldığında buz gibi kaba bir bakış görürsünüz, kötü değildir bu bakış soğuktur ama etkiler, kabadır, yontulmamıştır ama dikkat çekici bir ilgiye sahiptir. bu fotoğrafları çeken kişinin meraklı olduğunu, anlamaya çalıştığını görürsünüz. (sonra ara güler de bozulmaya başlamıştır fakat elimizde müthiş bir birikim vardır ve önemlidir. çünkü taklit giderek kendine özgü bir hava edinmeyi başarmış, bir belge olmaya ulaşmıştır. neyse, geçelim, bu ayrı bir mesele.)

    ibrahim zaman ise şurada değerli görüşlerini paylaşıyor bizimle. lakin ne söylüyor? bilgece sözler mi? pek değil, bir yerde 60 yıl oturan birinin tecrübeleri sadece. bir yerde ısrarla 60 sene otursanız, tekkeyi bekleyen çorbayı içer atasözünün doğrulandığını görebilirsiniz.

    ibrahim zaman'a gelince, masa başında fotoğraf üretilmez diyor bir yerde. ve o sayfadaki fotoğraflara bakıyorum, masa başında üretilmiş gibi duruyor.

    şuradaki fotoğraflara bir bakın: http://www.altinrota.org/…n-vietnam-ve-kambocya/135

    bugün gidilse hangisi yeniden çekilemez? hiçbiri. bu fotoğraflar, fotoğraftan ve kompozisyondan biraz anlayan bir amatörün fotoğrafları. bir ifsak üyesinin fotoğrafları.

    ne yazık ki bu "ustaları" yücelten, vasatı değerli bulan ifsak, türk fotoğrafçılığına en büyük darbeyi vurmuştur. şimdi ne var? ülkede birçok ifsak klonu var. tarikatlar gibi foto-şeyhler var, onlar da 50-60 yıldır aynı teraneyi söyleyip duruyor. kendi ülkelerinde birer turist olmaktan öteye gidemiyor birçok fotoğrafçı. onları nasıl tanırsınız, size bir ipucu vereyim, "ben konuşmaya, yazmaya, anlatmaya gerek duymuyorum, fotoğraflarım zaten konuşuyor" diyenlere bakın. kamboçya'da ücreti mukabili poz veren turuncu giysili çocukların fotoğraflarıyla sergi açıyorlar.

    bu saatten sonra toparlanmak çok zor.
hesabın var mı? giriş yap