huis clos

• jean paul sartre'in super tiyatro oyunu.
  huis clos 4 tarafi da çevrili kapali alan anlamina geliyor, zaten butun oyun da bir odada geçiyor.
  (bkz: cehennem ba$kalaridir)
• jean paul sartrein olmus^* uc kisinin basina gelenleri konu aldigi oyunu. bu uc kisi icinde hic^*bir^*sey^* olmayan bir odaya kapatiliyor. birisi intihar etmis bir lezbiyen, birisi savasta ulkesini ve bagli gorundugu herseyi arkasindan vurdugu icin dusman kuvvetler tarafindan^* kursuna dizilen bir hain, digeri insanlari ve ozellikle erkekleri hic ciddiye almayan, gercek baglantilar kurmayan, kirip doken, yikintilari cigneyen, sadece kendisi icin yasayan, sahiplenme duygusu disinda gercek bir tatmini olmayan bir sosyete guzeli, hastalanip olmus. onlari oraya hic bilgi vermeyen birisi goturuyor. dort duvar, uzerinde isikli exit yazisiyla hicbir kapi yok. 'neredeyiz biz'den baslayan sorgulamalar, beyin firtinalari, cehennem olasiligi uzerine ice bakislar, kendini koruyuslar odadaki digerlerinden.. acilar, sancilar, kabullenisler, asla ve asla kabullenemeyisler.. duvarlari yumruklayislar.. hell is other people afis cumlesi^*ne sahip, sonunda no exit olan oyun..
• mahkemelerin, parlamentoların ve benzeri kurumların halka ve medyaya kapalı olarak yaptıgı toplantılar için kullanılan, kapalı oturum anlamına gelen fransızca terim.
• jean paul sartre tarafindan yazilmis mukkemel otesi bir oyundur. oyun odulten sonra kendilerini cehennemde bulan uc kisinin dialoglari uzerine kuruludur. oyun kisaca sunu der : "cehennem, baska insanlardir"
• sartre ın günümüz insan ruhunu nası yalayıp yuttuğunu gösteren oyunu, basitleşmeleri, insanların kendi varlıklarını ancak başkalarıyla hissetmeleri, kitle içinde yalnız kalamama özgür olamama sendromunu yazmış adam.çok uzak olmasa gerek bize
• (bkz: homo homini lupus)
• jean paul sartre'ın en etkili tiyatro oyunlarından birinin adıdır.türkçeye gizli oturum olarak çevrilmiş olup 2009-2010 istanbul şehir tiyatroları sezonunda gösterilmeye başlanmıştır.konunun zaten su götürmez bir şekilde varoluşçuluk felsefesine dayanarak bir klasik olmasının dışında şehir tiyatrolarının oyunculuğuyla da performanslarıyla konuyu izleyenlere başarılı bir şekilde aktarmaktadırlar.oyunun en etkili sözü orjinal olarak da söylenen l'enfer,c'est les autres yani cehennem başkalarıdır.bu belkide insanın kendini sorgulaması ,metafor olarak ölüm ve cehennem vurgulansa da aslında gerçek cehennemin insanın yaşarken kendiyle yüzleşmek olduğu,buna rağmen çoğu insanın bu yüzleşmeden kaçmaya çalışsa da kendiyle başbaşa kaldığında bunu hisetmesinin vurgusu yapılmaktadır. kesinlikle izlenilmesi tavsiye edilir.
• merve hüriyet tarafından sinema-televizyon bölümünü bitirme tezi için kısa film olarak çekilmiştir.
  
  http://www.youtube.com/watch?v=ehqg12d7jc4
• ..." mais l'errance radicale qui est la même que celle qui s'exprime à « huis clos » dans cette formule : que l'enfer, c'est notre image à jamais fixée dans l'autre. (ötekinde sabitlenmiş bakışlarımızı ondan alamayışımızın günahını o ötekilere yükleyen sartre'ın hatası).. "l'autre est marque", eğer ötekinin de üstü çizilli olmasaydı bir cehenneme dönüşebilirdi o. tabi burada "biliyorum ama yine de"yle başlayıp fetişizmlere, "l'amour fou"ya kadar giden bir inkar söz konusu olabilir de. küçük ötekiyle öteki'nin yeri karıştığında ortaya "otherness" başlığıyla her sene yayımlanan bir sürü akademik zırva çıkabiliyor.
  ce qui est faux : si l'enfer est quelque part, c'est dans « je ». (cehennemin pay aldığı yer "ben"dedir)..la part maudite
  
  bir günahkarın itiraf ederkenki narsizmini andıran ben'in varoluşçu sorgulamalarının da ben'in içindeki cehennemi azaltamayacağını söyler lacan, her zaman olduğu gibi sartre'ın karşısında konumlanarak.
• "başkası benim engelim" der bu oyun.
  
  varoluşun özden önce geldiğini anlatmaya çalışır. ilişkileri trajedi olarak tanımlar. başkalarının bakışlarının altında ezilme duygusunu, seneleri aşarak anlatır.
  
  bilinçler arasındaki ilişkilerin özünün çatışma olduğunu, tanrı'nın insanın bütün çağrılarına kulaklarını kapadığını söyler, sağır olduğunu dikte eder. "boş sema" insana ancak yakınmaların yankısını gönderir.
  
  kimseden beklenecek yardım yoktur. kişi kendisiyle baş başa, yalnız bırakılmış, terk edilmiştir. kendi özgürlüğünü gerçekleştirmeye ve durumunu kendi tayin etmeye mahkum bırakılmıştır.
  
  sartre'ın en içsel, en karanlık, en depresif işlerinden biridir. cehennemin başkası olduğunu iliklerinize kadar hisseder ve tüm mantığınız ve deneyimlerinizle onaylarsınız.
  
  https://www.youtube.com/watch?v=ktflanatvfa&t=221s
  
  https://youtu.be/m-nnhuwr828