• tespit ve gözlem yeteneğine hayran olduğum, bir gün tesadüfen bir entrysine denk gelmemle birlikte anında badi listeme aldığım önünde şapka çıkarıp saygıyla eğildiğim yazar.* sabah uyanayım, çayımı-kahvemi içerken şöyle zevkle yeni bir heatseeker entrysi okuyup kendime geleyim diyorum yeminlen. *
  • yazdıklarını zevkle okuduğum yazar. tanımam etmem, o ayrı.
    "doğru tartışma" adına kendini paralıyor.
    "eleştirel bakış" üzerine doğru tespitler yapıyor.
    "ideoloji'yi eleştirin, duygusal bakmayın" diyor. ne de güzel diyor.
    (#14813713).

    sol ile alakası var mıdır emin değilim. ama geleneksel sola eleştirileri leziz. tam aradığım tat.
  • yanlış olduğunu düşündüğüm ama neden yanlış olduğunu gösteremediğim düşünce yapılarındaki yanlışları çoğu entrysinde pek güzel gösteren yazar. ayrıca belli düşünce kesimlerinden olan insanların parodisini yapmakta oldukça başarılı. beğenenlerine üslup ve içerik bakımından az-biraz benzer yazarlar olan dashing ve lumina obscura'yı da tavsiye ederim (tavsiyeyle de gazeteye roman incelemesi yazar gibi oldu. ama kendimi alamadım).
  • turkceyi cok iyi kullanan, kendi dusunce sistematigi icinde tutarli dokuzuncu nesil yazar. entrylerini okumak hem keyifli hem bilgilendirici. keske sozlukte boyle yazarlardan daha cok olsa.
  • esaslı bir sözlük yazarı. girilerini ilgiyle okuyorum.
  • gece gece tez yazmaya kasip da kaju fistigi yemekle yetinirken sol frame'de mistisizm ba$ligini gormeme sebep olan yegane $ahis. kalpten gidiciim.
  • bu adam sanki çok çok önce de buradaydı ya. yemin edebilirim yani. sanki üçüncü, dördüncü nesilmiş gibi şeediyordum.(hehe.kelime dağarcığıma şu anda ulaşamadığım için şeediyordum dedim, entryi kirlettiğim için herkesten özür dilerim.)

    olayın özü şu ki sanki ben yazar olmadan önce de vardı sanki kendisi, ki muhtemelen vardı, ama sanki çook çook önceden vardı. ben okuyordum yani. ya da kafayı yedim bilmiyorum. teee 2003-2004 den beridir okuduğum tüm uzun entrylerin altındaki nick heatseeker dı sanki. halüsinasyon da görmem normalde ama...!

    sanırım bugün bilgisayar başında geçirdiğim vakit normal sınırların üzerine çıktı. çıkıp gideyim, vurayım kendimi sokaklara. evet evet...!

    bu arada ilk başta söyleyeceğimi en sonda söylemiş gibi oluyorum ama, halk isterse darbe olur başlığının altındaki entrysi tüm başlığı özetliyor. öteki entryleri okumaya gerenk yok bence.

    evet...öyle biri işte.
  • abi ben bu adamin altina duzgun bir seyler yazmamismiyim bu gune kadar? neyse yazayim. kendisi gercekten cok basarili yaziyor ve bunu yaparken yazar ve okuyucu disinda kalan ve dolayisi ile 3. kisi konumunda olan diger yazara laf sokmadan, buna caba gostermeden, ve de otesinde bunu aklindan gecirmeden olaya kendi yaklasimini (ki bu genelde, genelin yaklasimindan cok farkli oluyor) butun boyutlari ile ve uzatmadan basarili bir turkce kullanimi ile (kastim dahi anlamina gelen de degildir) yapiyor. keske ben de yapabilsem; aferin.
  • uzun zamandır kimseye uğraşarak övgülü başlık altı entrysi girmiyorum. heatseeker'a da o yüzden girmemem lazım ama girecem.

    kendisini bir süredir beğeniyle takip ediyorum. işte diyorum insan gibi insanlardan birisi. son yıllarda nadir gelişen sağol sözlük dediğim anlardan birisidir kendisi. neyse madem seviyorum gideyim konuşayım kendisiyle dedim geçenlerde. güzel bir entrysi üzerinden muhabbet açtım.

    cevab veremedi. sorguya çeksem belki verirdi. onun yerine uzun uzun özenle dikkatle yazılmış bir yanıt verdi. neyse, ben yanıttan bir utandım, bir utandım. ben acayip savruk cevaplayan bir insanım. entrylerimde yazdım bunları, okursanız tarzı anlar için yetecek kadar biriktirdiğimden, o sorumluluğu karşımdakine yüklemeye alışmışım.

    heatseeker düşünceli cevap yazınca ulan şunu niye yapmıyorum insanlara karşı dedim, utandım. sonra da kendisine bunu bildirmek istedim. ama muhabbet öyle bir dallanacak budaklanacak gibi geldi ki, korktum. zaten bağımlıyız, müptelayız. bir de internet süresini uzatıcı işlere kaptırmayalım diye muhabbeti ortada kestim, kendisine sonra ayrıntılı yanıt vereceğimi söyledim gittim (ya da öyle hatırlamak istiyorum). şimdiyse mesaj atacağım ama o eski ne olduğunu unuttuğum mesele açılacak, uzun uzun yazmam gerekecek. ona üşeniyorum. o yüzden heatseeker'ı denk geldikçe okuyor, o yazdıkça konusunu çok sevdiğim bir konuşmanın içindeymişim gibi sessizce dinliyorum.
  • selebriti olup biz siradan sozluk yazarlarini unutacak diye endi$e ediyorum.

    entrylerini okuyup kendi yazdiklarimdan utandigim icin bir sure okumasam mi diyorum bazen (hic yazmasam demiyorum ama)
    boyle bir gaza gelip "ben de beyin cimnastii yapcam!" diye oturuyorum ama yazmaya ba$layinca sinirle saya sove entryi sonlandirip erken bo$almi$ erkek huznuyle klavyeye bakakaliyorum. o yuzden bizim* yerimize de o yazsin, ben hakkimi devrettim gibi sanki.
hesabın var mı? giriş yap