hayran

• fan olarakda karsimiza cikan, epeydir moda olan bir tutku. topluluk icinde herkes hayran olduklarini anlatirken sizin de ortama uyum saglayabilmeniz, konusmalara katilabilmeniz icin mutlaka herkonuda bir oznenin hayrani olmak durumundasinizdir. yoksa dislanir, ukalalik yapmakla suclanirsiniz. sanki uzerinize butun agirligi ile birakilmis bir yuktur. altinda ezilmemek icinde sizde digerleri gibi yapipi hayran olacak birilerini bulabilirsiniz. yada hayran olmak kavramini altetmek icin en uclardaki ozneleri secersiniz, gene garipsenirsiniz ama sonucta hayran oldugunuz bir ozne oldugundan zevklerinizin fakli oldugu yorumu ile karsilasirsiniz.
• eskiden esrar sarhoşlarına hayran denilirmiş.
• (bkz: heyran)
• kucukken aldigim kanaryanin ismi.
• güneydoğu yöresindeki eski ermeni yapılarındaki avlulu sistemdeki orta avlu. hayran 3-4 binanın ortasında olup, güvercinlerin pek sevdiği taş bir alandır. ağacı, çiçeği, böceği eksik edilmez, gizli giriş çıkışları da "ev ahalisi" dışında pek kimseye gösterilmez. nadiren de olsa bir kuyusu olur. yazın serin, kışın sıcak bir iklim sergiler.
• bugun eskiye nazaran cok daha sekuler niyetlerle kullandigimiz halbuki halbuki pre-modern zamanlarda tanrinin kahkahasini duymaya benzer hem urkuten, hem sev(in)diren, hem usuten hissiyatin ^* ifadesi sozcuk:
  
  hak bir gonul vermis bana
  ha demeden hayran olur
  bir dem gelir sadan olur
  bir dem gelir giryan olur
  
  bir dem sanasin kis gibi
  sol zemheri olmus gibi
  bir dem besaretten dogar
  hos bag ile bostan olur
  
  bir dem gelir soyleyemez
  bir soz serh eyleyemez
  bir dem dilinden dur doker
  dertlilere derman olur
  
  bir dem cikar ars uzere
  bir dem iner tahtessera
  bir dem sanasin katredir
  bir dem tasar umman olur
  
  bir dem cehalette kalir
  hic nesneyi bilmez olur
  bir dem dalar hikmetlere
  calinus’u lokman olur
  
  bir dem dev olur ya peri
  viraneler olur yeri
  bir dem ucar belkis ile
  sultan-i insucan olur
  
  bir dem varir mescidlere
  yuz surer anda yerlere
  bir dem varir deyre girer
  incil okur ruhbar olur
  
  bir dem gelir isa gibi
  olmusleri diri kilar
  bir dem gire kibr evine
  firavun ile haman olur
  
  bir dem doner cebraile
  rahmet sacar her mahfile
  bir dem gelir gumrak olur
  miskin yunus hayran olur
• hayrân, arapça kökenli "takdirkârlığından dolayı şaşa kalmış. çok takdir etmiş. çok beğenmiş." anlamındaki kelime. ^*
• kendinde olmayan bir özelliği başkasında beğenip, yücelterek ifade eden.
  genelde abartırılır bu yüceltme.
• şahsiyet'in esinlediği bir cümle:
  hayran olduğu kadın polis tarafından cezaevinde ziyaret edilmek arzusuyla suç işlemek..
  
  "akıllı böbürlenme yoktur. bu bir içgüdüdür. üstelik, her şey bir yana, övünmeyi sevmeyen adam da yoktur. insanların birbirine az çok katlanabildikleri neredeyse tek rol, hayran paspas rolüdür." louis-ferdinand celine - voyage au bout de la nuit
  
  (bkz: valiha)
  (bkz: valih)
• ne ilginç, o kadar ünlü oluyorlar ama onları seven, hayran olan kişiler aslında hayal yerine geçiyor... sanki hayranlarla dopdolu bir salon, bomboş bir salon gibi... o insan aslında yok ki... kim sana hayran olabilir? kimse... dünyanın tuzaklarından biri işte.