*

  • sebnem isiguzelin fantastik, kimi zaman okurun icini kaldiran guzel olduklari kadar sapitik hikayelerinden olusan, yazarin 20li yaslarinin baslarinda cihangirdeki evinde uretmis oldugu oykulerinden olusan kitabinin adi. diger kurgu kitaplari oykumu kim anlatacak, eski dostum kertenkele ve kaderimin efendisidir.
  • ilk baskısının can yayınlarından, son baskısının da everest yayınlarından yapıldığı kitap.
  • ...
    "aklına dolabın üzerine koyduğu kahve fincanı geliyor.
    "senin için kapattım bu falı," diyor.
    başucuma oturup başlıyor fal bakmaya:
    "hanene ay doğacak; apak fincanının dibi."
    sonra hızla pencerenin kenarına gidiyor. içeri sızan soluk ışıkta tekrar bakıyor fincana, diyor ki:
    "bir tek kahve tortusu bile yok."
    gözlerini dehşetle üzerime çeviriyor:
    "sen ölmüşsün."
    yattığım yerden gökyüzünü görüyorum. gökyüzü yıldızsız. hava yarın kapalı olacak..."

    tek kelimeyle muhteşem, diğer kitaplarını okumak için sabırsızlandığım yazarın; sevgili bayan arvadak, tabut, bir öğleden sonra, benimle ölür müsün? gibi mükemmel öyküleri barındıran "sonsuz sonda mutluluk var" diyen kitabı.
  • kapagina edvard munch 'un cok yakistigi kitaptir.

    sebnem isiguzel'in erken donem oykuleri oldukca carpici ve zaman zaman sersemleticidir. gotik atmosferi, the doors ve king crimson ezgileri besler.

    sebnem isiguzel 'in, sansur olayina yanit olarak kitap girisine yazdigi

    "demek
    kitabimi iki yil once yazmis olsaydim
    ben de okuyamayacaktim"

    sozu ise ironinin doruklarinda dolasir.

    --- spoiler ---
    bir karakterin, kolundaki damarlari isirarak koparttigi intihar sahnesinde kitabi elimden dusurmuslugum vardir.
    --- spoiler ---
  • bu kitap karnıma yediğim en güzel yumruktu.
  • sersemleyebilmişsen bu kitapta, sarsıcılığındandır... insanı kendine getirmek için önce bir silkelersin, bu sarsıntı önce onu sersemletir, sonra ise beynini son hızda çalıştırır... "edebiyatın gücü adınaaa" diye bağırasım gelir elimde böyle bir kitap olunca...
  • bir ara, binbir gece masallarını bile sansürlediler, yuh artık, böyle şey olmaz gibi repliklerin dönmesini sağlayan, zamanında çok merak edip sahaf sahaf aradıktan sonra* bulunabilen kitap. sonra binbir gece masallarında bile ensest içerik bulabilen yazarının çocukluğunu merak etmenizi sağlıyor ama kitabı bu kadar mistik ve ilgi çekici yapan şey; okur beğenisi veya yazarın büyüklüğü değil, zamanında yediği sansür damgası.

    yani, muzırın biri kuyuya bir taş atıyor, birileri elleşmeyin o taşa, çok ayıp dedi diye bütün köy kuyuya düşüyor. masal güzel ama kuyu derin, masaldan şöyle bir sonuç çıkardım ben mesela; köyü kuyuya düşüren muhtarın ta kendisi, köy halkının da alayı sapık.

    kaldı ki köylünün sapık olmasının nedenini bile sosyolojik olarak araştırmadan; herhangi bir şeyin çok ayıp, sapık ve gereksiz olduğunu söyleme hakkı aslında kimseye verimemesi gerektiği gibi, bu yasakların 20 yaşındaki birine karşı çok cazip ve keşif dolu bir serüven sunacağı ve aslında bunu engellemenin bürokratik olarak pek mümükün olmayacağı da aşikardır.

    bugün yarın, genç bir üniversite öğrencisi, türkiye'de binbir gece masallarını bile sansürlüyorlar deyip yabancı hocasına essay yazsa tam puan alır. ozaman 1001 gece masalımız kulaktan kulağa yayılıp yine muhtara patlar. garip köylünün aklına muzırlık düşürmek yerine rahat bırakmak, zamanla ekim devriminden etkilenen köylünün hanene ay doğacaktan sıkılıp dostoyevski'ye yönelmesini sağlayacak, bu da merhabalar ben size medeniyet getirdim diyerek türkiyeye gelen avrupalının, bu köyde insan hakları yok diye naralar atmasını engelleyecektir.

    bunu yapmak sadece kendi insanının adım adım moronlaşmasını engellemeyecek, aynı kuşağa hitap eden bir yazar üstünden (mesela boris vian olsun) bütün dünyada kendi dilinde kitap okutan fransanın, türkiye'de düşünce özgürlüğü olmadığına dair söylemlerine, sen kendi işine bak diyebilecek bir kaç tane genç yetiştirmeye de yarayacaktır.

    masallar önemlidir. kendi masallarına sahip çıkanlar da, önemli ülke olur. bunu bilmemek saflık, bilipte bilmiyormuş gibi yapmak saftirikliktir.
  • şebnem işigüzel'in içindeki her hikaye ile insanın kanını donduran kitabı. nasıl bir aklın ürünüdür şaştım kaldım.
    ayrıca nefis bir şebnem işigüzel romanı için;
    (bkz: sarmaşık)
  • okudugum en guzel oyku kitabi degil de duydugum en guzel oyku kitabi adidir.
hesabın var mı? giriş yap